Sayfa Yükleniyor...
Yıllar sonra bir dizinin jeneriğinde karşımıza çıkan kült sanatçı Ferdi Özbeğen, gözümüzde canlandırdı koskoca maziyi. Özbeğen gündem oldukça onun döner dükkanına dönüşen evi de sır gibi saklanan öfkeyi yeniden ayaklandırdı
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Gündüzüm seninle
Gecem seninle
Beyhude geçti bu
Ömrüm derdinle…
Bu değerli şarkı sözleri, Batı ve Doğu müziğinin unsurlarını bir araya getiren kendi tarzıyla seslendiren piyanist-şantör Ferdi Özbeğen’e ait. Türkiyeli insanların çoğu Özbeğen’i, sesini ve onun eserlerini son haftalarda gündemde olan ‘Bir Başkadır’ dizisinin jeneriğinde gördü, duydu ilk kez. Fakat İzmir’in yerli insanları, kent araştırmacıları bu sesi de, şahsiyeti de yeni tanımıyor aslında. Çünkü Özbeğen, İzmirli bir sanatçı ve kendisinin Konak Karataş’ta bir evi var, daha doğrusu yaklaşık 2-3 yıl öncesine kadar vardı. Şimdilerde işletme izni olan bir döner dükkanı. Hemen bitişiğinde ise Yeşilçam’ın değerli jönlerinden Ayhan Işık’ın evi bulunuyor. Orası da aslına uygun olmayacak şekilde restore edilerek prodüksiyon evine dönüştürüldü. Mithatpaşa Caddesi, Barbaros Mahallesi’nde yıllar önce inşa edilen bu iki yapının şu an ki görünümü, gençlerin değil, fakat aklı hala mazide kalan eski İzmirlilerin canını acıtıyor, şarkıda geçtiği gibi aşklarını değil, ‘öfkelerini saklıyorlar, bir sır gibi’…
Bahsini ettiğimiz dizide, Özbeğen’in jenerikte tercih edilme sebeplerinden biri de eserlerinde Batı ve Doğu sentezini yapması. Hatta Özbeğen’in müzikleri eşliğinde bir belgesel de gösteriliyor, Türkiye için ‘Geleneklerini terk etmeden geleceğe dair yeni bir anlam ararken karşısında talihsizlikler buldu’ deniliyor. Karataş’ta ve kentin diğer bölgelerinde yaşananlar tüm bu anlatımların bir örneği aslında.
GÖZÜMÜZDE CANLANIYOR KOSKOCA MAZİ…
Araştırmacı-Yazar Abdülkadir Hazman ile beraber her iki yapının da bulunduğu Karataş semtine gittik. İstanbul’da, 72 yaşında kansere yenik düşerek hayata veda eden Ferdi Özbeğen’in, 331 Sokak’ın başında bulunan evi, yaklaşık 2-3 yıl önce aslına uygun olmayacak şekilde onarılmış ve bir döner dükkanına dönüştürülmüş. Halen daha faaliyet gösteren dükkanın, İzmir Büyükşehir Belediyesine ya da Konak Belediyesine teslim edilerek anı evine dönüştürülmesi talep ediliyor. Hemen yanında bulunan Yeşilçam’ın ‘Taçsız Kral’ı Ayhan Işık’ın evinin de yanlış onarım sonucu prodüksiyon evine dönüştürüldüğü belirtiliyor. Adı geçen değerli sanatçıların isimlerini Karataş’ta bulunan parklara verilmesini beklerken, evlerinin yok edildiğini görmek hem çevrede bulunan yılların esnafını, hem de böyle bir konu hakkında bizleri bilgilendiren araştırmacıları üzüyor, düşündürüyor.
RANT TARİHİ DOKUYU YOK EDİYOR!
Karataş’ın canlandığını, cazibesinin arttığını gören müteahhitlerin semte akın ettiğini belirten Abdülkadir Hazman, “Buradaki eski tarihi evleri yıkıp yerine deniz manzaralı apartmanlar yapmaya çalışıyorlar. Burada ortaya çıkan rant semtin tarihi dokusunu yok ediyor. Bu tarihi Rum, Ermeni, Yahudi ve Türk evlerinin korunması gerekli. Ben Karataş sevdalısıyım... Karataş için faydalı işler yapanı takdir edip, yapmayanları da eleştirmeye devam edeceğim. Son zamanlarda Karataş’ta kafeterya, restoran ve butik otel işletmeciliği artmaktadır. Genellikle, bu işletmelerin sahipleri de İzmir dışındandır. Ömrünü burada tüketen bir insan olarak Karataş sokaklarına sahip çıkılmasını istiyorum. Bir yurttaş olarak ben nasıl sorumluluklarımı yerine getiriyorsam devlet, belediye, kurumlar da üstüne düşen görevlerini yerine getirsin istiyorum. Herkes semtindeki tarih ve kültür dokusuna sahip çıkarsa, kentlilik bilinci toplumda gelişir” yorumunda bulundu.
İZMİR’İN KÜLT SANATÇISI
‘Hem Türkçe sözlü hafif müziğimize bir anahtar hem de yeni yeni geniş bir şekilde uygulanmaya başlayan çok sesli sanat müziğimize ta o yıllarda adım atmış oldu’ sözleriyle tanıtılan Ferdi Özbeğen (d. 17 Ağustos 1941, İzmir - ö. 28 Ocak 2013, İstanbul), Türk piyanist ve şarkıcı. Popüler yabancı şarkıları, Ülkü Aker’in yazdığı Türkçe sözler ile seslendirmiştir. Annesi, Ankaralı Katolik Ermeni bir aileden gelen Afet (Anita) Özbeğen, babası ise Girit göçmeni Hasan Özbeğen’di. Ferdi Özbeğen, hem annesinin, hem babasının ikinci evliliğinden 1941 yılında İzmir’de doğdu. 11 yaşındayken ortaokulla birlikte özel müzik eğitimine başladı. 1960 yılında Özel İzmir Koleji’ni bitirdikten sonra İstanbul’da İktisat Fakültesi’ni kazandı fakat 1963 yılında babasının vefat etmesi üzerine eğitimini yarıda kesmek zorunda kaldı. Bu andan itibaren Ferdi Özbeğen, ilgi alanı olan müziğe yöneldi.
Haber Merkezi