- Gündem
- 13.06.2025 00:09
Fethullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) yönelik devam eden operasyonlarla, başta Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve emniyet olmak üzere devletin önemli birimlerine sızan örgütün, yoğun mücadele üzerine, yapısına uygun gizli yöntem ve kripto elemanlar üzerinden faaliyetini sürdürdüğü ve yeniden oluşum sürecine girdiği ortaya çıkartıldı.
Derlenen bilgilere göre, kendi özel hiyerarşisi ile büyük bir gizlilik içinde hoşgörü, diyalog, sevgi, hizmet gibi kavramları dini motiflerle süsleyerek taban bulan ve gerçek niyetini saklayarak devlete sızan FETÖnün özellikle emniyet içerisindeki etkinliği 17-25 Aralık kumpas sürecinde gözler önüne serildi. Bu tarihten sonra örgütün başta emniyet olmak üzere kurumlardan tasfiyesi için yürütülen çalışmalar ve ortaya konan irade, FETÖ ile mücadelede dönüm noktası oldu.
İHANET EKİBİ KAÇTI
Mücadele sürecinin başlamasıyla, örgüt tabanını şahsına münhasır propaganda yöntemleriyle bir arada tutmaya çalışan FETÖ yöneticileri, özellikle sosyal medya üzerinden yaydıkları yalanlarla da kamuoyu nezdinde algı operasyonlarına girişti. Bu süreçte üst düzey FETÖ yöneticilerinin büyük çoğunluğu, yargılamadan kurtulmak için başta elebaşı Fetullah Gülenin bulunduğu ABD olmak üzere yurt dışına kaçma yolunu tercih etti. Yıllarca tabanını dini söylemle kurgulayan FETÖ elebaşı, yurt dışına kaçışlar için de hicret benzetmesi yaparak örgütün ibadet katmanını yine din istismarıyla kandırma yoluna gitti.
ÖRGÜT MENSUPLARINA BASKI
FETÖ, örgütün çökertilmesi için yürütülen soruşturmalarda gözaltına alınan zanlılar ve sanıkların itirafçı olmamaları için de akla hayale gelmedik baskılar kurmaya çalıştı. Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmanın tutuklu sanığı eski Bünyan Emniyet Müdürü İrfan Soner Yiğit, itirafçı olmaması için FETÖ sanıklarının kendisine baskı yapmaya başladığını belirterek, İtirafçı olup cenneti, ahiretini kaybetme diye üzerinde baskı kurulmaya çalışıldığını ifade etmişti. AA/İZMİR