Evler mühürlendi çözüm gelmedi

Karabağlar Peker Mahallesi’nde yaklaşık 1 ay önce dere kenarında yaşanan toprak kaymasının ardından sivil toplum kuruluşları ‘acil önlem’ alarmı verdi. Sağanak yağışlardan dolayı İzmir’in farklı bölgelerinde yaşanan afetler, İzmirlileri paniğe sürükledi


  • Oluşturulma Tarihi : 19.02.2019 07:39
  • Güncelleme Tarihi : 19.02.2019 07:39
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Evler mühürlendi çözüm gelmedi haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Karabağlar İlçesi’ne bağlı Peker Mahallesi’nde yaklaşık 1 ay önce toprak kayması yaşandı. Dere kenarında meydana gelen olayın sağanak yağışlardan ve artarda yaşanan depremlerden dolayı ortaya çıktığı iddia edilirken, tehlike altında olan beş evin Karabağlar Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü ve zabıta ekiplerince mühürlendiği söylendi. Kimi vatandaş akrabasına gitti, kimi ise mühürlü olmasına rağmen evlerine girmeye devam etti. Evi tehlike altında olmayan ancak mağdur edilen diğer vatandaşlar için tepki gösteren mahalle sakinlerinden Şakir Soylu, “İnsanlar, gidecek başka yeri olmadığı için mühürlü evlerine giriyor. Yetkililer sürekli gelip fotoğraf çekiyor, değerlendireceğiz deyip gidiyorlar, bunun da bir anlamı yok. Çözüm istiyoruz biz” dedi. Konuyu bildirdiğimiz Karabağlar Müteahhitler ve İş Adamları Derneği Başkanı Hasan Özkaya ise kentsel dönüşümün önemine değinerek Peker Mahallesi’nin yeni imar planlarında yer aldığını belirtti. Özkaya, “İzmir’de yüzde 65’e yakın riskli yapı var, çok fazla kaçak bina bulunuyor. Karabağlar ise yıllardır yapılaşması olan ve tam anlamıyla dolmuş bir ilçe. Kesinlikle yenilenmesi lazım. Dikkatli çalışmalar yapılırsa bu tarz afetler bir nebze olsun önlenmiş olur. Dere ıslahlarının önemini de bugün bir kez daha görmüş oluyoruz” dedi. Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı Halil İbrahim Alpaslan da, “İyi bir şekilde şehirleşemiyoruz” diyerek hızla artan yapılaşmanın kentte önlenemez afetlerin oluşumuna neden olduğunu söyledi.
“KENDİ YARAMIZ”
5 yıldır muhtarlık yapan ve tekrar aday gösterilen Peker Mahallesi’nin mevcut muhtarı Abdülbaki Işık, yağışlardan dolayı kayma yaşandığını söyledi. Zaman içerisinde birçok binanın inşa edildiğini belirten Işık, “Vatandaş rakip muhtar adayı Celal Dinç’in yanında. Celal Dinç ise oyları alabilmek adına bizleri pasifleştiriyor, vatandaşı kışkırtıyor. Hâlbuki kendi yaramız, kendi sıkıntımız. El ele verip çözüm getirmeliyiz” dedi. Peker Mahallesi’nin yeni imar planları içerisinde yer aldığını aktaran ve yerinde dönüşümün yapılacağını kaydeden Işık, “Heyelanın olduğu bölge park yeri olarak görünüyor. Ancak zamanında insanlar mecbur kaldıkları için oraya evlerini yapmış, şimdi de bu tarz olaylar yaşanıyor. Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu’ndan bir açıklama gelmediği için nasıl önlem alınacağı net değil. 3 mahalleye 15’er kat verilecek. Peker Mahallesi, İhsan Alyanak Mahallesi, Abdi İpekçi Mahallesi. Özel firmalar, büyük firmalar gelecek. 4 yıldır mücadelemiz bu. Seçimler bitsin ona göre planlama yapılacak” diye konuştu.
“DERE ISLAHI LAZIM”
Evleri dere kenarına yakın bulunan vatandaş Şakir Soylu ise, “Çok yağışların olduğu, artarda depremlerin yaşandığı zamanlarda oldu. 1 ay önce gerçekleşti. Zeminin fazla yumuşamasından kaynaklı. Yetkililer sürekli gelip fotoğraf çekiyor, değerlendireceğiz deyip gidiyorlar, bunun da bir anlamı yok. Çözüm istiyoruz biz. 5 ev mühürlendi. Ancak kimi yakınlarının evine gidip kalırken kimi de gidecek başka bir yeri olmadığı için mühürlü evinin içerisine giriyor. İstinat duvarı ile önlenebilir. Karabağlar’da Peker Mahallesi kentsel dönüşüm için konuşuluyor. Ancak yüzde yüz bir uzlaşı lazım. Bu sağlanamıyor. Herkes tehlikede bir an önce bu sorunun giderilmesini talep ediyoruz. Benim evim şu an tehlikede değil. Bir korkumda yok çok şükür. Ancak benimle bitmiyor. Diğer insanlara yazık, günah değil mi? Dere diye geçiyor burası ama dereye de benzemiyor. Dere ıslahı yapılmalı” dedi.
