- Gündem
- 30.06.2025 00:32
Ekokırım Yasası adı ile hazırlanan dilekçeyi TBMM’ye sunan Ekokırım Çalışma Grubu üyelerinden İçöz, “Çalışma kapsamında 28-29 bin imzaya ulaştık. Dilekçe ile yaşamı savunmaya çalışıyoruz” dedi
TUNAY AFYON /ÖZEL HABER
Geri dönüşü olmayan zararlara karşı doğayı korumak için çalışmalarını sürdüren Ekokırım Çalışma Grubu’nun doğayı koruma mücadelesi devam ediyor. Ekokırım Yasası adı altında hazırladıkları dilekçeyi 28 Kasım 2023’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunan grup üyelerinden Jeofizik Yüksek Mühendisi Erhan İçöz, konuya ilişkin konuştu. Doğayı korumanın canlı yaşamını korumak ve orman kayıplarının önüne geçilmesi anlamına geldiğini ifade eden İçöz, ekokırım faaliyetinde bulunan kişilere verilecek cezaların ağır ve caydırıcı olmasını istediklerini kaydetti.
Altın madeni işletmeleri gibi doğaya geri dönüşümsüz zarar veren her türlü faaliyetin doğayı bozduğunun altını çizen İçöz, doğanın geri dönüşü olmayacak kadar ciddiyete sahip olduğunu söyledi. Madencilik faaliyetlerinde yapılan derin kazılar ile yeraltı suları ve canlı yaşamının kirlendiğini vurgulayan İçöz, “Bu zararı verenlere, af olmadan ağırlaştırılmış müebbet verilmesini ve verdikleri maddi zararın da 2 katı tazminatla cezalandırılmasını istiyoruz” dedi.
İçöz, söz konusu yasanın canlı yaşamı için hayati olduğunu kaydederek “Bu konuya STK’lar, basın, çevreye duyarlı her insani kuruluş ve siyasi partinin ağırlık vermesi gerekiyor” dedi. Açıklamasında doğa yasasının geri dönüşü olmayacak kadar ciddi olduğunu vurgulayan İçöz, ekokırım olarak değerlendirdikleri her çalışma alanında toplumsal bilinçlenme adına basın açıklaması yapacaklarını kaydetti.
Ekokırım Çalışma Grubu’nun hazırladığı teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunumunu gerçekleştiren Avukat Arif Ali Cangı ise yasa teklifinin detaylarını paylaştı. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin 2019 yılında toplanan Taraf Devletler Kurulu’nda, konunun Pasifik Ada Ülkeleri tarafından gündeme getirilmesi ile Ekokırım tartışmalarının yoğunlaştığını ifade eden Cangı, Haziran 2021’de Stop Ecocide Foundation (Ekokırımı Durdurun Vakfı) girişimiyle uluslararası uzmanlardan oluşan bir heyetin, ekokırım suçunun tanımı konusunda uzlaşıya vararak bir metin ortaya çıkardığını söyledi. Cangı, ekokırım suçunun “Çevreye ağır ve geniş çapta ya da ağır ve uzun vadeli bir biçimde zarara yol açmasının kuvvetle muhtemel olduğunun bilincinde, yasadışı veya keyfi olarak işlenen fiiller ekokırım suçunu oluşturur” ifadesi ile tanımlandığını aktardı. Doğal veya kültürel çevrede insan veya diğer canlıların hayatını tehlikeye atan, doğal veya kültürel varlıklar üzerinde ağır tahribata yol açan, bütün bir ekosistemde kısa vadede telafisi mümkün olmayacak zarara yol açma tehlikesi doğuran hukuka aykırı eylemlerin, ekokırım kapsamında olduğunu kaydeden Cangı, “Türk Ceza Kanunun ‘Soykırım ve insanlığa karşı suçlar’ bölümüne 77/A maddesi ile bir ekokırım suçu kanun teklifi hazırlanması çalışmalarına giriştik. Hukukçuların çalışması sonucunda yasa teklifi hazırlandı. 22 Ocak Pazar günü İstanbul’da yapılan toplantı ile ‘Yurttaş Ekokırım Yasasını Yapıyor’ kampanyası başlatıldı” ifadelerine yer verdi.
ANKARA ZİYARETİNDEN DESTEK SÖZÜ
Türkiye’deki gerçekleşen deprem ve seçim gibi yoğun gündeme rağmen bu kampanyayla 28 bin 820 ıslak imzalı yasa teklifi toplandığını kaydeden Cangı, “Yurttaşların yasa teklifi 28 Kasım’da bir heyet halinde TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Meclis’te DEM, CHP parti grupları, TİP, Deva ve Saadet partisi milletvekilleri, CHP Genel Başkanı ile görüşüldü” diye konuştu. Cangı, Ankara ziyareti kapsamında yapılan görüşmelerin olumlu geçtiğini söyledi. Teklife Muhalefetin destek sözü verdiğini aktaran Cangı, “İktidar partileri temsilcileri de önemsediklerini söylediler ancak açık destek sözü verilmedi” ifadelerini kullandı.
Eski Foça eşsiz doğasıyla göz kamaştırıyor
15 Yıllık Tecrübe Üretime Dönüştü