Eğitim 4.0 olmadan Sanayi 4.0 olmaz

EBSO Başkanı Ender Yorgancılar’ın ‘Sanayi 4.0 konuşulunca dönüp dolaşıyorum eğitime geliyorum. Eğitim 4.0 olmadan Sanayi 4.0 olmaz’ sözü ekseninde bütün konuşmacılar eğitim üzerine vurgu yaptı


  • Oluşturulma Tarihi : 11.05.2018 06:53
  • Güncelleme Tarihi : 11.05.2018 06:53
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Eğitim 4.0 olmadan Sanayi 4.0 olmaz haberinin görseli

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nin (İAOSB) öncülüğünde düzenlenen ‘Sanayi 4.0 İnsan, Toplum, Teknoloji Sempozyumu’ Swiss Otel’de gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü TV Program Yapımcısı ve Sunucusu Deniz Bayramoğlu’nun yaptığı sempozyumun ikinci oturumunda Sanayi 4.0 ile ilgili önemli konulara değinildi. Sempozyumda konuşan ve fikirlerini katılımcılarla paylaşan EGE Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Ender Yorgancılar, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) İcra Direktörü Prof.Dr. Güven Sak, Ekonomi Danışmanı ve Yorumcusu Dr. Mahfi Eğilmez’in ortak görüşü Türkiye’deki eğitimin Sanayi 4.0’a geçiş sürecini kapsayıp kapsamadığı oldu.

İHTİSAS ÜNİVERSİTELERİ KURMALIYIZ

Sempozyumda ilk olarak konuşan EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, Sanayi 4.0 sürecinde uyum sağlayamayanın kaybedeceğini belirterek, “Bu işin parasal boyutu nerede? Dijitalleşme bu işin neresinde? Öncelikle bu soruların cevaplarını bulmalıyız. Sanayi 4.0 sürecinde en çok görülen şey süreci yönetecek olan yöneticinin olmaması ve dijitalleşme maliyetinin çok yüksek olmasıdır. Şu anda üniversitelerde verilen sistem Sanayi 4.0’a uygun değil. Askerlik yapmak için üniversiteye gidiliyor. Okutulan dersin güncel karşılığı yok. Bizim ihtisas üniversitelerini bir an önce kurmamız lazım. Sektör bazlı yoğunlaşma olmalı. Eğer sanayi 4.0’a geçmek istiyorsak Eğitim 4.0’a geçmemiz şart” dedi. Eğitimde Ne Finlandiya modelinin ne de Kore modelinin Türkiye’de tutmayacağının altını çizen Yorgancılar, “Kendi bedenimize uygun eğitim modelini ortaya çıkarmamız lazım. Hizmet sektöründe iyiyiz ama teknolojide iyi değiliz. En çok ihtiyacımız yatırım yapılabilecek ortamı görebilmektir. 500 milyar dolarlık ihracat hedefi inanın ulaşılamayacak bir rakam değil. Biz bunun çok üstünden geliriz. Demir çelik ihracatçısıyız ve aynı zamanda hurda ithalatçısıyız. Devlet katkısı olması olmadan bazı sektörlerde yatırım yapmamız imkansız. SOCAR’ın Aliağa’da yaptığı yatırım Azerbaycan devletinin destekleri ile oldu. Ancak bizim 5-6 tane daha Petkim’e ihtiyacımız var. Sanayi 4.0 konuşulunca dönüp dolaşıyorum eğitime geliyorum. Eğitim 4.0 olmadan Sanayi 4.0 olmaz” diye konuştu.

İSTİHDAM SORUNU ÇIKACAK

Ekonomi Danışmanı ve Yorumcusu Dr. Mahfi Eğilmez, Sanayi 4.0’ı kapitalizmin dünyaya yayılması olarak tanımladığını belirterek, görüşlerini şöyle açıkladı: “Sanayi 4.0’da insan emeği en aza indiriliyor. Bu da bir istihdam sorunu yaratıyor. Sanayi 4.0 üretimin en üst düzeyde esnekliğe kavuşturulması ve üretimin hızlandırılmasıdır. Sanayi 4.0 sürecinde mevcut üretim yüzde 25 ile yüzde 50 arasında hızlanacak ve maliyetler azalacak. Bu süreçte bizden daha fazla üretenlerle rekabet şansımız kalmayacak. Bu işten uzak kalmamız o yüzden sağlıklı değil. Sanayi 4.0’ı kaçıracak lüksümüz yok.” Sanayi 4.0 sürecine neresinden girileceğinin ve bu işi kimin yapacağının belirlenmesi gerektiğini ifade eden Dr. Eğilmez, “Sanayi 4.0 sürecinde galiba makinaları biz dışarıdan alacağız. Makinaları dışarıdan almak sorun değil. Teknoloji satın almaktan korkmayalım. Yazılım işinde iyiyiz. Yazılım (Software) işine girebiliriz. Eğitim işini ele almamız lazım Ender Bey’in görüşlerine katılıyorum ancak hukuk ve ekonominin de 4.0’a gelmesi lazım. Son 10 yılda Türk hukuk sistemi geriye gitti. Avrupa Birliği’nden koptuk” şeklinde konuştu.

ARTIK ÜNİVERSİTE KURMAYALIM

Eğitimde iki meselenin olduğunu ve üniversitelerin görevinin meslek üretmek olmadığına dikkat çeken Dr. Eğilmez, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilimle ayrı uğraşan ve meslekle ayrı uğraşan üniversiteler yapmamız lazım. Buradan yeni üniversiteler kuralım manası çıkmasın. Artık üniversite kurmayalım. Üniversite kurma işini bırakalım, olanları adam etmeye çalışalım. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde mezun olan 450 bin kişi boşta geziyor. Bir markette kasiyer olarak çalışan İİBF mezunu kendini işletmeci sanıyor. Ayrıca daha da aşağıya inerek ciddi bilim ve meslek liselerini de kuralım. İzmir’de bu konuda güzel bir örnek var. İzmir ne yapıyorsa onu yapalım.”

TOPLUM; YÜZDE 50-50 AYRILDI

TEPAV İcra Direktörü Prof.Dr. Güven Sak, devletin eğitim ve hukukta reformlar yapması gerektiğini ancak yapısal reform yapmanın şu anda mümkün olmadığını belirterek, “Çünkü toplum yüzde 50 yüzde 50 ikiye ayrıldı. Yüzde 50-50’yi bölünmüşlüğü aşmak kolay değil. Yapısal reformlar toplumsal mutabakat ile yapılır. Bu yüzden şu anda siyasetçilere kızmak çözüm değil. Bu ortamda hiçbir siyasetçi ve siyasi partinin yapısal reform hazırlaması ve uygulaması mümkün değil” ifadelerini kullandı.