“Ekonomisi güçlü olmayan toplumlar kaliteye yönelemiyor”

İngiltere’deki oğullarının ortaya attığı bir fikir ile son 7 yıldır organik çorap üreten Akgül çifti, ürünlerinin Türkiye’den değil yurt dışından talep edildiğini söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 17.05.2019 08:18
  • Güncelleme Tarihi : 17.05.2019 08:18
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Ekonomisi güçlü olmayan toplumlar kaliteye yönelemiyor” haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
İpekli, yünlü ve pamuklu birçok çorap. Hepsi sertifikalı, hepsi organik, hepsi birbirinden farklı ve rengarenk. 45 yıldır çorap işinin içerisinde olan Hüsna Akgül ile 50 yıldır mesleği sürdüren eşi Ahmet Akgül, İngiltere’de bulunan oğulları tarafından ortaya atılan organik çorapları son 7 yıldır üretiyor. 10. kez düzenlenen Ekoloji İzmir Fuarı’na katılarak stant kuran Akgül ailesi, “Türkiye’de aslına bakarsanız fuar bilinci de yok. Detaylı incelerseniz bir tek tekstil firması biziz. Geçen sene 8-10 tane vardı. Gittikçe azalıyor. Bu azalışın nedeni ise organizasyonun olmadığıyla alakalı” dedi. Ekonomisi güçlü olmayan toplumların kaliteye de yönelemediğini vurgulayan çift, Türkiye’den değil, yurt dışından taleplerin fazla olduğunu söyledi; fuar bilincinin gittikçe azaldığını belirtti.
45 yıldır mesleği sürdüren Hüsna Akgül, şöyle konuştu: “İnsanların organik çoraba olan talebi son yıllarda çok arttı. Sadece yurtiçi değil, yurtdışından da talep var. Organik çorap işini yapalı 7 yıl oldu. Genelde ihracat yapıyoruz. İngiltere’de oğlumuz var. Eşim ve oğlum organik çorap fikrini ortaya attı. Normal çorapları herkes yapıyor ancak organik çorabı çoğu insan yapamıyor. Bunun pamuk tarlası bile ilaçlanmıyor. Devamlı denetim altında. Sertifika istiyor, baya uğraştırıyor. ‘Biz organiğe dönelim’ dediler. Şimdi çok az firma organik çorap yapıyor.”



“BİLİNÇ YOK”
50 yıldır çorap üreten Ahmet Akgül ise, “Pamuğun tarlaya ekilişinden, ilaçlanmasından, daha sonra fabrikada iplik haline gelmesinden ve bizim çorap haline dönüştürdüğümüz ana kadar hepsi sertifikasyon işinden geçiyor. Hem sertifikasyon firması senede bir kez gelip kontrol ediyor, hem de yurt dışından satın alan firmalar gelip bizleri denetliyor. Hijyenik ve etik koşullarımız uygun mu bunları izliyorlar. Eksiklerimiz varsa söylüyorlar. Bizler de o doğrultuda üretimimizi tamamlıyoruz. Asıl pazarımız Avrupa. Avrupa’nın hemen hemen bütün ülkelerine gönderiyoruz. Yüzde 85’ini şu anda ihraç ediyoruz. Yani yurt dışından talep Türkiye’den çok daha fazla. Hatta Türkiye’de neredeyse hiçbir talep yok. Alıcının çok dağınık olmasından dolayı.  Hem bilinç açısından dağınık hem coğrafi olarak. Ayrıca önemsenmiyor da. Yani müşteri ‘Aldığım bu çorapta kanserojen madde var mı?’ diye düşünmüyor. Bilinç yok” dedi.
“GİTTİKÇE AZALIYOR”
Fuara üçüncü kez katıldıklarını belirten Ahmet Akgül, fuara ilişkin eleştirilerini şöyle sıraladı: “Türkiye’de aslına bakarsanız fuar bilinci de yok. Detaylı incelerseniz bir tek tekstil firması biziz. Geçen sene 8-10 tane vardı. Gittikçe azalıyor. Bu azalışın nedeni ise organizasyonun olmadığıyla alakalı. Yurt dışındaki fuarlara gittiğimiz zaman oralara diğer ülkelerden çok fazla gelen olduğunu görüyoruz. Çünkü oralarda insanların ekonomik bir alım gücü var. Pamuk tarlada ekildiği zaman gübreleniyor mu, toplarken elle mi toplanıyor, fabrikaya geldiği zaman ağır metal içeren yağlarla mı çalışıyor? Bunların hepsi bilinç meselesi. Çünkü hepsinin sorgulanması lazım. Vatandaş gidip işportadan çorap aldığı zaman böyle bir şey sormuyor. Her şey bir tarafa vatandaşın artık ekonomik gücü de yok. Ekonomisi güçlü olmayan toplumlar kaliteye de yönelemiyor.”
PATENTLİ ÇORAP 
“Bizler buraya tanıtım için geldik, satış için değil” ifadelerini kullanan Akgül, patenti kendilerine ait olan Organik Ter Çorabı’ndan da bahsetti. Akgül, “Tere, mantara, kaşıntıya, alerjiye karşı organik bir çözüm. Bu çorabın özelliği ve farkı şudur, yüzde yüz pamuk. Bu ürün 1986 doğumludur. İlk olarak bizler ürettik. Türkiye’de ilk defa çorap standardını Türk Standartları Enstitüsüne biz kaydettik. Patentli bir ürün yani” yorumunda bulundu.