Ekmek ‘teknesine’ sahip çıkıyor!

Ömrünü, ekmek teknesi dediği denizleri temizleyerek geçiren 62 yaşındaki ‘Sargos’ lakaplı Mehmet Yalçın, hayatı boyunca denizleri temizledi, batan gemileri yüzdürdü


  • Oluşturulma Tarihi : 23.11.2020 07:50
  • Güncelleme Tarihi : 23.11.2020 07:50
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Ekmek ‘teknesine’ sahip çıkıyor! haberinin görseli

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Hayatı deniz altında geçen 62 yaşındaki Mehmet Yalçın, denizle adeta bütünleşmiş halde. Öyle ki çevresindekiler de son dönemde kendisine “Deniz Adam” diye seslenmeye başlamış. 1985 yılına kadar amatör olarak deniz altını temizlemek için dalışlar yapan Yalçın, 1986 yılında İzmir Alsancak Liman Başkanlığı’ndan dalgıçlık balık adam belgesini alarak profesyonel dalgıç unvanını kazanmış. Arkadaşları tarafından ‘Sargos’ lakabı verilen Mehmet Yalçın, Ege’den Akdeniz’e, Karadeniz’den Hint Okyanusu’na kadar birçok yerde dalış yapmış. 62 yaşında olmasına rağmen dalmaya devam eden Yalçın, insanların eskiden denizleri daha temiz tutuğuna da vurgu yapıyor. Denizaltında bambaşka bir hayatın olduğunu da anımsatan Yalçın, buradaki canlıları korumak için hayalet ağlarını, bu ağlara takılan zehirli kurşunları, insanların bilinçsizce attıkları plastikleri, araba lastiklerini ve aklınıza gelebilecek her türlü attığı denizden çıkardığını söyledi.



SU ALTI, İKİNCİ EVİM!
Suların altını kendisi için ikinci bir yaşam alanı olarak gördüğünü belirten Yalçın, burada gördüğü güzellikleri başka hiçbir yerde görmediğini vurguladı. Yalçın, “Ben de bir su altı canlısıyım, diğer su altı canlılarıyla buradaki hayatı paylaşıyorum. O yüzden elbette ki denizaltının temiz olması için mücadele ettim ve etmeye devam edeceğim. Ben 35 senedir su altındayım. Deniz altını temizlemenin yanında su altı yama, su altı kaynağı, su altı kesimi, deniz altını temizleme, balıkçılık, gemiye yakıt alma, dalış eğitimi ve dalış rehberliği de yaptım. Dalışta eski hayalet ağlarındaki kurşunları kesip, denizden çıkartıyorum. Çünkü 1 tane kurşun 50 metre yakınındaki canlıları zehirliyor. Ağları da kesip atıyorum. Gece karanlığında bu ağları görmeyen denizaltı canlıları ağarla takılıp, ölüyor. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, çevremdeki insanlar da bunu söylüyor; “Tam anlamıyla deniz adamım” Zira ömrümün yarısı deniz altında geçti” dedi.
GÜNEY YEMEN’DE DALIŞ YAPTIM
Denizlerle olan bağının nasıl başladığını da anlatan Yalçın, “Küçük yaşlarımdan beri zaten Ege Denizi ile iç içeydim. Amatör şekilde dalışların yanın sıra balıkçılık da yapıyordum. Bu işi profesyonel olarak yapmaya karar verdim ve 1986 yılında Alsancak Liman Başkanlığına dalgıçlık balık adam aday belgesi aldım. Bir dalgıç şirketinde 1 yıl çalıştım. Tam da bu arada Alsancak Limanı’nda batan bir geminin hem malını boşalttık hem de yüzdürme işlemlerini yaptık. Bu benim profesyonel olarak yaptığım ilk işti. Resmi tüplü dalış belgesini aldıktan sonra hemen Yemen’e gittik. Burada 300 metrelik Yunanistan tankeri batmıştı. Biz de bu geminin batığını çıkardık. Gemiyi yüzdürdük. İkinci işimi de bu şekilde yurt dışında yapmış oldum” diye konuştu.
MUTFAĞINIZA ÇÖP ATAR MISINIZ?
“Siz evinizde yemek yediğiniz mutfağınıza dışarıdan aldığınız çöpü atar mısınız?” diye soran Yalçın, insanlara denizlerin de başka canlıların mutfağı olduğunu hatırlatarak, denizleri temiz tutmaya davet etti. Yalçın, “35 yıllık deniz altı dalış hayatımda çok sayıda balık türüne, deniz canlılarının varlığına, güzelliğine şahitlik ettim. Bu güzellikleri çöplerle donatan çok sayıda insanlık eserine, gözümü ve burnumu kapattım. Çok fazla çöp çıkardım. Denizaltındaki güzellikleri görünce mutlu oldum. İnsanların attıklarını görünce de üzüldüm. Eskiden denizin altı pırıl pırıldı, canlılık vardı. Ama günümüzde böyle bir manzarayı çok az görmüyorum. Koylarımızı korumamız lazım. Hala bir yerde deniz altı temizle çalışması olduğunda seve seve gönüllü olarak katılıyorum. Denizlerimizi gelecek kuşaklara bırakmak istiyorsak temiz tutmamız lazım. Bunun yanında 35 senedir denizler benim ekmek teknem, ekmek paramı denizden çıkarıyorum. İki tane çocuğumu deniz yetiştirdi ben sadece aracı oldum. Benim mutluluğum ikisinin de dalgıçlık yapması, onlarla gurur duyuyorum” şeklinde konuştu.
ALMANLARA EĞİTİM VERDİM!
İyi derecede dalış eğitimi ve deniz rehberliği yaptığını da sözlerine ekleyen Yalçın, Türkiye’de Almanlara ve İngilizlere dalgıçlık eğitimi verdiğini söyledi. Arkadaşları tarafından kendisine “Sargos” lakabının takıldığını da paylaşan Yalçın, “Demek denizle o kadar bütünleşmişim ki arkadaşlarım bana bir deniz canlısı ismini taktılar. Sargos” diye sesleniyorlar. Ben bu lakapla sadece mutlu olurum. Öte yandan Almanlara ve İngilizlere hem rehberlik yaptım hem de dalgıç eğitimi verdim. Türkiye su altı sporları federasyonunda 7 sene 2 yıldızlı eğitmen ve rehberlik yaptım. Şimdi yaptığım güzel işleri büyük bir gururla yad ediyorum” ifadelerine yer verdi.