- Gündem
- 20.04.2025 00:38
Türkiye’deki çocuk evlilikleri ve erken yaşta doğumların, eğitimden uzaklaşan kız çocuklarının karşılaştığı en büyük tehlikelerden biri olduğunu vurgulayan sendika, toplumsal bir sorunu işaret etti
Kız çocuklarının eğitim haklarına yönelik müdahalelerin sürdüğünü kaydeden Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Türkiye’de kız çocuklarının, toplumsal hayattan koparılarak güçsüzleştirildiğini, sömürüye, şiddete ve istismara maruz bırakıldığını vurguladı.
Yapılan açıklamada, “Türkiye’de, özellikle kırsal bölgelerde kız çocuklarının okullaşma oranları, erkek çocuklarına kıyasla daha düşüktür. Bu durum, geleneksel toplumsal normların, ekonomik faktörlerin ve ailelerin kız çocuklarını eğitime teşvik etme konusundaki isteksizliklerinin bir sonucudur. Ailelerin geleneksel değerleri, kız çocuklarının eğitime erişiminde büyük bir etkiye sahiptir. Çocuk yaşta zorla evlendirilmeler, kız çocuklarının eğitimlerini yarıda bırakmalarına neden olan önemli bir toplumsal sorundur. Bu durum, eğitimsiz kadınların yaşam boyu süren sosyoekonomik dezavantajlarla karşılaşmasına yol açmaktadır” bilgisi paylaşıldı.
Devamında, “Türkiye’de de kız çocukları, siyasi iktidarın çocuk evliliklerinin yolunu açan, şiddet ve istismar faillerinin elini kolaylaştırıp cesaretlendiren yasal düzenlemeleri, eğitimin özelleştirilmesi ve dinselleştirilmesi politikaları ile eğitimin dışına itilmekte, toplumsal hayattan koparılarak güçsüzleştirilmekte, sömürüye, şiddete ve istismara maruz bırakılmaktadır. Resmi istatistikler durumun vahametine dair önemli ipuçları vermektedir. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’na göre Türkiye, 146 ülke arasında 127. sırada yer almıştır. Bu sıralama, Türkiye’nin eğitim başta olmak üzere sağlık, ekonomi ve siyaset gibi alanlarda cinsiyet eşitliği konusunda daha da gerilediğini ortaya koymaktadır. TÜİK’in ‘2023 Evlenme ve Boşanma İstatistikleri’ne göre ise 2023 yılında 16-17 yaş arası 10.471 kız çocuğu evlendirilmiştir. Yine TÜİK’in 2023 yılı Doğum İstatistikleri Raporu’na göre 15-17 yaş grubunda 6 bin 505, 15 yaş altında 130 çocuk doğum yapmıştır” verisi aktarıldı.
Türkiye’deki çocuk evlilikleri ve erken yaşta doğumların, eğitimden uzaklaşan kız çocuklarının karşılaştığı en büyük tehlikelerden biri olduğunu vurgulayan sendika, “Bu durum, çocukların sadece eğitim hakkının ihlaline değil, aynı zamanda fiziksel ve psikolojik sağlıklarının da tehlikeye girmesine yol açmaktadır. OECD Bir Bakışta Eğitim 2024 Raporu verilerine göre, Türkiye’de 15-29 yaş aralığındaki gençlerin yüzde 28’i ne eğitimde ne işte ne de bir staj programında yer almaktadır. OECD ülkelerinde bu oran ortalama yüzde 13 civarındadır. 15-24 yaş arasındaki kadınlar ve kız çocuklarında bu oran yüzde 46’ya çıkarken, erkeklerde ise yüzde 14,9 seviyesinde kalmaktadır” eleştirisinde bulundu.