ESİAD’da gündem Türk ve dünya ekonomisi

ESİAD’a konuk olan Mahfi Eğilmez, dünyada sürekli buluş yapan bir nesil yetiştirildiğine dikkat çekerek, “Her gün yeni bir buluş ile devinim yaratıyorlar. Bu sebeple ülkemizde de yapısal reformlara ihtiyaç var. Buluş yapmayan ülkeler zamanla kaybolurlar” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 07.04.2017 07:24
  • Güncelleme Tarihi : 07.04.2017 07:24
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
ESİAD’da gündem Türk ve dünya ekonomisi

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD), Hazine Eski Müsteşarı, Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mahfi Eğilmez’in konuk konuşmacı olarak katıldığı ‘Dünya ve Türkiye Ekonomisine Bakış-2017’ konulu toplantıyı Swiss Otel Grand Efes’te gerçekleştirdi. Konuk konuşmacı Dr. Mahfi Eğilmez’in uzun süre devlet kademelerinde görev yaptığını ve bu alanda önemli bilgi birikimine sahip olduğunu ifade eden ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Güçlü, “Sayın Eğilmez bize sahip olduğu bilgi birikimini paylaşarak dünya ve Türkiye ekonomisi hakkındaki düşüncelerini sunacak. Bunun dışında iktisadi tahminlerini de bize göstererek global ve Türkiye ekonomisinin nasıl bir hareket halinde olduğunu açıklayacak”diye konuştu.

TOPLUM BÖLÜNMÜŞ DURUMDA

Toplantıda ESİAD üyelerine dünya ve Türkiye ekonomisine yönelik değerlendirmede bulunan Eğilmez, 16 Nisan’da yapılacak referandum sürecinden sonra Türk ekonomisinde çok fazla bir değişim yaratmayacağını söyledi. Toplumda ciddi bir kutuplaşmanın olduğunu belirten Eğilmez, “Toplum her konuda yüzde 50 yüzde 50 bölünmüş durumda. Ben Türkiye tarihinde böyle bir şey ilk kez görüyorum” dedi.

YAPISAL REFORMLARA İHTİYAÇ VAR

Dünya ekonomisi hakkında da bilgi veren Eğilmez, ABD ve Avrupa ekonomisinin zamansal süreçte düzene oturmaya başlayacağını ekleyerek Çin’in büyümesinin yavaşlamasında iç borçlanmanın sebep olduğunu açıkladı. Ancak Çin’in eğitim sisteminin oldukça gelişmiş bir model olduğunun altını çizen Eğilmez, “Yaratıcı ve sürekli buluş yapan bir nesil yetiştiriyorlar. Her gün yeni bir buluş ile devinim yaratıyorlar. Bu sebeple ülkemizde de yapısal reformlara ihtiyaç var. Buluş yapmayan ülkeler zamanla kaybolurlar” şeklinde konuştu.

ÖĞRENCİLERİM BANA SORU SORMUYOR

Türkiye’deki eğitim seviyesinde ciddi düşüş olduğunu açıklayan Eğilmez, “Sürekli bilimden uzaklaşan bir nesil yetişiyor. 15 yıl önce üniversitede 17 öğrencim benimle her konuyu tartışırdı. Şimdi 52 öğrencim var. Tartışan yok. Sordukları soru ‘Bu anlattıklarınız KPSS’de işe yarar mı?’ ya da ‘Ben ne zaman CEO olacağım’. Adamda bilgi sıfır CEO olacakmış” dedi.

EKONOMİNİN BÜYÜMESİ LAZIM

Türkiye ekonomisi hakkında da açıklama yapan Eğilmez, Türkiye’nin yakın zamanda dış finansmana ihtiyacı olacağını söyledi. 200 milyar dolara yakın dış finansman bulunması gerektiğinin altını çizen Eğilmez, “Türkiye bunu bulur. Bunu rahat bulmak için riskleri arttırmaması lazım. Türkiye’nin büyümesi, ekonominin büyümesi lazım. 1923’ten itibaren bugüne kadar uzun yıllar ortalaması yüzde 5’di. Belli dönemlerde arttığı gibi belli dönemlerde düştü. Türkiye yüzde 5 büyümeyi yakalayıp istikrara bağlarsa ekonomisini sorunsuz büyütebilir ve istihdam sağlayabilir. Son 4-5 yıldır bunun altında olduğumuz için işsizlik var” dedi.

