- Gündem
- 19.04.2025 20:35
null
Türkiyenin tarımsal kooperatifçilik alanında en başarılı kuruluşlarından biri olan Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği, Kuzey ve Güney Egeden üyesi olan 32 kooperatifin kendine has zeytinyağını özel tasarlanmış 32 ayrı özel şişede, Ege Koleksiyonunda buluşturarak bir ilke imza attı
Ege Bölgesindeki 27 bin çiftçi ortağının alın terinin ürünü olan zeytinyağının markalaşması için önemli çalışmalar yürüten Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği, bölgedeki tat zenginliğini ve özgünlüğü vurgulamak için Ege Koleksiyonunu oluşturdu.
Yoğun ve titiz bir çalışmanın ürünü olan Ege Koleksiyonu, Ayvalıktan Akhisara, Foçadan Kuşadasına kadar 32 kooperatifin farklı tat, koku ve kıvamı olan yağlarından oluşuyor. Zeytin ağacının sağlık saçtığı Ege toprakları içinde de zeytinyağının farklı lezzetlere sahip olduğunu da kanıtlayan bu koleksiyon için ambalaj ve etiket tasarımına da özel önem verildi, harita adeta sıvı altınla çizildi. Öte yandan tağşişin önlenmesi ve yerel zeytin türlerinin markalaşması için olmazsa olmaz niteliği taşıyan coğrafi etiket sistemi için de örnek bir uygulama hayata geçirildi.
BU BİR HALK LABORATUVARIDIR
Konuya ilişkin bir değerlendirme yapan Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin, Türkiyenin zeytinyağında yıllık 700 bin tonluk üretim ve dünya ikincisi olma hedefini anımsattı. Bu hedef doğrultusunda ürünün yöresi ve değerleriyle sınıflandırılırsa, iç ve dış pazardaki kalıcılığına büyük bir katkı yapılacağını savunan Çetin, Tüketici ne tükettiğini bilmelidir. Tüketici de yörelerin farklı lezzetlerini tatmak ve tercih yapma hakkına sahip. Bugüne kadar bu hakkı teslim eden hiç kimse olmamış. Ege Koleksiyonumuz bu kapsamda kamusal yarar da gözetiyor. Bu bir anlamda bir halk laboratuvarıdır. Çünkü zeytinyağının içindeki aromatik değerleri, tüketici kendi seçmelidir. Bu hakkı sağlamak evvela insani bir duygudur diye konuştu.
ZEYTİNYAĞI BİR KÜLTÜRDÜR
Tanıtım eksikliği olan zeytinyağının yöreye göre tadı değişmeyen düz bir yağ gibi algılandığını belirten Çetin, Bir bölgeyi yörelerine ayırarak farklı kategorilerde aromatik değerler sunmak, elbette zahmetli ve külfetli bir iş. Fakat İtalya başta olmak üzere pek çok ülkede bu işin gurme turizmine dönüştüğünü görüyoruz. Sırf Toscana yağıyla pesto soslu makarna yemek için o bölgeleri ziyaret eden turistler var. Çünkü insan, böylesine nadide bir ürünü sırf doymak için tüketmez. Zeytinyağı bir kültürdür. Bir yaşam biçimidir açıklamasında bulundu.
GURUR DUYUYORUZ
Koleksiyonla ilgili detayları da paylaşan Çetin, Titiz bir çalışma sonucu oluşturulan şişe etiketlerimizde haritalar var. O yağın üretildiği işaretli nokta belirli. Arabasında navigasyon olan üretildiği yere kadar gidebilir. Böyle bir imkanı dünyanın hiçbir yerinde, kimse sunamaz. Bu kooperatifçiliğin başarısıdır. Ortaklarımızın kendi fabrikalarında işledikleri yağı, bizzat bizim gözetimimizde şişeye giriyor. Haritada nokta hangi ilçeyi gösteriyorsa, oranın yağı olduğunu yüzde 100 garanti edebiliriz. İstanbulda yaşayan bir Edremitli, Ankarada yaşayan bir Milaslı kendi yöresinin yağına ilgi duyacaktır. Bunu sunabilmekten gurur duyuyoruz dedi.
İŞTE O ETİKETLER
Koleksiyonda bulunan zeytin ve zeytinyağı tarım satış kooperatifleri şu şekilde: Akhisar, Altınoluk, Altınova, Aydın, Ayvalık, Bayındır, Bozdoğan, Burhaniye, Çine, Dalama, Edremit, Erbeyli, Ezine, Foça- Bağarası, Germencik, Gömeç, Havran, Horsunlu, Koçarlı, Köşek, Kuşadası, Küçükkuyu, Milas, Ortaklar, Ödemiş, Selçuk, Söke, Sultanhisar, Tepeköy, Tire, Yarımada, Zeytindağ.