- Gündem
- 12.03.2025 23:38
ESİAD, 34. Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı’nda Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’u ağırlayarak eğitim konusunu ele aldı. Selçuk, 3 yıllık eylem planlarının hazır olduğunu ifade etti
Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) 34. Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı’nda Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’u ağırlayarak eğitim konusunu ele aldı. Radisson Blu Otel Çeşme’de gerçekleşen toplantıya ESİAD üyeleri, İzmir protokolü, iş dünyası temsilcileri ve medya büyük ilgi gösterdi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un konuk konuşmacı olduğu toplantının açılışında konuşan ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ali Kasalı, Türkiye’nin eğitim kurumlarında nicelikten ziyade niteliğe önem verilmesi gerektiğini ifade ederek kısıtlı kaynakların verimli kullanılmasına dikkat çekti.
YUKARI ÇEKİYORUZ
Yıllar içinde bütün öğretim sistemini üniversiteli olmaya endeksleyen bir eğitim politikasının hayata geçirildiğini ifade eden Kasalı, “İhtiyacımızdan çok daha fazla sayıda üniversite öğrencisini her yıl mezun ediyoruz. Öte yandan mezun ettiğimiz gençlerimizi bu kez de işsizlik kabusu ile baş başa bırakmış ve beklenti çıtasını çok daha fazla yukarı çekmiş oluyoruz” dedi. ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri ise konuşmasında Türkiye’nin yapısal olan işsizlik sorununun eğitim ve işgücü piyasası reformları ile birlikte ele alınarak çözülebileceğine inandığını ifade etti. Sivri, “Sanayinin yol haritası ile işgücü ve nitelikli çalışanların yetkinliklerinin eşgüdümlenmesi geleceğin teknolojileri ile üretim yapacak sanayilere değer katacaktır” dedi. Sanayide nitelikli insan kaynağı açığının tüm sanayicilerin ortak sorunu olduğunu belirten Sivri, “Meslek liseleri ve yüksek okullarda yetişen gençlerimizin yetkinlikleri ve pratik bilgileri ile iş başı eğitimlerinin sınırlı olması onları iş hayatına atıldıklarında uzun adaptasyon süreleri ve verimsizlik ile baş başa bırakmaktadır. İşletmelerimizde ara ve teknik eleman ihtiyacı karşılanamamaktadır. Bu nedenlerle eğitim reformuna en çok iş dünyası ve sanayiciler ihtiyaç duymaktadır” dedi. Eğitim reformunun tek başına yeterli olmayacağına da değinen Sivri, “Ülkemizde adalet, özgürlükler, güvenin tesis edilmesi ve rakamsal büyüme yerine çağdaş kapsayıcı bir kalkınmayı da ön plana alan siyaset ortamı da olmazsa olmazlardır. Türkiye bu alanlarda da ilerleme sağladığı takdirde eğitim reformu anlam kazanacak ve çağdaş ülke olma hedefi yakalanacaktır” dedi.
“3 YILLIK EYLEM PLANIMIZ BELLİ”
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, eğitimde bir vizyon programı ortaya koyduklarını söyleyerek 3-4 yıllık bir yol haritası çizdiklerini anlattı. Eğitimi dünyayı okuma meselesi olarak görmekte yarar bulunduğunu anlatan Selçuk, “Bir vizyon programı ortaya koyduk. Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan beri Milli Eğitim Bakanlığı ilk kez 3 yıl içinde hangi işlemi hangi fizibiliteyle ne şekilde yapacağını somut olarak ortaya koyup bir eylem planı hazırladı. Ay ay, gün gün ne yapacağımız 3 yıl için belirli” dedi. Yol haritasının belli olduğunu ve bütün olanakların kendi ellerinde olmadığını ifade eden Bakan Selçuk, eğitimle ilgili daha çok görüşmeler yapılması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Almanya’da meslek liselerinin yüzde 80’i özel sektöre ait. Türkiye’de bu oran yüzde 4.3’tür. Bir dış ticaret analizi yapıp Türkiye’deki meslek okulları ile bulunduğu şehirlerdeki sektörlerin örtüşmesinin çok düşük olduğunu söyleyebilirim. Yani okul sektörden bağımsız olarak belirli bir mecrada akıyor. Meslek lisesi mezunları sadece yaklaşık yüzde 8’i kendi alanlarında iş yapıyorlar. Bunun birçok nedeni var. Eğitimdeki değişiklik hayata geçirilmişse, orta ve kısa vadede ne tür bir farklılaşmanın olacağı önceden modellenmeli.”
FABRİKALARIN İÇİNE OKUL
Konuşmasında 2 hafta önce mesleki eğitim merkezleriyle ilgili yeni yasa çıkarıldığını anlatan Bakan Selçuk, meslek eğitim merkezlerindeki öğrencilerin yüzde 86’sının mezun olduktan sonra o alanda çalışmaya devam ettiğini açıkladı. Lise diplomasıyla ilgili mevzuatın değiştirildiğini anlatan Selçuk, daha önce meslek liselerinde 9 ve 10’uncu sınıflarda teorik derslerin ağırlıkta olduğunu söyleyerek, artık sektörün gereksinimlerine önem verdiklerini ifade etti. Otellerin içine okullar açtıklarını anlatan Ziya Selçuk, “Büyük otellerin içine pilot olarak okullar açtık. Fabrikaların içine okul açma fikri bu dönemin sanayi ve okul arasındaki ilişkiyi organikleştirme çabasıdır. Protokol yapılan bütün okullarda çocuklara iş garantisi veriyoruz. 11 okulda çocuklara maaş veriyor, 2 dil garantisi sunuyoruz. Bu okulların dışında iş insanlarının da bu tarz liselerden açma talebi var” dedi. HABER MERKEZİ