Sayfa Yükleniyor...
Hekimlerin emeklilik koşullarını ortaya koyan anket sonuçlarını paylaşan İzmir Tabip Odası, emekli hekimlerin yüzde 99,4'ünün yoksulluk sınırının altında emeklilik maaşı aldığını açıkladı. Toplantıya katılan TTB 2. Başkanı Öktem ise Bilim Kurulu tarafından alınan kararları eleştirdi
ÇAĞLA GENİŞ
İzmir Tabip Odası, hekimlerin emeklilik sonrası koşullarını değerlendirmek amacıyla anket çalışması gerçekleştirdi. Online olarak gerçekleştirilen ankete 61 ilden 2 bin 153 emekli hekim katıldı. Çarpıcı anket sonuçlarının kamuoyu ile paylaşıldığı basın toplantısında açıklamayı İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Süleyman Kaynak okudu. Toplantıya Türk Tabipler Birliği (TTB) 2. Başkanı Ali İhsan Öktem ve emekli hekimler de katıldı.
EN SIK GEREKÇE YOĞUN İŞ TEMPOSU
Anket sonuçlarına göre hekimlerin ortalama 30 yıl çalıştığını, 54 yaşında ise emekli olduklarını belirten Kaynak, "Hekimlerin sadece beşte biri herhangi özel bir sebep olmadan zamanı geldiğine karar vererek emekli olduğunu ifade etmiştir. Yoğun iş temposu ve yorulma hissi (yüzde 33,0), mesleki tatmin kaybı, yaptığı işten mutlu olamama (yüzde 30,2), olumsuz çalışma ortamı (yüzde 29,4), mobbinge maruz kalma, liyakatsiz yöneticilerin beceriksizlikleri (yüzde 28,9), maaşların azlığı / ekonomik sıkıntılar nedeniyle ek gelir gereksinimi (yüzde 28,8), saygınlık kaybı, itibarsızlaşma (yüzde 27,6), emeklilik kararlarını almalarında rol oynamıştır" dedi.
3 HEKİMDEN BİRİ ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYOR
Her dört hekimden üçünün emekli olduktan sonra çalışmaya devam etmekte olduğunu, yüzde 16,6’sının da birden fazla işte çalıştığını dile getiren Kaynak, "Çalışmaya devam edenlerin büyük çoğunluğu özel sağlık kuruluşlarında ücretli olarak istihdam edilmektedir. Ankete katılan emekli hekimlerin sadece yüzde 7,5’i emeklilik sonrası çalışma gereksinimi duymamışlardır" ifadelerini kullandı.
EMEKLİ MAAŞLARI YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA
Emekli olup çalışmayı tercih etmeyen hekimlerde sağlık sorunları, başka sorumlulukların varlığı, uygun iş bulamama gibi faktörlerin etkin olduğunu kaydeden Kaynak, şunları paylaştı: "Emekli olunan sosyal güvenlik kurumuna göre emeklilik maaşları arasında 2-3 kata varan farklılıkların olması ciddi adaletsizliktir. Bununla birlikte emekli hekimlerin yüzde 99,4 ü Türk-İş'in Aralık 2021’de açıkladığı yoksulluk sınırının altında emeklilik ücreti almaktadır. Yaklaşık beşte biri ise 5000 TL’nin altında ücret almaktadır. Bu sonuçlarla uyumlu bir şekilde hekimlerin yüzde 95,8’i emekli maaşlarının yetersiz olduğunu düşünmektedir. Yüzde 45,6’sı ek gelirleri olmasa geçinemeyeceklerini belirtmişlerdir. Ülkemizde giderek derinleşen ekonomik kriz, emekli hekimleri de giderek daha yoksullaştırmıştır."
GELECEK KAYGISI VE EKONOMİK SIKINTILAR
Hekimlerin emeklilikte yaşadıkları temel sorunların başında geleceğe dair kaygılar ve ekonomik sıkıntılar geldiğini ifade eden Kaynak, "Günümüzde hekimler meslekleri açısından ülkemizde bir gelecek göremezken, emekli olduktan sonra da gelecek kaygısının devam etmesi ülkemizde hekimliğin geldiği durumu göstermesi açısından önemlidir. Emeklilik süreçlerinde bedensel ve ruhsal sağlık sorunları yaşamalarına karşın emekli hekimlerin yarıdan fazlası sağlığa erişimde sorun yaşadığını ifade etmişlerdir. Ülkemizde hekimlik mesleğinin yaşadığı sorunlar konusunda; hekimlik mesleğinin itibarsızlaştırılması, emeğin değersizleştirilmesi, sağlıkta dönüşüm politikaları ve sağlığın ticarileştirilmesi, artan tıp fakülteleri ve tıp eğitiminin niteliksizleştirilmesi, hekimlik mesleğine yönelik artan saldırılar, hekimler arasında deontolojinin azalması, dayanışmanın azalması öne çıkmıştır" dedi.
