Ellerinde aşı yok, bu çok belli!

55 yaş ve üzerine aşı önceliği tanındı ama sistem randevu vermiyor. ‘Dolu’ uyarısıyla karşılaşan vatandaşlar için ‘aşı karşıtı’ dense de İzmir Tabip Odası, “Ellerinde aşı yok, bu çok belli” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 23.04.2021 09:43
  • Güncelleme Tarihi : 23.04.2021 09:43
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Ellerinde aşı  yok, bu çok belli!

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER

Türkiye’de pandemi ile mücadelede aşılama çalışmaları devam ederken, bu süreçte vatandaşlara yönelik ortaya atılan ‘aşı karşıtlığı’ söylemi şu an hem siyasilerin hem de basın-yayın organlarının merkezinde. Özellikle yakın zaman önce 55 yaş ve üzeri kişiler için tanınan aşı ayrıcalığı beraberinde yeni sorunları da getirdi. Çünkü kararı duyan vatandaşlar, sistem üzerinden randevu almaya çalıştı ancak ‘dolu’ uyarısıyla karşılaştı. Aşı temininde, özellikle Sinovac aşısının temininde sıkıntılar yaşandığı için randevu alınamadığını söyleyen İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, bir aşı karşıtlığının söz konusu olmadığını, aksine aşıya ulaşımda ciddi sorunlar yaşandığı için insanların randevu alamadığını kaydetti. Önceden Aile Sağlığı Merkezlerinin günde 18-20 randevu alırken, şimdi en fazla 2 ya da 3 randevu kabul ettiğini açıklayan Çamlı, ‘algılarla’ sürecin yürütülmeye çalışıldığını vurguladı.

AŞI KARŞITLIĞI DEĞİL, AŞI TEREDDÜTÜ!

“İzmir’de vatandaşların aşı olma konusunda bilinçli olduklarını görüyoruz ama aşı olma noktasında sıkıntılar var” diyen Çamlı, “Örneğin, iki gündür Aile Sağlığı Merkezlerinden randevu alınamıyor. Daha doğrusu günlük 18-20 aşı yapan aile hekimlerine en fazla 2-3 randevu veriliyor. Boş olmalarına rağmen randevu alınmak istendiğinde ‘dolu’ gibi görünüyor. Bu da aşı temininde sanırım yaşanan bir sıkıntının yansıması. Ama bütün bunlar kamuoyuyla paylaşılmıyor. Şu anda sinovac aşısının temininde bir sıkıntı mı var? Neden vatandaşlar 14 gün sonrasına randevu veriliyor? Vatandaş olmak istediği halde böyle sıkıntılarla karşılaşıyor. Hastanelerin önünde uzun uzun kuyruklar görüyoruz. Dolayısıyla eğer aşı süreci şeffaf yönetilir, vatandaşa zamanında, yeterli açıklamalar yapılır, kafalardaki soru işaretleri giderilirse ve bu konuda bir güven tesis edilirse ben aşılamanın çok daha yüksek olacağını düşünüyorum” bilgisini paylaştı.

AMA SİSTEM ALT ÜST OLDU…

Çamlı, konuşmasına şöyle devam etti: “Hekimlerle konuştum, ‘Benim 18-20 randevum vardı, ama şimdi sadece 2-3 kişi randevu alabiliyor, diğerlerine ‘dolu’ görünüyor’ diyorlar. Aşı tedariğinde bir sıkıntı varsa bunu kamuoyuyla paylaşmak zorundasınız. Olay sürekli algılarla ilerliyor. Böyle bir şey söz konusu iken 55 yaşı aşılamaya başladığımızı söylüyoruz. Sanki her şey düzgün gidiyor, ‘biz o grubu da bitirdik, 55 yaşa geldik’ algısı yaratılıyor. Oysa aşılama programına baktığımızda şu anda aşılanması gereken kesim 55 yaş grubu da değil. Öğretmenler, toplumda aktif çalışan şoförler, market elemanları, kargo elemanları, güvenlik elemanları, polisler… Bu kesimin aşılanması gerekiyor. Ama sistem alt üst oldu. Tamamen karışık bir aşılama programıyla karşı karşıyayız.”

KISMİ KAPANMA SONUÇ VERMİYOR!

“Ellerinde aşı yok, bu çok belli” çıkışında bulunan Çamlı, “Ellerindeki sınırlı sayıda aşıyı her gün ikişer, üçer tane kullanıyorlar. Çok daha fazla aşı yapmak mümkünken aşı olmadığı için az sayıda gerçekleştiriyorlar” dedi. Pazartesi düzenlenmesi planlanan Kabine toplantısına da değinen Çamlı, “Tamamen bir kapanma kararını çok zor görüyorum. Alsalardı geçen hafta alırlardı. 50 bini aşkın vaka, 300’e yakın vefat varken almadılar… Bizim talebimiz başından beri şu. 28 gün gerekli sosyal ve ekonomik destek paketleri hazırlanarak, toplumun kırılgan kesimleri korunarak bir kapanmanın hayata geçirilmesi. Acil, hayati sektörler dışında tüm diğer sektörlerin bu süreçte ara vermesi gerekiyor. Yumuşak tedbirlerle bu süreç olumlu bir yanıt vermez. Sadece biz değil, diğer sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler de söyledi. Kısmi kapanmanın bir sonuç vermediği ortada” diye konuştu.

HASTALAR PİYASANIN İNSAFINDA

İzmir’de son 8 haftada vaka sayılarının 8 katına çıktığını hatırlatan Çamlı, özel hastanelerin üzerine düşen görevi üstlenmediğini belirtti. Çamlı, şunları ekledi: “Hastaneler yeni düzenlemelere geçiyorlar ama burada tabi kovid dışı hastaların, özellikle kronik rahatsızlığı olan hastaların tedavilerinin aksamaması gerekiyor. Geçen sefer bu insanlar da tedaviye erişimde sorun yaşadı. Kamu hastanelerinden faydalanamadılar. Ve piyasanın insafına bırakıldılar. Özel hastaneler bağımsız hareket etmemeli. Mutlaka merkezi bir planlama ve organizasyonun birer parçası olmalı.”

SADECE HASTANELERDE TEDAVİ EDEREK DEĞİL

Hasta olan kişileri tedavi ederek pandemi ile mücadelenin mümkün olmadığını kaydeden Çamlı, “Filyasyonu bilimsel bir şekilde yapacağız, yaygın test yapacağız, çok etkili bir izolasyon, karantina uygulayacağız, pozitif temaslıları yakinen takip edeceğiz. Dolayısıyla enfeksiyonun yayılmasına, bulaşın artmasına izin vermeyeceğiz ki yeni vaka çıkışlarına engel olalım. Çıkan vakaları sadece hastanelerde tedavi ederek ne salgını önleyebiliriz ne de buna bizim sağlık sistemimiz yeterli olur. Zaten bir süre sonra sağlık sisteminin de taşıyamayacağı durum haline gelir” önerisinde bulundu.

Haber Merkezi