- Gündem
- 13.05.2025 20:50
Sürekli yükseliş gösteren mazot fiyatları, ithal gübre, ithal tohum gibi etkenler hem vatandaşı hem pazar esnafını vurdu. Pazarda tezgahların önü boş kaldı. Vatandaşlar ise alım gücünün azalmasından yakındı
ONURHAN ALPAGUT - ÖZEL HABER
Türkiye genelinde sebze-meyve fiyatlarında yaşanan artış İzmir’de de tezgahlara yansıdı. Yaz aylarında olmamıza rağmen sebze-meyve fiyatları el yakıyor. Çarşı ve pazarlara alışveriş için çıkan vatandaşlar çoğu zaman tezgahların yanından geçip gidiyor. Önceki senelerde yaz mevsimiyle birlikte düşen fiyatlar bu sene gerilemedi. Bu duruma bir de yüksek enflasyon eklenince hem vatandaş hem de esnaf zor günler geçiriyor. Pazar esnafı Hüseyin Göcek, Kurban Bayramı sonrası meyve fiyatlarında artış yaşandığını belirterek, “İnsanlar daha tatilden gelmedi. Piyasa boşlukta. Fiyatlar yüksek olunca vatandaşlar alamıyor. Ben 2 yıldır pazarcılık yapıyorum. İmkanım olsa ben bu işi yapmam. 3 yıldır evliyim. Ciddi geçim sıkıntısı yaşıyorum. Ne kiraya ne sigortaya param yetiyor. Hangisini ödeyeceğim. Hiç mi yemeyip, içmeyeceğim? Yaşayanlar yaşıyor zaten. Kalan sıkıntı hep bize. Sabah 6’dan beri ayaktayım. Gece 11’de eve gidiyorum. Çalışmaktan çocuğumu göremiyorum. Bu mesleği bırakacağım. Geçinemiyorum” diye konuştu.
SÜPERMARKETLER DENETLENMELİ
Alışveriş merkezlerinde satılan meyvelerin pazardakilere göre daha pahalı olduğunu ve denetim yapılması gerektiğini vurgulayan Göcek, “Aynı mal süpermarkette 6 lira. Kalitesiz ürün. Hamur gibi. Bende aynı ürün 3 lira. Hep kredi kartları yüzünden. Erik olmuş 4 lira 25 kuruş pazarda 3 lira alan yok. Mal kalitesi açısından çok var. Denetim sıfır. Alışveriş merkezlerinin fiyatları denetlenmeli. Büyük adamlar için denetim yok. Konuştuk mu niye konuşuyorsun oluyor? Ne yapalım? Susalım mı?” şeklinde konuştu.
MAZOT PAHASI
Tezgahta satılan malların Konya, Antalya ve benzeri uzak illerden geldiğini dile getiren pazarcı Hüseyin Ak ise, “Mesafenin uzak olması ve şu anda yüksek olan akaryakıt fiyatları ister istemez tezgaha yansıdı. Geçtiğimiz aylarda 1 liraya sattığımız yeşilliğin şu an fiyatı 2 lira. 2 kat fiyat artışı söz konusu. Doğal etkenlerden dolayı haldeki birçok ürünün alım fiyatı yükseldi. Limon ve benzeri birkaç ürünün alım fiyatı yükseldi. Kasası 100 lira olan limonun şu an kasa fiyatı 120 TL. Çiftçinin üretim maliyeti arttı. Tohumlar ithal, gübre ithal. Bunlar pahalanınca ister istemez fiyata yansıdı. Pazar esnafı zarar ediyor. 2 aydan beri sürekli içerdeyim. Tezgahın 400 lira kirası var. Akşama kadar anca kirası çıkıyor. Kalan mallar çöpe gidiyor. Üretim ucuz olsa fiyatlarda ucuz olur. Bu durum bizi de memnun eder” dedi.
3 KİLO ALAN 1 KİLO ALIYOR
Tezgahında soğan ve patates gibi yemeklerin olmazsa olmazı ürünleri satan pazar esnafı Yaşar Özcan da “Soğanın üretimi bir tek Adana ilinde yapılıyor. İlk turfanda olduğu süre zarfında ciddi bir üretim krizi yaşandı. Fiyatlar yüksekti. Ondan sonra fiyatlarda azalma başladı. Birinci sınıf patates şu an tezgahta 3.5 TL. Bu fiyat gayet normaldir. Soğan ve patates fiyatlarında bir değişim yaşanmadı. Akaryakıt zammı tezgaha daha yansımadı. Fiyatların pahalı olmasının tek sebebi var. Üretim azlığı. Çiftçi tarlasını ekmiyor. Bu fiyatlar çiftçiyi de kurtarmıyor. İşin aslı yakıt. Yakıt pahalı olunca çiftçide yanaşmıyor. Patates ve soğanda ithal ürün yok. Yapılanlar spekülasyondu. Bir süre fiyatlar yüksek seyretti sonra normale geldi. Vatandaş artık eskisi gibi alışveriş yapamıyor. Eskiden 3 kilo alan şimdi 1 kilo alıyor” diye konuştu.
VATANDAŞ EVİNE SEBZE ALAMIYOR
Pazarda alışveriş yapan emekli Ayşe Çarıkçı, “Aldığımız emekli maaşımız belli. Bu kadar yüksek fiyatlarla biz nasıl alışveriş yapacağız? Ben evime doğru dürüst bir şey alamıyorum. Çocuğuma torunuma güzel yemekler sunamıyorum. Sebze meyve alamıyorum. Bayramdan sonra fiyatlar çok yükseldi. Pazarı geziyoruz. Elimiz boş dönüyoruz. Bu böyle ne kadar daha gider bilemiyorum” dedi.
FİYATLAR SÜREKLİ YÜKSELİYOR
Pazarda alışveriş yapan vatandaş Hüsniye Yedigöl ise, “Ortalık pahalı. Fiyatlar hep yükseliyor. Mevsim sebzesi en ucuz domatesi 2 liraya aldık. 5’e kadar fiyata uzanıyor. Pahalı domatesi kahvaltıda tüketiyorum. Ucuz olanı yemekte kullanıyorum. Biberin kilosu 10 lira. Pazarcı bile olayı çözmüş yarım kilo olarak tezgaha yazıyor. Bamyayı daha 10 liraya alamadık. Bundan önceki senelerde aracımızı doldurabiliyorduk. Şimdi nerde? Mümkün değil. Üzümün tam zamanı fiyatı 5 lira. Domatesin tohumu yerli değil. Tadı yok. Eski domatesle şimdiki arasında çok büyük fark var. Yediğimiz domatesin tadına doyamazdık. Eskiden 5 kilo domates alırken şimdi 2 kilo alıyoruz. Biz 4 kişilik aileyiz. Ben pazarda 100 lira harcıyorsam 10 kişilik aile ne harcar? Varın siz düşünün. Bu fiyatlarla insanların sağlıklı olarak beslenemeyeceğini sizde biliyorsunuz bizde” diye konuştu.