- Gündem
- 16.03.2025 01:10
Etki ajanlığının yasalaşmasına asla geçit vermeyeceklerini vurgulayan EŞİK, siyasi aktörlere seslendi: “Milyonlarca yoksul kadının hiçbir ekonomik hakkını alamadan ortada bırakılmasının önünü açacaktır” dedi
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ‘etki ajanlığı’ düzenlemesinin de yer aldığı torba yasa teklifi TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi. Kanun teklifi önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek. Toplam 23 maddeden oluşan kanun teklifinin 16. maddesine göre, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) yapılan değişiklikle casuslukla ilgili yeni bir suç ihdas edilecek.
Yaşananlara tepki gösteren Eşitlik İçin Kadın (EŞİK) Platformu, “İktidara sesleniyoruz, etki ajanlığı yasa teklifini derhal geri çekin” çağrısında bulundu.
Yapılan açıklamada, “Meclisteki tüm siyasilere ve tüm toplumsal muhalefete ayrıca sesleniyoruz, etki ajanlığının yasalaşmasına asla geçit vermeyin. Belirsiz ifadeler içeren bu teklifin yasalaşması, muhalefetin damgalanması, eleştirilerin bastırılması, çeşitli temel insan haklarının ihlali, sivil toplumun ve sivil toplum kuruluşları ile bağımsız medyanın susturulması için kullanılacaktır… Teklifte, Medeni Yasa’nın 166. Maddesinde, Anayasa Mahkemesinin 22/2/2024 tarihli kararına dayanılarak önerilen değişiklik; iktidarın 2016 yılında kısa adıyla TBMM Boşanmaların Araştırılması Komisyonu Raporu’ndan ve Diyanet sitesindeki yayınlardan aşina olduğumuz; boşanmayı isteyen kadının boşanmasını zorlaştırırken erkeğin boşanmasını kolaylaştırmaktaki ısrarının yolunu açacak bir değişikliktir. Kusurlu erkeğin reddedilen davasında fiili ayrılık sürecini üç yıldan bir yıla indirmek erkek için hızlı boşanmanın yolunu açarken evlilik içinde ekonomik ve sosyal olarak güçsüz bırakılan milyonlarca yoksul kadının hiçbir ekonomik hakkını alamadan ortada bırakılmasının önünü açacaktır” denildi.
“Kusurlu olduğu için tazminat vermeden boşanıp kolayca tekrar evlenmek isteyenlerin ülkemizdeki ekonomik-kültürel eşitsizlik nedeniyle büyük çoğunlukla erkeklerden oluştuğu herkesin bildiği bir gerçektir” ifadelerine yer veren EŞİK, “Bu nedenle boşanma sürecinin erkek lehine kısaltılması, kadın yoksulluğunu körükleyecek ve cinsiyet eşitsizliğini daha da derinleştirecektir. Aile mahkemelerinin iş yükü ve özellikle de boşanmak isteyen erkeklerin kadınların nafaka, tazminat ve mal rejiminden kaynaklanan ekonomik haklarını vermemek için direnmesi nedeniyle süresi uzayan boşanma davaları, kadınları mağdur etmenin gerekçesi olarak kullanılamaz. Boşanmayı, kadınların haklarını güvence altına almadan hızlandırmak, kusurlu tarafın tazminat ödemekten dahi kurtularak kısa sürede boşanması için Medeni Kanun’a eşitsiz ve Kanunun ruhuna aykırı müdahaleyi haklı kılamaz. Mahkemelerin yavaş işlemesi ve iş yükü sorunu yoksul kadınlara yıkılamaz! Teklifin 13. Maddesine onay vermeyin. Yapılmak istenen değişikliğin, Medeni Yasayı delmenin ve sil baştan yazmanın ilk adımı olacağının farkındayız” çağrısında bulundu.