- Gündem
- 14.05.2025 17:35
Kayıt dışı ekmek üretiminin arttığını belirten İTB Hububat Mamulleri Meslek Komitesi Başkanı Necati Polat, Türkiye’de günde 12 milyon ekmeğin israf edildiğini söyledi. Bu durum vatandaşın cebine yansıyor
KENAN YEŞİL - ÖZEL HABER
Türkiye’de temel gıda maddesi olan ekmekte israf 2011 yılında yüzde 5 seviyelerindeyken yedi yıl içinde bu oran iki kat artarak yüzde 10 seviyesine ulaştı. Türkiye Ekmek Üreticileri Federasyonu tarafından hazırlanan 2017 yılı verilerine göre Türkiye’de bir yıl içinde 4 milyar 380 milyon ekmek çöpe atıldı. Bu rakam günde 12 milyon ekmek israfı anlamına geliyor. Sektörlerinde yaşanan ekmek israfı konusuna değinen İzmir Ticaret Borsası (İTB) Hububat Mamulleri Meslek Komitesi Başkanı Necati Polat, ekmek israfının vatandaşın cebine yansıdığını söyledi. İzmir’deki merdiven altı üretimine de dikkat çeken Necati Polat, İzmir’e her gün 300 bin tane ekmeğin İzmir dışından geldiğini vurguladı.
300 BİN EKMEK GELİYOR
İzmir’de merdiven altı üretimin büyük bir sıkıntı olduğunu vurgulayan Polat, kente her gün 300 bin ekmeğin çevre illerden geldiğini açıkladı. Sorunun çözümü için defalarca gündeme getirdiklerini belirten Polat, bir netice alınamadığını söyledi. 300 bin ekmeğin kayıt dışı olduğunu belirten Necati Polat, şöyle konuştu: “İzmir’de her gün 300 bin tane ekmek İzmir dışından geliyor. Balıkesir’den tutun da Manisa’dan ve çevre illerden her gün 300 bin ekmek geliyor. Defalarca bu sorun dile getirildi. Ama çözüm noktasında bir netice alınamadı. O yüzden bürokraside 4.0 bekliyoruz. Bunların hepsi kayıt dışı. Bürokrasi ağır hareket ediyor. Her gün 300 bin tane ekmek İzmir sınırlarına giriyor.”
EKMEK İSRAFI ARTTI
Türkiye’de şu anda ekmek israfının yüzde 10 seviyelerine ulaştığını belirten Polat, “Her gün 12 milyon adet ekmek israf oluyor. Bu vatandaşın cebinden çıkıyor. Vatandaşın cebinden ise bu oran yüzde 25 olarak yansıyor. Bu duruma bakanlığın ‘nerede yanlış yapıyoruz’ diye bir düşünmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde Türkiye’de ekmek israfı ile ilgili kampanya başlatılmıştı. 2011 yılında başlatılan kampanyanın başını Toprak Mahsulleri Ofisi(TMO) çekiyordu. Cumhurbaşkanımızda buna destek oldu. Türkiye’de o dönemde yüzde 5’lerde olan ekmek israfı şu anda yüzde 10’lara dayandı. Bu bir garabettir. 2011 yılında bu yana yüzde 5 ekmek israfı arttı” dedi.
Sektördeki diğer sıkıntılarla ilgili konuşan Polat, “2011 yılında bakanlık bir tebliğ yayınlandı. Burada Tarım İl Müdürlüğünden üretim izni alacak olan işletmeler beyanda bulunarak işletmelere üretim izni aldı. Tarım İl Müdürlüğü ‘sizin belediyeden ekmek üretim ruhsatınız var mı?’ diye sormadı. Türkiye bundan dolayı 6 yılda ekmek israfını ikiye katladı. Her tarafta ekmek üretildi ve bu israfta yüzde 25 vatandaşın cebinden çıkıyor. Bu yanlış 6 yıl sürdü ve geçtiğimiz ocak ayında düzeltildi. Şu an Türkiye’de 12 bin tane ekmek üretim izni olmayıp ekmek çıkartan yer var. Bunların hepsi kayıt dışı” diye konuştu.
UNLU MAMULLERİN SAYISI ARTTI
Unlu mamullerin sayısının çok arttığını ver birbirlerine çok yakın işletmelerin açıldığını belirten Polat, “Bu işletmelerin projelendirilmesi gerekiyor. Buna da bakanlığın el atması gerekiyor. Bizim sektörün temsilcileri ticaret odasında, sanayi odasında, borsamızda var. Aynı zamanda fırıncılar odası var, federasyon var. Bunu sivil toplum kuruluşları yapamaz. Çünkü ellerinde bir yetki yok. Bunun planlamasını devlet yapacak. Avrupa’da öyle bir durumla karşılaşılmıyor. Bir yerde fırın kafe varsa yakınlarında ikinci bir fırın kafe yok. Bir sokakta 8 tane üretici olmaz. Bu mekanlardaki makinelerin birçoğu yurtdışından ithal ediliyor. Bir an önce bu durumun düzeltilmesi gerekiyor. Ne kadar ekmek veya pasta üretilirse o kadar ucuz olacak diye bir dünya yok. Bu maliyetlere yansıyor. Günde bin ekmek üreten bir fırının maliyeti ile 10 bin ekmek üreten bir mekanın maliyeti bir değil” şeklinde konuştu.
TEZGAHLARDA EKMEK SATILIYOR
Pazar tezgahlarında domates, biber satılır gibi ekmek satıldığını dile getiren Polat, “Bakanlığın yayınladığı tebliğde, bir ekmek poşet içerisinde, üretim yerleri belli olacak. Gıda tebliğinde böyle bir şey yok. Bu da belediyenin yetersiz denetiminden kaynaklanıyor. Ekmek, biber gibi domates gibi yıkanabilir bir ürün değil. Bunların hepsi merdiven altı üretim ve muhasebesel açıdan vergisi verilmeyen ürünlerdir” diye konuştu.