Sayfa Yükleniyor...
Yaz aylarında elektrik arızaları ve uzun süreli elektrik kesintileri çoğaldı. Kesintiler, bir çok felakete yol açabiliyor...
SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER
Son dönemde normalin çok üzerinde seyreden hava sıcaklıkları nedeniyle klima, soğutucu vb. elektrikli aletlerin kullanımında artış yaşanınca yüksek elektrik tüketimi ortaya çıktı. Buna bağlı olarak birçok kentte elektrik arızaları ve uzun süreli elektrik kesintileri de meydana geldi.
Yaşanan olayı kuraklığa bağlayan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Erol Kesici, “Yaşananlar teknik arıza değil, bilinçsizlik… Suyu iyi yönetemediğimiz için iklimi de yönetemiyoruz. Sorunun temel nedeni kuraklık! Kuraklık Eylem Planı’nın hayata geçirilmesi lazım. Sürekliliğini sağlamak gerekir. Neredeyse her şey buharlaşabilir vaziyete ulaştı” sözlerine dikkat çekti.
Öte yandan, kesilen elektriğin şiddetli bir şekilde geri verilmesi durumunda elektronik cihazlarda bozulmaların, patlamaların ve her şeyden önemlisi orman yangınlarının meydana geleceğini kaydeden Kesici, yaşananların sadece bir elektrik kesintisi olmadığını hatırlattı.
KESİCİ’DEN ‘KURU OT YANGINLARI’ UYARISI
“Sıcaklıkla birlikte buna etki eden en önemli neden kuruma” diyen Kesici, “Yani havadaki nem oranının giderek azalması… Ortamda buharlaşma oranı çok fazla. Hem havadaki hem sudaki hem topraktaki buharlaşma oranı alabildiğine fazla. Bu rüzgarla birlikte kuru havanın esmesine, sıcaklıkların da artmasına neden oluyor. Ülkemizdeki nem kaybı giderek azalıyor. Aşırı su kullanımının yaratmış olduğu güçlükleri de yadsıyamayız. Aşırı sıcaklığı önleyebilmek için buharlaşma oranının az olması gerekiyor. Rüzgarın da etkisiyle birlikte enerji kullanımı da giderek artıyor. Buharlaştırmayı artıran faktörlerin başında su kütlelerinin yani göllerdeki, derelerdeki, yer altındaki suyun azalması geliyor… Bu noktada duralım esas. Neredeyse her şey buharlaşabilir vaziyete ulaştı. Her şeyin buharlaşması demek nemin giderek azalması demek. Bunun sonuçları ise orman yangınlarıdır. Kuru ot yangınlarıdır. Buharlaşmanın artmasıyla birlikte giderek susuz, gıdasız kalıyoruz. Şehirler giderek artıyor, depremler yaşanıyor, sağlıkta kayıplarımız var. Salgın hastalıklar, baş ağrıları, sıcaklıktan dolayı ölümler gün geçtikçe artacak” ifadelerini kullandı.
SADECE BİR KESİNTİ DEĞİL BU…
Kesici, sözlerine şöyle devam etti: “Klima bize nem veriyor. Ortamda öylesine bir buharlaşma var ki sonucunda da şiddetli bir şekilde ısı artışı görüyoruz. Özellikle İstanbul’un birçok yerinde elektrik kesintilerinin sıklıkla yaşandığı bildiriliyor. Şu an Isparta Eğirdir’deyim. Burada da elektrikler ara ara kesiliyor. Ve bu elektrik kesintilerinin yarattığı başka bir hasar daha var. Elektrik kesildiği an sigortalarınızı kapatın denilir. Hiçbir şeyi açmayın, buzdolabınızın fişini çekin, çamaşır makineniz varsa durdurun, elektrikle ilgili tüm teması kesin uyarısı yapılır. Çünkü sonrasında verilen elektrik hızlı bir şekilde verildiği için, yüklenme olduğu için yangınlar meydana geliyor. Elektronik malzemeler patlayabiliyor. Bir muhtar hatırlıyorum, elektrik tekrar verilmeye başlandığında ortaya çıkan yangınları ve bozulan ev eşyalarını tek tek kayıt almıştı. Yani sadece bir kesinti değil bu. Elektriğin şiddetli bir şekilde verilmesi cihazlar yanmasa bile hasar bırakıyor. Bunun kaybı ise milyonlarca lira. Parası olan insanlar evlerine akım düzenleyici koymaya başladı. Parası olan yaptıracak ama yoksul kesim ne olacak? Evdeki yangınları önlemek için oluşturulan bu sistem her eve nasıl girecek? Aşırı enerji tüketimi bunun gibi tehlikeleri de beraberinde getiriyor.”
SUYUMUZ DA, NEMİMİZ DE YOK!
“Bizim ülkemizde suyu iyi bir şekilde yönetememe durumu var” sözlerine de dikkat çeken Kesici, “Ciddi manada su kaybediyoruz… Tarım yapamayacak hale geleceğiz. Çok geç kalınmış bir süreç içindeyiz. Su dayanmayınca elektrik dayanmıyor, elektrik dayanmayınca soğutucular çalışmıyor. Bu işin doğasıdır. Suyu iyi yönetemediğimiz için iklimi de yönetemiyoruz. Sorunun temel nedeni kuraklık! Kuraklık Eylem Planı’nın hayata geçirilmesi lazım. Sürekliliğini sağlamak gerekir. Ama her şeyden önce hazırladığımız bu eylem planlarını mutlak suretle uygulamak zorundayız. Enerjimiz var, suyumuz var… Bunları uygularsak rahatlayacağız. Elektrikli ürünlerin kullanımına dair eğitimler hayata geçirilmeli. İnsanlarımızı var olan ya da gelecek olan tehlikelere karşı uyarmak için erken uyarı sistemlerini yaşamımıza dahil etmemiz lazım. Yaşananlar teknik arıza değil, bilinçsizlik. Bu bir risk yönetimidir. Riski iyi yönetemediğinizde bahsi geçen cihazlarda sorunlar yaşanıyor. Klimalar, pervaneler bozulmadan, aşırı sıcaklıklar olmadan risk ile ilgili önlem planlarını çok önceden almamız gerekiyor. Aylardır söylüyorum ülkemiz kuraklıkla karşı karşıya. Suyumuz da, nemimiz de yok. Ceremesini elektronik cihazlar çekiyor” eleştirisinde bulundu.
Haber Merkezi