ORTA GELİR TUZAĞINDAYIZ

TÜİK’in yaptığı iktisadi değerlendirmeler hakkında bazı uyumsuzluklar olduğuna dikkatleri çeken Eğilmez, ortalama alınırken ekstrem değerlerin baz alınarak değerlendirildiğini ve bunun tam olarak doğru verileri sunmadığını belirtti. Kişi başına gelirin yeni değerlendirmeye göre 10 bin 800 dolar olduğunu dile getiren Eğilmez, “10 bin dolar dünya ortalamasıdır. Aşağı yukarı 6-7 yıldır buradayız. Orta gelir tuzağına düştük. Dünya ortalaması 3 bin dolarken Türkiye ortalaması da 3 bin dolardı. Hiç dünya ortalaması 10 bin dolar iken biz 20 bin dolar olmadık” dedi.

ÜNİVERSİTELİLER İŞ BEĞENMİYOR

Türkiye’deki en büyük sorunun işsizlik olduğuna değinen Eğilmez, “İşsizlik yüzde 12,7 civarında. İşsizlik oranı ölçülmesinde yöntem şu. TÜİK anket yapıyor ve ankette son 4 hafta içinde ‘İş arıyorum’ diyenleri işsiz sayıyor. 5 hafta önce iş başvurusunda bulunduysa biri bunu istatistiğe almıyor. Bir de bunların sayısı 3 milyon 800 civarında. Toplam işgücünde yüzde 12,7 diyor. Buna ek diğer ekip ise 2.5 milyon kişi iş aramıyor. Ama ‘İş var’ derseniz ‘Çalışırım’ diyor. Bu ikisini toplayıp ikiye bölerseniz gerçek işsizliğe ulaşırsınız. Genç işsizlik 15-24 yaş arası yüzde 24 olmuş. Burada tartışma var. Özellikle iş adamlarından KOBİ’lerden geliyor. İşsizlik var diyor ama adam bulamıyoruz gelen yok. Temel nedeni de üniversiteyi herkese bitirttiğimiz için verilen işi beğenmiyor” diye konuşarak ara eleman eksiğinin her sektörde hissedildiğini hatırlattı.

İKİZ AÇIK SORUNUMUZ VAR

Enflasyonun son dönemde çok ciddi artış gösterdiğini açıklayan Eğilmez, “TÜFE ve çekirdek enflasyon ciddi artıyor. Hedef yüzde 5 ama enflasyon yüzde 11,29. İkiz açık sorunumuz da var. Bütçe açığı ve cari açık. Hükümetin 15 yılda başardığı en önemli şey bütçe açığını düşürmesi oldu. Kamu borç yükü azaldı. Ama özel yük ve cari açık arttı. İkisini birden indirerek büyüme yapamıyoruz. Kamu borcu azaldı. Ama özel sektör borcu 45 milyar dolardan 290 milyar dolara çıktı” dedi.

TL 4 AYDA YÜZDE 3 KAYIP YAŞADI

Türk parasının yılbaşından bu yana ciddi değer kaybettiğini de ifade eden Eğilmez, Türkiye ile eşdeğer ülkelerin para birimlerinde değer kazanımı yaşanırken Türk lirasının son 4 ayda yüzde 3 kayıp yaşadığını belirtti. Varlık Fonu ve yap-işlet-devret modelleri ile ilgili değerlendirmede bulunan Eğilmez, Varlık Fonlarının tasarruf fazlası kaynaklardan yapıldığını ancak Türkiye’nin tasarruf açığı olduğunu açıkladı. Sistemin Türkiye’de nasıl işleyeceğini bilemediklerini vurgulayan Eğilmez, buna ek olarak yap-işlet-devret modelinde yaptığı hizmetleri kendisi yaparak bu sistemden daha kazançlı çıkabileceğini anlattı.

TOPLUM BİR UZLAŞMAYA GELEMİYOR

Referanduma yönelik olarak çıkacak sonuca göre Türkiye’de çok fazla bir değişiklik olmayacağının altını çizen Eğilmez, “Referandum da evet de çıksa, hayırda çıksa durum çok değişmez. Yüzde 51 ile evet çıktı diyelim. Çok ciddi toparlanma olacağını sanmıyorum. 49’u da hepsi bir değil anlamına gelir. Birkaç hafta bir toparlanma olabilir. Çünkü toplum bir uzlaşmaya gelemiyor. Bunu Türkiye’de ilk defa görüyorum. Toplumun her konuda yüzde 50-52’lere bölündüğünü hiç görmedim. Yarın bugünden farklı olmayacak” dedi.

Haber Merkezi