- Gündem
- 07.05.2025 00:59
Yılda 5 bin engelliyi deniz ve su sporlarıyla ücretsiz buluşturan SEKADER’in Doğanbey’deki kamp alanı, hazine arazisine geçmesinin ardından kaçak olduğu gerekçesiyle yıkıldı. Dernek yönetimi, kamuya faydalı faaliyetlerine devam edebilmek için belediyeden alternatif yer istiyor
2010 yılında Seferihisar Belediyesi’nin kendilerine tahsis ettiği 10 dönümlük arazi üzerine kurulan Seferihisar Engelliler Alternatif Su Sporları Derneği (SEKADER), arazi içerisinde oluşturduğu kamp alanında İzmir ve çevre illerden gelen yılda 5 bin engelli bireyi denizle buluşturuyordu. Yıllardır kısıtlı imkanlarla engellilere deniz, tatil ve spor imkanı sunan SEKADER’in Doğanbey’deki kamp alanının bulunduğu arazi ilerleyen yıllarda mahkemelik oldu ve el değiştirdi. Bir kısmı hazine arazisi olan alan hakkında İçişleri Bakanlığından gönderilen mülkiye müfettişleri tarafından yürütülen soruşturma sonucunda derneğe ait tesis hakkında kaçak olduğu belirtilerek yıkım kararı verildi. Seferihisar Belediyesi ekipleri tarafından kısa bir süre önce gerçekleştirilen yıkımın ardından SEKADER ve derneğin imkanlarından faydalanan çok sayıda engelli birey ortada kaldı. Derneğin faaliyetlerine devam edebilmesi için belediyeden alternatif bir yer talep eden SEKADER Yönetim Kurulu Üyesi Serkan Çimenli, “Biz buraya yasal bir şekilde girmiştik ama işgalci pozisyona düştük. Filler tepişti biz ise altta ezildik. Engelli bireyler ve aileleri bu yıkım kararı dolayısıyla çok fazla kızgınlar. Hepsi yıkım esnasında gözyaşları içerisinde kaldı” ifadelerini kullandı.
Derneğin kurulduğu günden bu yana engellilerin haklarına yönelik çalışmalar yürüttüğünü belirten SEKADER Yönetim Kurulu Üyesi Serkan Çimenli, “2010 tarihinden beri faaliyetlerini sürdürdüğümüz, ağırlıkla ortopedik, zihinsel engelli bireylerin ve dezavantajlı grupların deniz, plaj ve kampçılık imkanlarından ücretsiz yararlandığı, aynı zamanda işbirliği içinde olduğumuz diğer dernek ve vakıfların proje bazlı çalışmalarını yürüttüğü SEKADER kamp yerleşkemiz Seferihisar Doğanbey Sakızağacı mevkiinde bulunmaktaydı. SEKADER, dernek tüzüğümüzde de belirtildiği üzere doğa ve su sporları, sualtı sporları ve aletli dalışı tanıtıp ve geliştirmek, gençlerin bu spor dalları içinde eğitip, daha sağlıklı beden ve ruh yapısına sahip olmalarını sağlamak, çevre bilincini geliştirerek, çevrenin korunmasına katkı sağlamak, ayrıca her türden fiziksel, zihinsel, ruhsal, sosyal, işitme ve görme engelliler; sorunlu ve yoksun gençlik; kronik hastalık grupları ve farklı ihtiyaç grupları için eğitim-kültür-spor-turizm, sağlık ve sosyal içerikli, kamu yararına yenilikçi ve alternatif projeler üretmek; yabancı ülkelerdeki ilgili kurumlarla engellilik sorunlarına çözümler arayan eğitsel, kültürel ve medikal içerikli ortaklaşa projeler üretmek ve uygulamak, araştırmalar yapmak ve bilgi, deneyim alışverişinde bulunmak, toplumsal yaşama entegrasyonu hızlandırarak yaşamın dışına itilen bu ‘büyük azınlığı’ Türkiye’nin kalkınmasına ve dünya standartlarını yakalamasına önemli katkı sağlayacak üretken bir çoğunluğa dönüştürmek, bu grupların sosyal yaşam standartlarını ve yaşam kalitesini yükseltmek amacı ile kurulmuştur. Derneğimiz, kurulduğu günden bugüne dek engellilerin haklarına yönelik çalışmalar yapmaktadır” dedi.