YÜZDE 65’E YAKIN RİSKLİ YAPI
Karabağlar Müteahhitler ve İş Adamları Derneği Başkanı Hasan Özkaya da, “Karabağlar İzmir’in en büyük ilçelerinden biri. 500 bin nüfusa sahip” diyerek şöyle konuşmaya başladı: “Kentsel dönüşüm büyük bir ihtiyaç. Türkiye’nin yapılaşmasına baktığımız zaman ülke için ciddi bir önem arz ediyor. İzmir’de yüzde 65’e yakın riskli yapı var, çok fazla kaçak bina bulunuyor. Kesinlikle yenilenmesi gerekiyor. Karabağlar bölgesine baktığımız zaman ise ciddi anlamda çarpık yapılaşma, riskli bina var. Tabi bakanlığın riskli alan ilan ettiği bölgeler de var. Karabağlar zaten 58 mahalleden oluşuyor. Bu 58 mahallenin 14-15 tanesi kentsel dönüşüm alanı altında nitelendiriliyor yani riskli alan ilan ediliyor. Karabağlar’da kentsel dönüşüm belirtileri başladı. Bakanlığımızın şu an yürüttüğü bir proje var. ‘Kentsel dönüşüm alanı, rezerv konut alanı’ adı altında. ‘Yenitepe’ olarak ismi lanse ediliyor. Bir de İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Karabağlar Belediyesinin ortaklaşa yaptığı Uzundere bölgesindeki kentsel dönüşüm projesi var. Birinci etaplar tamamlandı, mülk sahiplerine daireleri teslim edildi. Diğer etaplar devam ediyor. Yanlış hatırlamıyorsam yeni imar planları yapıldı, 74 hektarlık bir dönümde planlama yapıldı. Şu an askıda. İtiraz olur mu, olmaz mı, yeterli mi, değil mi tartışılabilir. Bir an önce uygulamaya geçilmesi elbette Karabağlar için hayırlı bir iş olur. Bunlar yapıldığı zaman da orada yaşayan insanların yaşam şekilleri, kültürleri, her şey göz önüne alınmalı. O insanlara uygun projeler yapılmalı, vatandaş mağdur edilmemeli. Analizler sağlıklı yapılırsa zaten vatandaşlar da mağdur edilmez.”
“TAM ANLAMIYLA DOLMUŞ BİR İLÇE”
Uzun zamandır ciddi yağışlarla ve depremlerle karşı karşıya kaldıklarını ve toprağın yumuşadığını söyleyen Özkaya, “Dere kenarlarında yaşanan toprak kaymalarını, binaların enkaz altında kalmalarını, heyelanın yaşanmasını daha çok Karadeniz bölgelerinde izliyoruz. İzmir’de bu kadar yağış olunca haliyle Karadeniz’de yaşananları burada da görüyoruz. Kesinlikle dere ıslah çalışmaları yapılmalı. Arazi şartları farklı olan bir kent burası. Gerek yerel, gerek merkezi iktidar riskli alanların yapılaşmasına daha fazla izin vermemeli. Dikkatli çalışmalar yapılırsa bu tarz afetler bir nebze olsun önlenmiş olur. Karabağlar yıllardır yapılaşması olan ve tam anlamıyla dolmuş bir ilçe. 500 bin nüfustan bahsediyoruz. Yapılan mevcut konutlara ilişkin önlemlerin acilen alınması lazım. Dere ıslahlarının önemini de bugün bir kez daha görmüş oluyoruz” şeklinde konuştu. İleriye dönük, Karabağlar’ın çehresini değiştirebilecek projelerin yapılması gerektiğini vurgulayan Özkaya, “Bu konuda ben yetkililere şöyle seslenmek istiyorum. Karabağlar üzerine yapılabilecek bir proje varsa, Karabağlar genelinde bulunan sivil toplum kuruluşlarından, mesleki derneklerden bilgiler alınarak veya onlarla ortak istişare de bulunarak Karabağlar’a daha verimli, daha iyi şeyler yapılabilir. KAMİDER’in kapısı her zaman açık. Elimizdeki bilgileri, doneleri, sahayla alakalı her veriyi bu kurumlara, yetkililere iletiriz. Olmaması gereken bir konu hakkında neden olmayacağına dair önerilerimizi de sunarız. Kentsel dönüşüm anlamında sivil toplum kuruluşlarının oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Karabağlar hep isimden kaybediyor. Karabağlar’ın bahtı kara mı diye. Güzel projelerle bu algıyı da yok edeceğimize inanıyorum” dedi.
“BİRBİRİYLE YARIŞAN İLÇELER”
Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı Halil İbrahim Alpaslan ise şunlara yer verdi: “Yoğun, altyapısız, hukuksuz yapılaşma için birbiriyle yarışan ilçeler, her gün yeni bir yerden yükselen ve kenti her geçen gün daha da kilitleyen yüksek yapılar, hukuksuz olduğu tescillendiği halde durdurulamayan holding inşaatları ülkemizdeki topyekun çöküşten ne yazık ki kentimizin de payını aldığının en net göstergeleri. İyi bir şekilde şehirleşemiyoruz. İstanbul’da sıkışan sermaye ciddi bir şekilde İzmir’e akın ederken kent her gün biraz daha İstanbul’un yoluna girme gibi bir tehlike ile karşı karşıya. İzmir Büyükşehir Belediyesini, belediyeleri uyarıyoruz ve plan yapım süreçlerine dahil olmaya çalışıyoruz ama ne yazık ki çok fazla katılabildiğimizi söylemek mümkün değil, karşı taraf buna kapalı. Biz de çoğunlukla yargı yoluna başvurmak zorunda kalıyoruz.”