- Gündem
- 06.07.2025 23:34
Tekerlekli Sandalye Basketbol Süper Ligi ekiplerinden Galatarasay ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nde forma giyen iki kardeş, başarılarıyla evlerine hapsolmuş engelli bireylerin sporla tanışıp yaşama tutunmasına katkı sağlıyor
ÇAĞLA GENİŞ - ÖZEL HABER
Doğuştan kalça çıkığı bulunan ortopedik engelli 39 yaşındaki Hasan Kodal, 2003 yılında tekerlekli sandalye basketbolu oynamaya başladı. Menisküs ameliyatı geçirdikten sonra koşan basketbolu bırakmak zorunda kalan 29 yaşındaki kardeşi Bulut Kodal’a yaşam enerjisi ve azmiyle örnek olan Hasan, 4 yıl önce onun da tekerlekli sandalye basketboluyla tanışmasını sağladı. Şimdilerde Tekerlekli Sandalye Basketbolu Süper Lig ekiplerinden; Galatarasay ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nde forma giyen iki kardeş, başarılarıyla evlerine hapsolmuş engelli bireylerin sporla tanışıp yaşama tutunmasına katkı sağlıyor.
GALATASARAY’DA FORMA GİYİYOR
Geçirdiği menisküs ameliyatı sonrasında koşan basketbolu bırakmak zorunda kalan fakat abisinin yönlendirmesiyle tekerlekli sandalye basketbolu oynamaya başlayarak yeniden forma giyme şansı yakalayan 29 yaşındaki Bulut Kodal, “Önceleri bir pizzacıda çalışıyordum. Abim o zamanlar tekerlekli sandalye basketbolu oynuyordu. Ben de sık sık maçlarına giderek tribünden kendisine destek veriyordum. Ben de bir yandan koşan basketbol oynuyordum. Ancak daha sonra menisküs ameliyatı geçirdim ve basketboldan uzak kaldım. Ağabeyimin yönlendirmeleriyle tekerlekli sandalye basketboluna başladım ve yeniden forma giyme şansı yakaladım. 3 yıldır Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı’nda oynuyorum. Basketbolu çok seviyorum” dedi.
SÜPER LİG’DE İKİ KARDEŞ!
Tekerlekli sandalye basketbolunun kendisini çok mutlu ettiğini dile getiren evli ve bir çocuk babası Hasan Kodal ise “Kırşehir’de dünyaya geldim. Doğuştan kalça çıkığım var, yürüme zorluğu çekiyorum. 2003 yılında Antalya’da tekerlekli sandalye basketboluyla tanıştım. Şu an Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nde oynuyorum. Kardeşim ameliyat olduktan sonra basketbolu bırakmak zorunda kaldı. Normal basketbol oynamayacaktı artık. Tekerlekli sandalye basketbolu yapmasını önerdim. 1 sene Aydın’da oynadı. Daha sonra Galatasaray’a transfer oldu” ifadelerini kullandı.
SANA SAYI ATTIRMAYACAĞIM DİYOR!
Cumartesi günü Tekerlekli Sandalye Basketbol Süper Ligi kapsamında, kendi takımı Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ile kardeşimin takımı Galatasaray’ın karşı karşıya geleceğini söyleyen Kodal, “Profesyonel olduktan sonra kardeşimle ilk kez bir maçta karşı karşıya mücadele edeceğiz. 4 yıl önce ben Antalya’da oynarken o da Aydın’daydı. Yeni başladığı için henüz hiçbir şey bilmiyordu. Orada yenmiştik. Şimdi bana sayı attırmayacağını söylüyor. Kardeşim ise Galatasaray’a transfer olduktan sonra İstanbul’a taşındı. Bir araya geldiğimizde birlikte sahaya gidip antrenmanlar yapıyoruz” şeklinde konuştu.
5 YILDIR ERTELİYORUM
İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışan Kodal, “Kadrolu bir işim var, belediyede çalışıyorum. Perşembe günleri Balıkesir’e gidiyorum. İki gün antrenman yapıyorum. Cumartesi günleri maça çıkıyorum. Sonra tekrar İzmir’e dönüyorum. Müdürlerim de bana bu anlamda çok yardımcı oluyor. Bel fıtığım var ameliyat olmam lazım. Ameliyat olduğum an basketbolu bırakmam lazım çünkü belime platin takılacak. Sırf basketboldan kopmak istemediğim için 5 yıldır ameliyat tarihimi erteliyorum. Kolay kolay da bu spordan vazgeçebileceğimi zannetmiyorum” dedi.
SAHADAYKEN ENGELİMİ UNUTUYORUM
Çevresindeki engelli bireyleri de spora yönlendirmek için çaba harcadığını kaydeden Kodal, şunları söyledi: “Ailesinden izin alamayan, dışarıya çıkmaya korkan, evlere hapsolan, kendinden çekinen çok sayıda engelli birey var. İçlerinde yatan o cevheri bilseler hiç durmayacaklar o evlerde… Kolları, ayakları olmadığı halde dünya yüzme şampiyonu olmayı başaran sporcularımız var! Bu şekilde çekinen çok kişiyi spora yönlendirdim. Şu an çok mutlu ve başarılılar. Bu bana da gurur veriyor. Ayakları olmasa dahi kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmeleri gerekiyor! Sahadayken tek konsantre olduğum şey, mücadeledir. Duyduğum tek şey de hakemin düdüğüdür. Sahadayken engelli olduğumu bile unutuyorum. Yolda gördüğüm engelli insanları bile spora yönlendirebilmek için çaba harcıyorum. Kortizon iğneleri vurulup maça çıkıyorum, parayla pulla ölçülecek bir sevgi değil. Sandalyeyle o topun peşinde koşturmak bambaşka bir duygu. Benim spora başlamamla bir hayat amacım olmuştu. Aynı şeyin engelli gençler için de geçerli olduğunu düşünüyorum.”