Şimdiye kadar Türkiye’nin dört bir yanından gelen engelli gruplarına aralıksız kamp imkanı sunduklarını ve su sporları ile tanışmalarını sağladıklarını dile getiren Çimenli, “Derneğimiz yurt içi ve yurt dışındaki dernek, belediye, sivil toplum örgütleriyle proje bazlı çalışmalar gerçekleştirmiştir. SEKADER kamp alanımızda bir sezonda yaklaşık 5 bine yakın dezavantajlı birey, kamp imkanlarından ücretsiz faydalanmaktaydı. Kampımızı özellikle ortopedik engelli ve zihinsel engelli bireylerin ve ailelerin, kamp alanının turistik alanlardan, ön yargılı bakış ve düşüncelerden uzak ve izole olması sebebiyle özellikle tercih edilmekteydi. Plajında bulunan engelli rampası, deniz seviyesinin uygun ve güvenlik şamandıraları ile çevrili olması, aynı zamanda sosyalleşebilecekleri bir kamp alan olması sebebiyle dezavantajlı bu gruplar tarafından tercih edilmekte ve aktif olarak faydalandırılmaktaydı” diye konuştu.
Kamp alanının bulunduğu arazinin mahkemelik olması ve ardından el değiştirmesiyle gelen yıkım kararının ardından bölgeyi terk etmek zorunda kaldıklarını anlatan Çimenli, “Kamp alanı için, Seferihisar Belediyesi tarafından dernek yönetim kuruluna görüşme talebinde bulunuldu. Görüşmede, derneğimizin kamp alanının bulunduğu arazideki durum ve şartların değiştiği, derneğimizin bulunduğu araziyi terk etmesi gerektiği, bu durumun belediye ile ilişkili olmadığı, kendilerinin alan üzerinde tasarruflarının kalmadığı, mülkiye müfettişlerinin emir ve taleplerinin olduğu tarafımıza şifahen bildirildi. Derneğimizin 2024 yılı için planladığı, görme engelliler, ortopedik ve zihinsel engelliler, gençlik grupları, yoksul ve mülteci gruplarına yönelik kamp programları bulunmaktaydı. Derneğimizin mevcut kamp alanından tahliyesi, bu ve bunun gibi program ve faaliyetlerin gerçekleştirilmesine engel oldu; bir sezonda yaklaşık 5 bin dezavantajlı bireyin faydalandığı dernek alanından ve bu alandaki fiziki imkanlardan mahrum bıraktı. Derneğimizin kamuya yararlı faaliyetlerini ve kamu hizmetini sürdürebilme amacı dışında, kullandığı alanın mülkiyeti üzerinde herhangi bir hak iddiası yoktur. Dernek faaliyetlerini sürdürebilmemiz için alternatif yer gösterilmesini talep ediyoruz. Engelli bireyler ve aileleri bu yıkım kararı dolayısıyla çok fazla kızgınlar. Hepsi yıkım esnasında gözyaşları içerisinde kaldı. Buradaki hazine arazilerinin TOKİ’ye devri olmuş diye duyduk. Devlet de buna kaynak oluşturmaya çalışıyor. Filler tepişti biz ise altta ezildik. Böyle olmamalıydı, belediye bize başka bir yer gösterebilirdi ve oraya taşınabilirdik. Bu kadar acele bir şekilde yıkım yapılmamalıydı. Bize alternatif bir yer gösterilmesini bekliyoruz. Biz buraya yasal bir şekilde girmiştik ama işgalci pozisyona düştük” açıklamasını yaptı.
BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Üniversite öğrencilerinden imza kampanyası: Yaşamak İstiyoruz!