“Filistin’in gözyaşlarına ihtiyacı yok!”

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Kültür Sanat Derneği’nin katkılarıyla Soru-Yorum programının konuğu olan Tarih Profesörü Araştırmacı Yazar Akademisyen Prof. Dr. Mehmet Çelik, “Geçmişten günümüze Filistin için hep ağladık, artık Filistin’in gözyaşımıza ihtiyacı yok” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 15.05.2021 09:46
  • Güncelleme Tarihi : 15.05.2021 09:46
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Filistin’in gözyaşlarına ihtiyacı yok!”

NURETTİN BAKİ

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Kültür Sanat Derneği’nin katkılarıyla Soru-Yorum programının konuğu

Tarih Profesörü Araştırmacı Yazar Akademisyen Prof. Dr. Mehmet Çelik oldu. Gülşah Derya Bayraktar’ın ‘Direniş’in Başkenti Kudüs’ temasıyla sunduğu programda Çelik, “Filistin Meselesi İslam dünyasının dış politikadaki aparatıdır” dedi.

GÖZYAŞINIZA İHTİYACI YOK!

Ramazan ayında İsrail’in Filistin’e yaptığı zulmü değerlendiren Çelik, 50 küsur senede değişen hiçbir şey olmadığına vurgu yaptı. İsrail’in her saldırıda toprak kazandığı, Filistin’in ise her seferinde toprak kaybettiğini anımsatan Çelik, Müslüman ülkelerinin bu meselede projesiz kaldığına dikkat çekti. Çelik, “Kudüs’te yaşanan problemleri konuşabilmemiz için tarihi alt yapısına inmemiz gerekiyor. 120-130 senedir İslam coğrafyasında kan ve gözyaşı var. Sebep nedir, neden bu kan ve gözyaşı bitmiyor. Öncelikle Kudüs ile ilgili bazı şeyler ifade etmek istiyorum. 1967 yılında İsrail-Arap Savaşı’nda ABD’nin verdiği teknolojik destekle İsrail bir kez daha galip geldi. O zamanlar ben 13 yaşındayım, Camii çıkışında hep bir ağızdan bağırıyoruz, ‘Kahrolsun İsrail, Kudüs Müslümanlarındır Müslüman kalacak’ şeklinde sloganları atmaya başladık. Bugün 66 yaşındayım ve halen Cuma namazlarından çıkıyoruz yine aynı sloganları atmaya devam ediyoruz. 51 senelik geçmişte hiçbir şey değişmedi. 1948’de Birleşmiş Milletler(BM)’ye bu mesele gidince İsrail’in elinde Filistin topraklarının yüzde 5’i vardı. BM iki devletli bir çözüm getirdi. Bu şekilde İsrail topraklarını yüzde 55’e çıkardı. Kudüs’ün statüsü de iki tarafın da kullanabileceği şekilde Doğu Kudüs ve Batı Kudüs şeklinde çözüldü. O günden bugüne 3 senede bir her kavgada her gürültüde her ayaklanmada her İsral’in aşırı güç kullanarak mücadele etmesinde Filistinliler toprak kaybetti, İsrailliler toprak kazandı. Hep İsrail suçlandı ama hep de onlar toprak kazandı. 1948 yılında BM’ye giderken İsrail’in yüzde 5 toprağı varken şu anda Filistin topraklarının yüzde 85’ine hakkim durumda. Yıllardır hep aynı şekilde mücadele ediliyor ve hep kaybediliyor. Demek ki bu mücadelede bir eksiklik var o yüzde bu mücadele şeklinin değiştirilmesi gerekiyor. Bütün Müslüman ülkelerinin Filistin ile ilgili somut bir mücadelesi maalesef ki yok. Herkes bu olaydan nemalanıyor, kendi iç siyasetinde malzeme olarak kullanıyor. Filistinlilerin sizin gözyaşı dökmenize ihtiyacı yok” diye konuştu.

FİLİSTİN MESELESİ DIŞ APARTTIR!

Filistin meselesinin Müslüman ülkeler tarafından iç siyasette dış aparat olarak kullanıldığını belirten Çelik, “56 Müslüman ülkesi var. İslam Teşkilatı Konferası’nda 1 gün toplanıp bu meseleyi bir proje haline getirip uluslar arası dengeleri de göz önüne alarak BM’ye, ABD’ye AB’ye böyle bir proje götürdünüz mü? Hayır. Bu nedenle Filistin Meselesi İslam dünyasının dış politikadaki aparatıdır. Samimi olarak Türkiye’nin bir yaklaşımı vardır ama ortada bir şey yok. Bu nedenle Filistin davasının vebali bütün İslam dünyasının üzerindedir. Orada gencecik çocuklar hayatını kaybediyor. Çocuklar her seferinde ellerindeki taşlarla İsrail askerlerine atıyor, bu çocuklar bu sorunu halledemeyeceklerdir. Filistin meselesi, İslam dünyasının bu tutumu ile kıyamete kadar devam etse çözülmeyecektir. Zaten Filistinlilerin elinde kalan yüzde 15’lik bir toprak kaldı. Böyle giderse bu toprak da ellerinden alınacak Filistin diye bir yer kalmayacaktır” ifadelerine yer verdi. HABER MERKEZİ

Haber Merkezi