Eller teröre karşı kenetlendi

İzmir Adliyesi’nde yaşanan hain terör saldırısı nedeniyle, İzmir Barosu üyeleri ve adliye çalışanları İzmir Adliyesi’nde ‘El ele teröre karşı tek yürek’ olduklarını göstermek için bir araya geldi. Saldırının yapıldığı yerden Adliye sonuna kadar katılımcılar teröre karşı el ele verdi


  • Oluşturulma Tarihi : 13.01.2017 08:41
  • Güncelleme Tarihi : 13.01.2017 08:41
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Eller teröre karşı kenetlendi haberinin görseli
Eller teröre karşı kenetlendi haberinin görseli

TANER UYANIKER

İzmir Adliyesi C kapısı girişinde gerçekleşen terör saldırısında hayatını kaybeden kahraman şehit polis memuru Fethi Sekin ve Musa Can’ı anmak ve teröre karşı birlik mesajı vermek için İzmir Barosu üyeleri ve adliye çalışanları “El ele teröre karşı tek yürek” sloganıyla Adliye önünde bir araya geldi.

Burada yapılan basın açıklamasından sonra avukatlar ve adliye çalışanları saldırının yapıldığı C kapısından başlamak üzere Adliye’nin sonuna kadar el ele tutuşarak teröre karşı birlik mesajı verdi. Daha sonra grup alkışlar ve “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganları eşliğinde şehit Fethi Sekin’in vurulduğu yere gelerek karanfil bıraktılar.

“TERÖR BİR KORKAKLIKTIR”

Basın açıklamasını yapan İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, şu ifadelerde bulundu: “Yaşam hakkının ve adaletin hedef alındığı bu terörist eylemi şiddetle lanetliyoruz. Unutulmamalıdır ki; terör bir yenilgidir; terör bir korkaklıktır.  Ülkemizi kin ve nefret söylemleri ile kaosa sürükleyenler amaçlarına ulaşamayacaktır. Emperyal savaş politikalarının sonucu olan bu terör saldırılarını ancak; Anadolu' da kurtuluş mücadelesinde gerçekleşen halk direnişinin dayanışma ruhuyla, milli birlik ve beraberlik içinde geleceğimize sahip çıkarsak durdurabiliriz.”

“ŞİDDET VE DÜŞÜNCE HÜRRİYETİ YAN YANA BARINAMAZ”

İzmir Barosu olarak, kimden gelirse gelsin, kime yapılırsa yapılsın, hangi mazeret gösterilirse gösterilsin şiddetin karşısında olduklarını vurgulayan Özcan, “Demokrasi, fikri  hür, vicdanı hür, irfanı hür bireylerin yaşatabileceği bir rejimdir. Şiddet ve düşünce hürriyeti yan yana barınamaz. Dolayısıyla, şiddet ve demokrasi asla bağdaştırılamaz. Bizler; bütün gücümüzle başta yaşam hakkı ve düşünce hürriyeti olmak üzere bütün temel hak ve hürriyetleri korumak için üzerimize düşen her ödevi yerine getirmeye hazırız. Teröre karşı; milli birlik ve beraberlik içerisinde; demokratik, laik, sosyal hukuk devleti için, bağımsız yargı ve özgür savunma için, temel hak ve özgürlükler için,  adalet ve vicdan için el ele tek vücut direneceğiz. Hukukun üstünlüğü büyük bir borcun ödenmesi çabasını temsil etmektedir. ‘İnsan, insana mutlaka bir şey borçludur’. Türk toplumuna karşı en büyük borç Türk hukukçularının omuzlarına çökmüştür. Bu borç ödenecektir. İnsanlık davası, demokrasi davasıdır. Bu dava kazanılacaktır” dedi.