Sayfa Yükleniyor...
Doç.Dr. C. Coşkun Küçüközmen, enflasyon hedefleme ve tutturamama sorununun kısa vadede çözülebilecek bir sorun olmadığını belirterek, Enflasyonu tutturmak için bunu yaparsanız hedefi tutturursunuz türünden her derde deva, çabuk iyileştirici türünden bir çözüm reçetesi maalesef yoktur dedi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN - ÖZEL HABER
Türkiye'nin 2016 yıllık enflasyonu, yüzde 5,0 olan hedeften yüzde 59 sapma ile yüzde 8,53 olarak gerçekleşti. Yıllık en fazla fiyat artışı yüzde 31,59 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti.
Merkez Bankasının enflasyon hedeflemesine başladığı 2006 yılında bu yana enflasyon hedeflerinin hiç tutturulamadığı görülüyor. Merkez Bankasının açık hedeflemeye geçtiği 2006 yılında yüzde 5 hedef koymasına karşılık, gerçekleşme yüzde 94 sapma ile 9,7 oldu. Enflasyonda bu yılki sapmanı da yüzde 59u bulması ile birlikte enflasyon rakamlarının bir türlü neden tutturulamadığı kafalarda soru işareti yarattı. İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. C. Coşkun Küçüközmen, enflasyon rakamlarının neden tutturulamadığını gazetemize değerlendirdi.
MAL VE HİZMET FİYATLARINDAKİ SÜREKLİ ARTIŞI
Öncelikle enflasyonu tanımlayan Doç.Dr. Küçüközmen, Genel kabul görmüş tanıma göre enflasyon mal ve hizmet fiyatları genel seviyesinde yaşanan sürekli artışı ifade eder. Ancak bu artışın hesabına dayanak teşkil eden mal ve hizmetlere ilişkin fiyatlar ortalama bir tüketicinin bir yıl içinde kullandığı (satın aldığı) tüm mal ve hizmetlerde meydana gelen fiyat değişikliğini kapsar. Neticede enflasyonu önceden belirlenen bir mal ve hizmet sepeti ve bu sepette yer alan her bir maddenin belli bir ağırlığa sahip olması neticesinde ağırlıklandırılmış bir fiyat endeksi olarak da düşünebiliriz dedi.
HALK PİYASADAKİ ENFLASYONA BAKIYOR
Doç.Dr. Küçüközmen, söz konusu hedefin belirlenmesi ve tutturulamaması durumunun aslında normal karşılanmamakla birlikte hedefi belirleyenler tarafından niçin tutturulamadığı da makul ve inandırıcı bir şekilde açıklandığını belirterek, Peki, bu nedenler neler olabilir? Türkiye son birkaç yıldır ciddi bir belirsizlik sürecine doğru tedricen ama istikrarlı bir şekilde gitmektedir. Başta enerji olmak üzere dışarıdan almak zorunda kaldığımız mal ve hizmetlere ödenen paraların yabancı para cinsinden olması, ekonomik nedenlerle TLnin değerindeki düşme, arz-talep dengesizliğinin başta inşaat sektörü olmak üzere birçok sektörü zor duruma sokması tüketici ve üretici davranışlarını belirgin bir şekilde değiştirmiştir. Tüketiciler, hane halkları ve küçük/orta büyüklükteki esnaf bir takım hesaplar yaparken resmi kurumlarca ilan edilen enflasyon rakamından ziyade piyasadaki enflasyon hesabına daha çok itibar etmektedirler ifadelerini kullandı.
KISA VADELİ ÇÖZÜMÜ YOK
Enflasyonda hedef belirleme ve tutturma sürecinin bünyesinde kontrol edilemeyen birçok parametreyi de içerisinde barındırdığına dikkat çeken Doç.Dr. Küçüközmen, Bunların en başında siyasi istikrar gelmektedir. Ülkenin bugün içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi ortam hedef belirlemeyi de tutturmayı da güçleştirmektedir. Diğer yandan başta ABDnin yeni yönetimi tarafından benimsenip uygulanacak ekonomik politikaları ve yine ABDnin Çin, AB, Rusya ve petrol ihraç eden ülkelerle olan ilişkileri de bu sürecin belirsiz parametreleri arasında yer almaktadır. Sonuç olarak enflasyon hedefleme ve tutturamama sorununun kısa vadede çözümü ve bunu yaparsanız hedefi tutturursunuz türünden bir çözüm reçetesi de maalesef yoktur şeklinde konuştu.
Haber Merkezi