Faturalar işletme giderlerini ikiye katladı

Konak’ta aynı bölgede 26 yıldır kafe işleten Münir Deniz, fatura giderlerinin işletme giderlerini geçmeye başladığını belirtti. Deniz, “Kafenin aylık elektrik-su faturası bin 500 TL’yi geçti” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 26.01.2022 07:40
  • Güncelleme Tarihi : 26.01.2022 07:40
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Faturalar işletme giderlerini ikiye katladı haberinin görseli
Faturalar işletme giderlerini ikiye katladı haberinin görseli

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER

İzmir Konak’ta kafe işletmeciliği yapan Münir Deniz, elektrik ve su faturalarına gelen son zamlardan sonra işletme giderlerine yetişemediklerini belirtti. Fatura giderlerinin işletme kirasının yarısına geldiğini, diğer giderlerin de önüne geçmeye başladığını ifade eden Deniz, elektrik ve su faturalarının iki katına çıkmasının kendisini kara kara düşündürdüğünü belirtti.

ELEKTRİK-SU BİN 500 TL’Yİ GEÇTİ

Deniz, yılbaşından önce 350 TL civarı gelen su faturasının 724 TL’ye çıktığını aynı şekilde elektrik faturasının da 350-450 TL’den 750 TL’ye çıktığına dikkat çekerek, “Şu anda bu kafenin aylık elektrik-su faturası bin 500 TL’yi geçmiş durumdadır. İşyeri kirası 2 bin 800 TL ve ısınma giderlerini buna dahil etmedik. 750 TL’likte odun-kömür almak durumunda kaldım. Yeni yılda sadece çaya 50 kuruş zam yaptık. 2.5 TL’den çayı 3 TL’ye çıkarmak durumunda kaldık. Diğer içecek gruplarında ise firmaların yaptıkları zammı bizde yansıtmak durumunda kalıyoruz. Burada eskiden yiyecek hizmeti de veriyorduk. Ancak şu anda yiyecek hizmetini kapattık ve vermiyoruz” dedi.

KAPATIP GİTMEYİ ÇOK DÜŞÜNDÜM

Kafeye yakın noktada bulunan Meslek Yüksekokulunun işletmenin cirosuna en çok katkı yapan müşteri grubu olduğuna dikkat çeken Deniz, “Eskiden 500-600 TL olan ciromuz ara tatilde 155 TL’ye kadar düştü. Sabah 5.30’da geliyorum akşamın 19.30’una kadar burada duruyorum. Emeğimi ya da yemeğimi hesaplamakta zorlanıyorum. Bin 500 TL elektrik-su faturası, 2 bin 800 TL kira, haftasonları kafeyi açmıyoruz. Şu anda gelirimiz giderimizi karşılamıyor. Kredi borcumuz var. Kirayı denkleştirmek için elli takla atıyorum. Üniversite gelmeden önce benim kiram 870 TL’ydi. Sonra benim kiram yüzde 120 arttı. Üniversite gelmesinden dolayı rayiç bedelin yükseldiğini iddia eden dükkan sahibi bu zammı yaptı. Şu anda dükkan sahibi ile de mahkemelik olduk. Benim bir ayağım burayan geliyorsa diğer ayağım geri gidiyor. Gelmek mecburiyetinde kalıyorum. Kapatıp gitmeyi çok düşündüm. Pandemi döneminde kapalı kaldığımız 20 ayı hiç saymıyorum bile” ifadelerini kullandı.

VERGİ BORÇLARIMI HALA ÖDEMEDİM

Aynı bölgede 1996’dan beri kafe işletmeciliği yaptığını kendisinin de kirada oturduğunu belirten Deniz, “Pandemi zamanından bu yana vergi borcumu bir kuruş ödemedim. Hala duruyor. Çevre temizlik vergisini de ödemedim o da duruyor. Bir arabamız var ona da haciz koyarlar diye düşünüyorum. Belediyeden geliyorlar, polis geliyor, ilçe sağlıktan geliyorlar. Sürekli kapımızı çalan oluyor. Sorunlar bitmiyor. Bu sorunlarla nasıl gelirsiniz işe? Yaşımız oldu 57. İnsanlarla uğraşıyoruz. 2016 senesinden beri emekli maaşımı gidip çekmedim. Hepsi ya suya ya da diğer faturalara gidiyor.

Ayıptır söylemesi tüpçüye, oduncuya, gıda çarşısındaki dükkanlara borcumuz var” şeklinde konuştu.

HERŞEY VAR ALIMGÜCÜ SIFIR

Bir tek kendisinin değil kafeye gelen öğrencilerin bile şikayette bulunduklarının altını çizen Deniz, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Vatandaşa bir dokunun bir ah işitirsiniz. Millet bunalımda ve şikayet ediyor. Buraya gelen öğrenciler bile dert yanıyor. Bir göz odaya sanayide bin TL kira verdiklerini söylüyorlar. Çayın Benim aldığım çayın kilosu 40 TL’nin üzerinde. Şekerin kilosu oldu 15 TL. Çay içerken bile kafeye gelen müşterilerin kafasında hesap yaptığınu görüyorum. Bu kadar senedir insanlar bu kadar bunaldığını görmedim. Herşey var ancak alımgücü sıfır. Eskiden hiçbir şey yoktu ama alımgücü bulabiliyordu insanlar. Bir çay içen ikincisini içerken düşünüyor. Çaya 50 kuruş zam yapınca 2 çay 6 TL oldu. İnsanlar eskiden iki çaya 5 TL veriyordu. Şimdi iki çay 6 TL olduğu için ikinci çayı içmiyor. Söylenecek o kadar çok şey var ki... Hepsini bir gazete sayfasına sığdırmak kolay değil.”