- Gündem
- 15.03.2025 23:36
Çin pazarının önemini vurgulayan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “2018 yılında 2,9 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. İthalatımız ise; 20,8 milyar dolar seviyesinde. Yaklaşık 18 milyar dolar dış ticaret açığı veriyoruz” dedi
E. ÇAĞLA GENİŞ
Ege İhracatçı Birlikleri, (EİB), Türkiye’nin ihracatı açısından büyük potansiyel taşıyan Çin pazarının sunduğu fırsatlar ile ilgili ihracatçılara “Hedef Pazar: Çin” konulu seminer düzenledi. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi’nin açılış konuşmasını yaptığı seminerde; daha önce Pekin Ticaret Müşavirliği görevini yapan Mustafa İlker Özdem, Şanghay Ticaret Ataşesi olarak görev alan Aykut Aymelek, Çin Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenen eğitim programlarına katılan EİB Şube Müdürü Can Karadeniz ile EİB Şube Şefi Özlem Gökan konuşmacı olarak yer aldı.
YOĞUNLAŞMAMIZ GEREKİYOR
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Çin pazarının önemine vurgu yaparak, “İhmal ettiğimiz bu pazarda yerimizi alabilmek için çalışmaların ilkine başladık. Çin pazarı çok büyük potansiyel taşıyor. Bizler bu pazarda senelerdir olmamız gereken yerde maalesef olamadık. Çin, Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülkeler sıralamasında 17. sırada. 2018 yılında 2,9 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Aynı dönemde Ege İhracatçı Birlikleri üyelerinin Çin’e ihracatı ise; 295 milyon dolar oldu. Çin’den yaptığımız ithalatımız ise; 20,8 milyar dolar seviyesinde. Yaklaşık 18 milyar dolar dış ticaret açığı veriyoruz. Bu dış ticaret açığını kapatmak için Çin pazarına yoğunlaşmamız gerekiyor” dedi.
ÇİN’DE OFİS AÇMA DÜŞÜNCEMİZ VAR
Ege İhracatçı Birlikleri olarak Çin pazarına yönelik yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Eskinazi, “2019 yılını Ege İhracatçı Birlikleri olarak ‘Çin Yılı’ ilan ettik. Birliklerimizce 3 yıldır yürütülen ‘Türk Gıda Ürünlerinin Japonya ve Güney Kore Pazarlarında Tanıtılmasına Yönelik Turquality’ projesine 2019 yılında Çin’i eklemek istiyoruz. Bu amaçla, Ticaret Bakanlığına başvuruda bulunduk. Dünya’nın en büyük ve alım gücü son yıllarda sürekli artan Çin pazarı ile ilgili pazar araştırması yaptırılması bir diğer projemiz. Çin Halk Cumhuriyeti bürokratlarının katılımıyla birliğimizde Çin Ülke Günü organize edilmesini planlıyoruz. Ege İhracatçı Birlikleri olarak etkinliklerimizin daha sağlıklı şekilde yürütülmesi, daha etkin tanıtımlar yapılması ve daha iyi bağlantılar kurulabilmesi için Çin’de Türk Ticaret Merkezi gibi bir yapının içinde Ticaret Bakanlığı desteği ile ofis açmak düşüncemiz var. İçinde bulunduğumuz 2019 yılının ilk 6 ayında Çin’e yönelik iki ya da üç adet ticaret ve alım heyeti organize etmek istiyoruz. Sosyal medyanın en etkin iletişim kanallarından biri haline geldiği günümüzde Çince sosyal medya hesapları oluşturup bunları güncel bir şekilde kullanmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
GASTRONOMİ TURU DÜZENLEMEK İSTİYORUZ
26-28 Eylül 2019 tarihlerinde Guangzhou/Çin’de düzenlenecek Food2China Expo Fuarı’na bir milli katılım organizasyonu düzenlemek için harekete geçtiklerini kaydeden Eskinazi, “Çinliler biliyoruz ki, dünyayı gezmeyi, farklı lezzetleri denemeyi çok seviyorlar. Bu nedenle, Çinli davetlilerin katılımlarıyla ülkemizde gastronomi turu düzenlemek istiyoruz. Ege Bölgesi’nin verimli topraklarında yetişen zeytin, zeytinyağı, yaş meyve sebze, kuru meyve, su ürünleri ve hayvansal mamuller, hububat, bakliyat, baharat ve birçok lezzetin Çinli dostlarımızca çok beğenileceğine inanıyoruz” açıklamasında bulundu.
KİRAZ GÜMRÜK VERGİSİNE TAKILDI
Pekin Ticaret Müşavirliği görevini yapan Mustafa İlker Özdem, “Çin, çok büyük bir coğrafya ve nüfusa sahip. Bunu bir ülke olarak değil; dev bir yapı olarak görebilirsiniz. Böyle dev bir coğrafyada eyalet eyalet bakmanızı tavsiye diyorum. Hedef pazarı hedef eyalet olarak görmeni gerekiyor. Türkiye’nin en büyük ihracatçısı Fujian’de, mermer ihracatı yapılıyor. Çok büyük eksikleri de olan bir yer aynı zamanda. Çok ciddi bir köyden kente göçme olgusu da var. Çin soya için Amerika’ya bağımlı bir durumda. Domuz eti, kızartmalık yağ ve soya bir Çinlinin sofrasında olmazsa olmazlar. Aralarındaki ticaret savaşının en büyük etkisi soya oldu. Ülkemizin yaş meyve ve sebze ile kanatlı et başta olmak üzere birçok tarım ürünü çimin karantina uygulamaları kapsamında ülkeye ithal edilememektedir. Balık ve kiraz uzun süren bürokratik işlemler sonrasında ülkemizden Çin’e ihraç edilebilir hale gelmiştir. Ancak kiraz biraz teoride kaldı. Çünkü Şili’de vergisiz şekilde ithalat yapıyor. Bizde gümrük vergisinin yüzde 10 olması bir sorun. Çinliler kuru üzüm konusunda Türkiye’ye çok rağbet etmişlerdi. Amerika ile ciddi ticari sıkıntı yapıyoruz dediler ve alternatif aradılar. Kuru üzüm, Antep fıstığı gibi ürünleri Türkiye’den almak istiyoruz dediler ama çok rekabetçi olamadık. Şu an Amerika ile de anlaştıkları için bu ürünlerde rekabet kaybedildi” dedi.
ÇOK BÜYÜK POTANSİYEL
Şanghay Ticaret Ataşesi olarak görev alan Aykut Aymelek, “Çin çok büyük bir üretim ve dış ticaret ülkesi. 2. 26 trilyon dolar ihracatı ile dünyada birinci sırada. Ama aynı zaman Amerika’dan sonra dünyanın en büyük mal alan ülkesi. Aynı zamanda mal alıp satmıyor. Aynı zamanda her gelir grubundan tüketici grubu var. İhracat açısından çok büyük potansiyel barındırıyor. Türkiye’den Çin’e ihracatı yasak olan ürünler ise şunlar… Et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, taze meyve ve sebze; kiraz hariç” ifadelerini kullandı.