- Gündem
- 20.04.2025 09:06
Yaşamını sürdürdüğü akülü sandalyesini ekmek teknesine dönüştüren 45 yaşındaki Yıldırım Keser, çocuklarını okutabilmek için yağmur çamur demeden sokaklarda organik ürünler satıyor
E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Yıldırım Keser, 45 yaşında. Eşi ve üç çocuğuyla birlikte Tire’de yaşıyor. Onun hayatı her insanın bir engelli adayı olduğunu yeniden hatırlatıyor. 20 yıl önce havuzda boğulma tehlikesi yaşadığı sırada uzun süre beynine oksijen gitmeyen Keser’in, zaman içerisinde beyninde hasar oluştuğu ortaya çıktı. 7 yıldır serebral palsi hastası olarak yaşam mücadelesi veren Keser, rahatsızlığı nedeniyle hareket ve konuşma zorluğu yaşıyor. Ama o, akülü sandalyede hayatını sürdürmesine rağmen her sabah yağmur çamur demeden yollara düşüyor. Çocuklarını okutabilmek için akülü sandalyesini ekmek teknesine çeviren Keser, eşi ve kayınvalidesinin ürettiği organik ürünleri sokaklarda satıyor.
ÇOCUKLARINI OKUTUYOR
Yıllar önce geçirdiği boğulma tehlikesinin ardından beyninde hasar oluşan ve serabral palsi hastası olan Yıldırım Keser, “Rahatsızlığım sonradan oldu. Ankara Üniversitesi Elektrik Bölümü mezunuyum. Son sınıftayken arkadaşlarımla havuza gittik. O zaman bir rahatsızlığım yoktu. Havuzda boğulma tehlikesi yaşadığım esnada beynim oksijensiz kalmış. Yıllar sonra hasar oluştuğunu öğrendik. Yaklaşık 7-8 sene sonra ortaya çıktı. O zamandan beri tekerlekli sandalyede hayatımı sürdürüyorum. Evliyim, üç çocuğum var. Çocuklarımın hepsi okuyor. Onları okutabilmek için sokaklarda organik ürünler satıyorum. Kaynanam ve eşim; salça, tarhana, erişte yapıyor. Onları satıyorum. Komşumuzdan da bal alıp satıyorum. Bir de organik yumurtalarımız var. Günde ortalama 50-60 lira kanıyorum” dedi.
HER SABAH YOLLARA DÜŞÜYOR
Her sabah erkenden uyanıp yollara düştüğünü anlatan Keser, “Her gün Tire’den Alsancak’a geliyorum. Yaklaşık 3 yıldır bu işi yapıyorum. Hasta olmadığım sürece her gün buraya gelip çalışıyorum. Kazandığım parayla da çocuklarımı okutuyorum, evimiz kira. Eşimin de bazı sağlık sorunları var o yüzden çalışamıyor. Boş durmaktansa elimden geldiği kadar bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Akülü sandalyemi ekmek teknem yaptım. Bazen bozuluyor beni yolda bırakıyor ama o benim ekmek teknem. İZBAN ile geldiğim zaman zorluk yaşamıyorum ama olmadığında trenle gidip gelmek zorunda kalıyorum. Trene rahatça binemiyorum. Satışlar gününe göre değişiyor bir de havanın durumuna göre. Ömrüm yettiğince çalışıp çocuklarımı okutmak istiyorum” ifadelerini kullandı.