Emekçilerin iradesi yok sayılıyor

TÜM BEL-SEN İzmir Şube Başkanı Ulus Bozkır “Yetki Tespit Toplantılarına” göre TÜM BEL-SEN’in Büyükşehir Belediyesi ve ESHOT’ta en çok üyeye sahip yetkili sendika olmasına rağmen bu yetkilerinin gasp edildiğini söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 12.12.2015 08:40
  • Güncelleme Tarihi : 12.12.2015 08:40
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Emekçilerin iradesi yok sayılıyor

NİLGÜN TAZE

İBB’nin yaptığı yetki gaspının anti-demokratik bir yetki gaspı ve gayri-meşru olduğunu belirten TÜM BEL-SEN İzmir Şube Başkanı Ulus Bozkır, iki yanlışın bir doğru etmeyeceğini söyleyerek, bu yetki gaspından doğacak sonuçların da gayri-meşru olacağını belirtti.

Oluşabilecek tüm sorunlarda sorumluluğun belediyeye ait olduğunu ifade eden Bozkır, “Emekçilere karşı aynı kibirle, ‘ben yaptım oldu’ anlayışıyla hareket eden kimi bürokratların da bu sorumluluğun bilincinde olmasını umuyoruz. Belediye Valilik’ten gelen bir yazıdaki tabloya dayanarak ayrı ayrı tutulan tutanakların tarafların katılımı ile birleştirilerek tek tutanak haline getirilmiş olduğunu ve buna göre yetkili sendika olmadığımızı bildirdi. Oysa ki böyle bir tutanak yoktu. Zaten Valiliğe yaptığımız başvurudan sonra Valilik tablonun birleştirme tutanağı olmadığını hem bize hem Belediye’ye yazıyla bildirdi. Böylece, Belediye’nin işlemi de temelsiz, dayanaksız kalmış oldu. Özetle, minare çalınmış ama kılıfına uydurulamamıştır. Şimdi yanlıştan dönme sırası belediyededir” dedi.

“BİLE BİLE SUÇ İŞLENİYOR”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin TÜM BEL-SEN’E işçi haklarını korumaya çalıştıkları için suçlayıcı bir tavır takındıklarını belirten Bozkır, suçlarının toplu sözleşme süreçlerine emekçileri katmaya çalışmak olduğunu söyleyerek, “Onların gözünde biz suçluyuz. Suçumuz tüm görüşmeleri şeffaf bir şekilde emekçilerle paylaşmak, hak ve taleplerimizi ısrarcı bir şekilde takip ederek eylem ve etkinliklerle emekçileri bu süreçlerin öznesi yapmak. Toplu sözleşme talepleri için oda oda dolaşmak, yemek hakkı için dayanışma sofraları kurmak, ulaşım hakkı için imza toplamak, ücretsiz biniş eylemleri yapmak, turnikelerden atlamak, emzirme odaları, kreşler için imza toplamak, mobbing ile ilgili atölye çalışmaları, paneller yapmak bunlar büyük suç… Dönen tekerleğe çomak sokulur mu hiç? Şimdi sağır sultan dahi İBB’deki emekçinin yemek, yol, kreş vb. sorunları olduğunu biliyor” açıklamasını yaptı.

“DİKENSİZ GÜL BAHÇESİ İSTENİYOR”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendilerine sorun çıkarmayarak tıpkı kendi Şube Müdürlüğü gibi çalışacak bir sendika istediğini belirten Bozkır, yapılmak istenenin yeni toplu sözleşme sürecinde dikensiz gül bahçesi yaratmak olduğunu söyledi. Bozkır, “Biz böyle olmadık ve olmayacağız. Amaç oldu bittiye getirerek bu süreci emekçilerin öznesi olmadığı bir şekilde sonlandırmaktır. Bu süreçte somut bir şey elde edilse dahi, bunun emekçilerin mücadelesinin sonucunda değil, araya birilerinin sokularak adeta kafa-kol ilişkisine, yandaşlığa dayalı bir sürecin sonucunda idarenin bahşettiği bir lütuf olarak gerçekleşebileceğini düşünmemiz isteniyor. Her işveren gibi belediye de emekçilerin kendi mücadelesiyle bir kazanım elde etmesini ve bu bilince sahip olmasını istememektedir. Ama biz şunu ısrarla vurgulayalım. Bu saatten sonra elde edilecek her kazanım bir lütuf veya birilerinin birilerini ikna etmesinin değil ısrarla verdiğimiz mücadelenin kaçınılmaz sonucu olacaktır” şeklinde konuştu.

“MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ!”

Yetki ve güçlerini emekçilerden aldıklarını söyleyen Bozkır, verilen yetkiyi ancak kendilerinden yine emekçilerin alabileceğini ifade ederek, üyelerinin kendilerine sunduğu iradeyi kimsenin gasp etmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Bozkır, “Mesele bir masada oturup oturmamak değil sendikamıza verilen iradeye sahip çıkmaktır. Dayanışmanın ve beraberliğin gücüyle bu iradeye sahip çıkacak ve toplu sözleşme sürecinde hep birlikte haklı taleplerimizin takipçisi olacağız. İrademizin gasp edilmesine ortak olarak idarenin kendisine biçtiği rolü oynamaya hazır olanlardan haklarımızı savunmasını beklemeyelim. Bu sendikal anlayışın emekçiler için gerçekte ne sonuçlar doğurduğunu bilmek isteyenler, yine bir yetki gaspı ile sözleşme imzaladıkları Aydın Büyükşehir Belediyesi’ndeki emekçilere sorarak ne gibi kayıplar yaşadıklarını öğrenebilirler. Emekçileri etnik kimliğine, mezhebine, görüşüne, doğduğu yere göre ayrımcı bir dille bölerek örgütlenmeyi sendikal çalışma yapmak sanan bir anlayışın emekçilere verebileceği bir şey yoktur” şeklinde konuştu.

Bozkır, Toplu Sözleşme Taleplerini ise şu şekilde açıkladı; 

1- Sosyal Denge Tazminat tutarı 2016 yılı için, ilk 6 ay  840 TL, ikinci 6 ay 878 TL ye yükseltilmesi

2- Yemekhanelerin açılması veya Yemek Kartı verilmesi

3- Ulaşım Kartı verilmesi

4-Mobbing Masasının kurulması (Psikolojik Taciz-Baskı-Yıldırmalara Karşı)

5- Tüm işyerleri için Kreş-Emzirme – Etüd Odalarıaçılması

6-Engelli personelin çalışma koşullarının düzeltilmesi

7-Sağlık Rapor Sınırının Kaldırılması

8- Aile İçi Şiddet Uygulayan Personelin Sosyal Denge Tazminatının Eşine Ödenmesi

9- Personel istihdamında kadın-erkek dengesinin sağlanması

10-Görevde Yükselme Sınavlarının Yapılması

11-İkramiye verilmesi (Dini Ve Resmi Bayramlarda )

12-Her Yıl Eşrefpaşa Hastanesi Sağlık Taraması (Check Up)

13-Lisans ve Yüksek Lisans Eğitimi İçin İdari İzin

14-İş Sağlığı Ve Güvenliği Kursları -Kıyafetlerinin Temini

15-Arazide Çalışan Personelin Arazi Tazminatlarını Ödenmesi

16- Belediye Şirketlerinden Ücretsiz veya İndirimli Yararlanma(İzsu-Otoparklar-Spor Salonları-         Mesire Alanları-Sosyal Tesisler)

17-Lojman Artırımı

18-Kaza Dernek Aidatlarının Karşılanması

19-Rotasyon Uygulayan Birimlerin Uygulamanın Adil Şekilde Yapılması

20-Üniformalı Personel İçin Psikolojik Destek

21-Emekli Olacak Personele Jübile Primi

22-Ayni Yardım (Eğitim-Kıyafet-Yakacak)

Haber Merkezi