Evdeki salgın: Erkek şiddeti!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının görüldüğü 11 Mart’tan bugüne yaşam büyük ölçüde evlerde sürüyor. Salgının yayılmasının önüne geçebilmek için her fırsatta ‘evde kal’ çağrıları yapılıyor. Fakat bazı kadınlar için evler de güvenli değil. Salgın ülke gündemine girdiğinden bu yana 15 kadın katledildi. Bu süreçte kadınları şiddetten koruyacak önlemler ise henüz açıklanmadı. Evlere kapanılmasının ardından aile içi şiddet acil yardım hatlarını arayan kadın sayısında artış yaşanmaya başladığını paylaşan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Üyesi Hilal Susuz, “Evde kalmak kadınları salgından korurken maalesef erkek şiddetinden korumuyor” diyerek salgın günlerinde kadınlar için acil durum planı hazırlanması gerektiğini vurguladı. 



ACİL DURUM PLANI ŞART
Kadınların yaşayabileceği şiddete karşı 7/24 ulaşılabilir şiddet hattı olması ve İstanbul Sözleşmesi ile 6284 sayılı yasanın uygulanmasının zorlaştırılmaması gerektiğini söyleyen Susuz, “Bugüne kadar yayınlanan raporlar kadınların en çok evlerinde öldürüldüğü yönünde. Koronavirüs sebebiyle herkesin evinde kalması söyleniyor. Fakat bazı kadınlar için evler güvenli değil. Virüs ülke gündemine girdiğinden itibaren 15 kadın öldürüldü ve çoğu evlerinde… Bu süreçte 6284 Sayılı Kanun ve genelgeleri ile İstanbul Sözleşmesi’nin etkin şekilde uygulanması şart. Evde kalmak kadınları salgından korurken erkek şiddetinden maalesef korumuyor. Ne sebeple olursa olsun kadına yönelik şiddet ertelenemez, görmezden gelinemez. Kadınlar için bu süreçte acil durum planı şart. Kadınlar şiddet veya şiddet tehdidi durumunda destek alabileceği, başvurabileceği mekanizmalara kolay erişmelidir. Evlere kapanmanın ardından kadınlardan bize gelen başvuruların sayısı arttı. Kadınlar özellikle haklarımız ne diye arayıp bu koşullarda haklarını kullanıp kullanamayacaklarını bize soruyorlar. Ayrıca kadınlar faille aynı evde bulundukları durumda bizlere ulaşmaları bile daha zor oluyor” dedi.

İŞLEMLER DİJİTAL ORTAMDA YAPILMALI
Bugünlerde şiddete maruz kalan kadınların salgın nedeniyle şikayetçi olmaktan vazgeçtiğini kaydeden Susuz, “Bu özellikle bu süreçte, kadına yönelik şiddetin nasıl daha görünmez kılınacağı, kadınların cesaretlerini nasıl yitireceği ile ilgili bir göstergedir. Birçok sistemin dijital ortama geçmesi, insanlara kullanım konusunda kolaylık sağlanması kadınların haklarına erişimi ile ilgili de olmalı. Bütün işlemler kadınların kolay erişebileceği dijital ortamda yapılıyor olmalı. En başta yetkililer bu koşullarda kadınların yanlarında olduklarını dile getirmeli ve kadınların yalnız olmadıklarını hissetmelerini sağlamalı. Salgına karşı alınan tedbirler, yasaları uygulamamakla ilgili bahane oluşturmamalı ve bunun önüne geçilmesi için de kadınların bu tür durumlarda ikincil, üçüncül şiddete uğramaması için ayrıca bir planın ve önlemin geliştirilmesi şarttır. Çünkü toplumsal cinsiyet eşitsizliği vardır” ifadelerini kullandı.