ESİAD’da ekonomi konuşuldu

Ekonominin masaya yatırıldığı toplantısında konuşan ESİAD Başkanı Sivri, “Yüksek faizden kurtulmak için yapısal reformlara ve ekonominin katma değer üretebilen teknolojilere ve endüstriyel sahalara gerek var” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 20.07.2018 08:27
  • Güncelleme Tarihi : 20.07.2018 08:27
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
ESİAD’da ekonomi konuşuldu haberinin görseli

KENAN YEŞİL
Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD) tarafından uluslararası piyasalar ile Türkiye ekonomisindeki gelişme ve beklentilerin ele alındığı toplantı düzenledi. ESİAD dernek binasında gerçekleştirilen toplantıya İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Uluslararası Piyasalar Müdürü Şant Manukyan ve İş Portföy Yönetimi Baş Ekonomisti Nilüfer Sezgin de konuk konuşmacı olarak katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan ESİAD Başkanı Fadıl Sivri, seçim sonrası ekonomi gündemini yeni bir bakışla değerlendirmek, önemli konuları sıralayarak sürdürebilir bir büyümenin hangi kriterlerle olacağını, yabancı yatırımların Türkiye’ye olan ilgisini konuşmak için toplantıyı düzenlediklerini söyledi. Sanayicinin çeşitli sebeplerden dolayı zorlandığını dile getiren Sivri, “Ekonomimiz için yaptığımız çeşitli oturumlarda yükselen ihracat rakamlarının yanı sıra kapasite kullanım oranlarının artması, büyüme parametresinin artması ve yüksek faiz parametreleri sanayicileri ve işadamlarını zorluyor. Sanayicinin maliyetlerini zorluyor ve ileriye dönük yatırımlarda zorluklar yaratıyor. Geçtiğimiz yılın aynı ayına göre bütçe giderleri de yüzde 20 artmış durumda. Yerel seçimlerin arifesindeyiz. Gelecek sene tekrar aynı dönemde konuşursak bütçenin biraz daha açılmış olacağını göreceğiz” dedi.
“EKONOMİK ALGI ÖNEMLİ”
Türk ekonomisinin yurt dışındaki algısının çok önemli olduğuna dikkat çeken Sivri, “Her ne kadar bir takım parametrelerde belli yükselmeler kaydetse de, mutlak suretle yabancı sermayenin işbirliği yaptığımız birçok irili ufaklı kuruluşların güvenini kazanmak en önemli hedefimiz olmalıdır. Üretici üzerinde maliyet baskısı tüketici enflasyonun daha da yükselebileceğini ifade ediyor. Enerji fiyatları hem dünya hem de iş elektrik üretiminde maliyetlerin artmasında yine sanayici baskılayan bir parametre. Yüksek faizleri doğuran nedenlerle mücadele ederek bunları çözebiliriz. Yüksek faizden kurtulmak için yapısal reformlara ve ekonominin katma değer üretebilen yeni teknolojilere ve yeni endüstriyel sahalara gerek var” şeklinde konuştu. Seçim sonrasında hızlıca bakanlıkların açıklandığını belirten Sivri, “Bakanlıkların nasıl bir sistematik dahilinde çalışacağı yavaş yavaş belli oluyor. Hala net olmayan belirsizliklerde açıklanacak. Sanayicinin hangi üst kurumlarla çalışacağı bizim için en önemli bir nokta. Reform gündemine dönebilmek için sağlam bir zeminde yürüyebilmeyi düşünüyoruz. Para ve maliyet politikalarıyla da düzgün istihdamlar yaratılmalı. Ar-Ge nitelikli eğitim, doğru sanayi bölgelerinde istihdam sağlanabilmeli. Gençlerimiz eğitim gördüğü alanlarla uzmanlaşmalı ve iş bulabilmeli” dedi.
TİCARET SAVAŞLARI...
Ticaret savaşına değinen Fadıl Sivri, şöyle konuştu: “Küresel ticaret savaşları, birden fazla kalesi olan futbol maçına dönüşüyor. Taraflar kendirline sürekli takım arkadaşı yaratma gayretinde. Türkiye kendisine has bir pozisyon mu yaratmalı ittifaklarla mı belli işbirlikleri içerisinde minimum zarar verecek şekilde mi atlatmayı mı planlaması gerekiyor? Savaşlardan etkilenen sektörlerimiz var. Dış ilişkilerimizin düzelmesi için birçok konu engel belki de fırsat olarak durmakta. Küresel ticaret savaşlarının önümüze getireceği konulardan biri de büyümenin yavaşlığının öngörülüyor olması. Gümrük engelleri olunca küresel anlamda ticaret yavaşlayabiliyor. Ticaret maliyet anlamında da zayıflıyor. Uluslararası ticaretle ilgili bazı problemler görünüyor.”
“EN AZ YARAYI ABD ALIR”
‘Uluslararası Piyasalarda 2018 yılı Gelişmeleri ve Beklentiler’ konusunda sunum yapan İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Uluslararası Piyasalar Müdürü Şant Manukyan ise, küresel piyasalardaki makro tablo ile ilgili olarak kısa vadede iyimserliğin devam ettiğini ancak 2020 yılı itibarı ile hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalarda bir yavaşlama dönemine girileceğini ifade etti. Herhangi bir daralma döneminde merkez bankalarının yapabileceklerinin sınırlı olmasının küresel düzeyde en büyük problem olduğunu aktaran Manukyan, küresel ticaret savaşları konusunda da paylaşımda bulundu. İç pazarı kuvvetli ülkelerin bu süreçten daha az etkileneceğini ifade eden Manukyan, “Bu nedenle ABD’nin bu savaştan en az yara alacak ülke konumunda görünüyor. Bu savaşların boyutu ise telaffuz edilen 200 milyar dolar seviyelerine ulaşmadan hâlihazırdaki düzeyde kalacağını düşünüyorum. Ticaret savaşlarının sürmesi halinde ise, en çok bu ülkelerin sanayisine entegre olmuş tarafların etkilenme potansiyeline sahip” dedi.
“YATIRIMLARI ARTTIRAMADIK”
Toplantıda ‘Türkiye Ekonomisinde 2018 Gelişmeleri ve Beklentiler’ konulu sunumu yapan İş Portföy Yönetimi Baş Ekonomisti Nilüfer Sezgin de 1999 yılından bu yana yüzde Türkiye’nin 4,8’lik bir büyümesi olduğunu söyledi. Gelişmekte olan ülkelere bakıldığında en cezp edici durumun büyüme olduğunu vurgulayan Sezgin, “En önemli büyüme diyoruz, ancak sürdürebilir büyüme asıl belirleyici olan. Bu büyümeler ne kadar sürdürebilir ona bakmak lazım. Büyüme istihdam, sermaye ve verimlilikle oluyor. Biz yatırımları ve tasarrufları arttıramadık. Bunun bir diğer sonucu ithalata bağımlılığın artmasıdır. Cari açık böyle bir ekonomide yüksek seyretmeye mahkûmdur. Bu kapsamda hükümetimizin de bir eylem planı hazırlığında olduğunu biliyoruz. Bu planın beklenen reformlarla piyasayı rahatlatmasını umuyoruz.” diye konuştu.