ÇALIŞIRKEN DE EMEKLİ OLDUKTAN SONRA DA...
Kaynak, son olarak şunları söyledi: "Uzun ve zorlu bir eğitim sürecinden sonra topluma adanmış bir mesleği özveri ile sürdüren, zorlu çalışma koşullarında gece gündüz demeden sağlık hizmeti veren ve yaklaşık 30 sene bu mesleği sürdürüp artık emekli olan hekimler mutlu değiller. Ankete katılanların sadece üçte biri hekimlik mesleğini seçmesinden dolayı pişman olmadığını ifade ederken, yüzde 21,7’si şimdiki düşünceleri olsa tercih etmeyeceğini, yüzde 28,1’i de başka bir ülkede mesleğini sürdürmeyi tercih edeceklerini ifade etmiştir. Bütün bu sonuçlar son dönemde giderek artan istifalar ve erken emekliliklerin, genç hekimlerde yurt dışında çalışma başvurularında artışın nedenleri konusunda ipuçları vermektedir. Hekimler ülkemizde çalışırken de, emekli olduktan sonra da ne yazık ki mutlu değiller."
GELECEK KAYGISI YAŞIYORLAR
Açıklamanın ardından konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı da, "Ağır iş yükü, mobbing, şiddet gibi değişik nedenler hekimleri çalışırken artık bu mesleği yapmama ve emekli olma kararını almaya zorluyor. Hekimlerin çalışırken mutsuz olması emeklilik kararı almalarının en önemli sebepleri... Maaşlarının yüzde yüze yakını yoksulluk sınırının altında. Haklı olarak ciddi bir gelecek kaygısı yaşıyorlar" değerlendirmesinde bulundu.
HEKİM GÖÇÜNE DİKKAT ÇEKTİ
Toplantıya katılan Türk Tabipler Birliği (TTB) 2. Başkanı Ali İhsan Öktem ise, "Yaşadığımız sorunlar hekimler olarak artık çok fazla. En çok sorun yaşayanlar emekli hekim arkadaşlarımız. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi kriz hepimizi bu ülkeden gitmeye götürdü. Ocak ayında 200 civarında meslektaşımız ülkeden ayrılmak istedi. Yıllardır özlük hakları verilmiyor. Hiçbir randevumuza cevap alamıyoruz bakanlıktan. 14-15 Mart'ta yine g(ö)revdeyiz. Haklı gerekçelerimiz var. Ekonomik ve özlük haklarımız her geçen gün kötüleşiyor. Kovid-19 meslek hastalığı sayılmıyor. Şiddet bu ortamda Yaşadığımız en büyük sorun. Hiçbir sorunumuza yetkililerden yanıt bulamıyoruz" dedi.
YENİ VARYANTLAR ÇIKABİLİR
Koronavirüs Bilim Kurulu tarafından alınan son kararları da değerlendiren Öktem, "Dün alınan karar pandemiyi ve aşılama sürecini bugüne kadar yönetememenin sonucu. Sanki her gün 200 kişi ölmüyormuş gibi dündü kararı aldılar. Bilimsel bir karar olmadığı kesinlikle ortada. Tamamen ekonomik ve siyasi bir karardır. Örnek alınan ülkelerde yüzde 80'e varan aşılama oranı var. Bu şekilde devam edersek önümüzdeki günler daha sıkıntılı olacaktır. Salgın bitmedi, karşımıza yeni varyantlar çıkabilir. Dünya açısından da bu böyledir. Maske mesafe ve hijyene mutlaka devam edilmelidir. Kapalı ortamlar hala sıkıntılı. Tedbirler artacakken tamamen ortadan kaldırılması kabul edilebilir değil. Karara karşı çıkan Bilim Kurulu üyelerinin de neden karşı olduklarını açıklamaları gerekir" açıklamasında bulundu.
Haber Merkezi