Engel olmayın!

EMİNE YALÇIN 

Sokakta, caddede, toplu taşıma araçlarında, işyerinde engelli vatandaşa engel çok. Engellilerin en büyük problemleri arasında ise ulaşım var.

Türkiye Sakatlar Derneği İzmir Şube Başkanı Erdem Çerçioğlu konu hakkında 5378 sayılı yasaya göre; tüm kamuya açık alanların ve toplu ulaşım araçlarının tamamının engelli vatandaşların kullanımına uygun hale getirmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Türkiye Sakatlar Derneği İzmir Şube Başkanı Erdem Çerçioğlu, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nü göreve davet ederek, gerekli denetimlerin yapılması gerektiğini ifade etti.

DEFALARCA BİLDİRDİK

Türkiye Sakatlar Derneği İzmir Şube Başkanı Erdem Çerçioğlu, 5378 sayılı yasaya göre; tüm kamuya açık alanların ve toplu ulaşım araçlarının tamamının engelli vatandaşların kullanımına uygun hale getirmesi gerektiğine dikkat çekti. Çerçioğlu, Türkiye’de denetim mekanizmasının doğru bir şekilde işlemediğini öne sürerek, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nün de üzeri düşen görevi yapmadığını ve gerekli yerlerde cezai işlem uygulamadığını iddia etti. Çerçioğlu, “Belediye otobüslerinde olduğu gibi şehir içi minibüslerde de engelli vatandaşların da binebileceği bir alanın olması ve binebilmesi için gerekli sistemin oluşturulması yasal zorunluluktur. Yasal zorunluluk olmasına rağmen minibüslerde engelli vatandaşlara gerekli hizmetin verilmediğini defalarca Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne bildirdik. Durumu bilmelerine rağmen hiçbir çözüm getirilmedi. Cezai uygulamalarda olmadı. Minibüslerde böyle bir hizmet olmadığı için engelli vatandaş ulaşım araçlarını kullanmak istediğinde birçok sıkıntıya düşüyor” diye konuştu.

KAVUN SEÇER GİBİ ENGELLİ SEÇİYORLAR

Engellilerin, sadece ulaşım ile ilgili sıkıntı yaşamadıklarına da vurgu yapan Çerçioğlu, ulaşımın yanı sıra eğitim alanında, istihdam konusunda ve sosyal hayata katılmada da sıkıntı yaşadıklarını söyledi. Çerçioğlu, “Kamu alanında istihdam edilen tekerlekli sandalye kullanan engelli sayısı çok az. İstihdam edilen engelli vatandaş ulaşımını zor şartlar altında sağlıyor. Ayrıca işveren engelli bir vatandaşı istihdam edeceği zaman sanki kavun seçer gibi engelli seçiyor. Ortopedik engelli olmasın, kolunda bu olmasın ya da ayağında şu olmasın gibi tercihleri oluyor. Engelli vatandaş her alanda sıkıntı yaşıyor. İnsan hakları konusunda engelli vatandaşlara farklı davranılıyor. Bu yüzden çoğu engelli vatandaş halen evinden çıkamıyor. Evinden çıkıp gerekli eğitimini alamıyor. Bu yaşanan durum engellinin kabahati değil. Bu toplum olarak bizim suçumuz” şeklinde konuştu.

ALINAN PARALAR ENGELLİLER İÇİN HARCANMIYOR

“Yerel yönetimler kişi başı para alıyor” diyen Çerçioğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Cumhuriyet tarihinden bugüne kimse aldığı parayı bu engelsiz bu engelli diye ayırmadı. Nüfusa oranla para almaya devam ettiler. Yetkili kişiler kaldırımları, yolları, hastaneleri ya da okulları kendi isteklerine göre yaparak, engelli vatandaşların hakkını yiyor. Engelli vatandaşların adına aldıkları paraları engelliler için harcamıyorlar. Evrensel tasarım düzeyinde tasarımlar gerçekleştirilmelidir.”

2016 YILINDA İLKEL YÖNTEMLER KULLANILIYOR

Ulaşım sorununa bir an önce çözüm getirilmesi gerektiğine de vurgu yapan Çerçioğlu, şehirlerarası otobüslerde de engelli vatandaşlar için hizmet veren bir düzeneğin olmadığını söyledi. İl dışına çıkacak engelli vatandaşın otobüse bindirilirken ilkel yöntemlerle bindirildiğini belirten Çerçioğlu, “Tekrar tekrar söylüyorum engelli vatandaşların tek sorunu ulaşım değil. Mesela Türkiye’nin hiçbir hastanesinde tekerlekli sandalye kullanan kadınlar için jinekoloji tedavi odası yok. Tekerlekli sandalye kullanan kadınlar tedavi olmak için doktora gidiyor. Tedavi edilecek koltuğa iki erkek tarafından oturtuluyor. Bu durumda kadınlar için zor bir hal alıyor. Yine başka bir konu yaklaşık 3 yıl öncesine kadar engelli kadınlar kadın sığınma evlerine alınmıyordu. Şu an için düzenleme ile sığınma evlerine gidebilirler ancak fiziki şartlar uygun olmadığı için yine gidemiyorlar” ifadelerini kullandı.

EMPATİ ÖYLE YAPILMAZ

Yöneticilerin, engelli vatandaşları sadece engelli haftasında hatırladıklarını belirterek, engelli vatandaşları anlamak için empati yapmaya çalıştıklarını anlattı. Çerçioğlu, “Yöneticiler engelli haftasında bir tekerlekli sandalyeye biniyor. 100 metre gidip iniyor. Sonra engelli vatandaşa gelip kendilerini anladıklarını söylüyor. Empati yaptığını sanıyor. Empati öyle yapılmaz. 100 metre sonra tekerlekli sandalyeden inip yürüyeceğini bilmesi empati yapıyor anlamına gelmez. Sonuç olarak hiç kimse üzerine düşen görevi yapmıyor” dedi.

DAHA FAZLA YOLCU İÇİN ENGELLİLER YOK SAYILIYOR

Türkiye Sakatlar Derneği İzmir Şube Sekreteri Süheyla Karagülle ise yürüme engelli olduğunu belirterek, halka hizmet veren her türlü hizmetten bu şehrin bir vatandaşı olarak yararlanmak istediğini dile getirdi. Karagülle, halka hizmet veren her ulaşım aracının engelli vatandaşlara da hizmet vermek zorunda olduğuna vurgu yaparak, “Ben derneğe gelip giderken metroyu kullanıyorum. Ancak metro yapımı sırasında birçok sorun yaşadım. Evimin bulunduğu bölgede engelli vatandaşların kullanabileceği otobüsler durdurulmuştu. Engelliye uygun olmayan yüksek tabanlı otobüsler hizmet veriyordu. Minibüsler de vardı ama kullanma şansım yoktu. Çünkü minibüsleri kullanabilmemiz için gerekli sistem yok. O zaman olmadığı gibi halende yok. Mesela ben yaz aylarında Mor Dağı’na gidiyorum. Mor Dağı’na yeni ilçe olarak belediye, otobüs koydu ancak bir sabah saatinde bir de akşam saatinde var. Oraya giden minibüste var. Ama biz kullanamıyoruz. Otobüsün saatini kaçırdıysam eğer minibüse binerek gidemiyorum ya da gelemiyorum. Minibüsçüler, minibüslere daha fazla yolcu alabilmek için engellilere bir koltuğunu feda etmiyor. Biz zaten 3 tane engelli vatandaş alınsın demiyoruz. En azından 1 engelli için minibüsler hizmet verse bizde daha rahat bir şekilde gitmek istediğimiz yere ulaşabileceğiz” diye konuştu.

BİR ŞEYLERİN DÜZELMESİ İÇİN BEKLEMEK ZORUNDA KALIYORUZ

Engelli vatandaşların maddi gücünün düşük olmasına da dikkat çeken Karagülle, engelli vatandaşların taksiye binemediğini de ifade etti. Ulaşım araçlarında gerekli düzenlemelere gidilmediği takdirde engelli vatandaşların evinde kapalı kalmak zorunda kalabileceğini de söyleyen Karagülle, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Yetkili kişilere var olan sorunu anlattık. Bulduğumuz her fırsatta da dile getirmeye devam ediyoruz. Halen bir çözüme kavuşmadı. Sundukları çözümler içinde beklememiz gerektiğini söylüyorlar. Biz zaten bir şeylerin düzelmesi için bekliyoruz. Beklemek zorunda kalıyoruz.”

ENGELLİ İSTİHDAMI ARTSIN

İsmini vermek istemeyen bazı yürüme engelli vatandaşlar ise engellilerin sosyal hayata, eğitim ve iş hayatına katılabilmesi için öncelikle fiziksel engellerin kaldırılması gerektiğine dikkat çekerek, kendilerinin en çok bir yerden bir yere ulaşmak istediklerinde sorun yaşadıklarını dile getirdi. Uygulanmayan yasalar için gerekli yerlerin yasaya uymayanlara ceza kesmesi gerektiğini ifade eden engelli vatandaşlar, engellilerin topluma kazandırılması için kamu ve özel sektörde engelli istihdamının artırmasını istedi.

Haber Merkezi