- Gündem
- 16.06.2025 01:00
Gıda fiyatlarında yaşanan artışa ilişkin konuşan AK Parti’nin Başkan Adayı Nihat Zeybekci, “Bu yıl toplam tarımsal üretimimizde artış yaşanacak. Bu, ithalat ve döviz talebinin düşmesine neden olacak. Nisan ayından sonra gıda fiyatlarda düşüşü göreceğiz” dedi
E. ÇAĞLA GENİŞ
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Aylık Ekonomi Değerlendirme Toplantısı, İzmir’de yapıldı. Toplantıya; AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci’nin yanı sıra, ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın, Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Yavuzer, İzmir Şube Başkanı Şerafettin Gücü ile sivil toplum kuruluşları ve çeşitli meslek odalarının temsilcileri katıldı. AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci, “Ülkemiz her türlü provokasyona, spekülasyona ve saldırıya rağmen ekonomik anlamda ne kadar güçlü olduğunu tüm stres testlerini geçerek ispat etti. Bu stres testlerinin en önemlisi de malumunuz İstanbul Taksim’deki Gezi Olayları… Gezi Olayları, bir stres testiydi. Dışarıdan da desteklendiği her haliyle belli olan bir test. Sonra 17-25 Aralık başladı. Daha sonra Suriye’nin kuzeyinde başlayan basıncın içeride Türkiye’yi bölme anlamında çukur terörünü gördük. Bunda da başarılı olamayınca 15 Temmuz ihanetine kalkıştılar. Bunlar hep ekonomi ile ilgili stres testleriydi. Ertesi gün Türkiye’nin yıkım yaşayacağı, doların 12 lira olacağına yönelik tahminlerde bulunanlar olmuştu. Pazartesi piyasalar açıldığında tüm sistem tıkır tıkır çalışıyordu. Türkiye ekonomisi derinlik kazandı. Türkiye’nin dış ticareti bugün 220 milyar dolar seviyesindedir. Toplamda 500 milyon dolar ihracat kapasitemiz var. Eskisi gibi sığ bir denizde değiliz. Okyanus haline gelmiş bir Türkiye ekonomisi ve reel sektör derinliğini kazanmış bir Türkiye ekonomisinden bahsediyoruz” dedi.
“NET SONUÇLAR GÖRECEĞİZ”
Gıda fiyatlarında yaşanan artış hakkında konuşan Zeybekci, “31 Mart seçimleri ile ilgili de yine bir yerlerde aynı kişilerden aynı sözler çıkıyor. 31 Mart’tan sonra ekonomi kötü olacakmış. Ekonominin, siyasetin kurallarını görün. Ne dersen de seçim sırasında bazı bütçe disiplinlerinde istediğin kadar büyük sıkılığı sağlayamazsın. Kaldı ki ben şu an hükümetimizi tebrik ediyorum. İnanılmaz bir sıkılıkla duruyorlar. 31 Mart’tan sonra kamu borçlanma ihtiyacı düşecek. Kamu bütçe gelirleri tarafında da önemli artı yönde gelişmeler olacak. Böyle bir durumda faiz de rahatlar. Bu yıl toplam tarımsal üretimimizde artış yaşanacak. Bu, ithalat ve döviz talebinin düşmesine neden olacak. Nisan ayından sonra gıda fiyatlarda düşüşü göreceğiz. Eylül gibi de büyüme ile ilgili çok net sonuçlar göreceğiz. 2019 büyümesini ben şu andaki tahminlerin bir puan daha üzerinde geleceğini düşünüyorum. 2020’de ise Türkiye yeniden büyüyecek” diye konuştu.
ÇİN ÖRNEĞİ VERDİ
Ekonomik anlamda büyümek için yatırımın gerekliliğine vurgu yapan Zeybekci, şunları söyledi: “Büyümek için bize yatırım finansmanı lazım. Ya doğrudan yabancı sermaye girişi ya da ihracatı arttırarak bunu sağlayacaksınız. Hızlı büyüyen ülkelerde genç nüfusun fazla olduğu ülkelerde yeterince tasarruf yapılamıyor. Bizim ortalama yaşımız 31, Almanya’da 49. Hangisi daha tasarruf yapar? 49 yaşındaki artık işini görmüş. Evi yazlığı var, çoluk çocuk büyümüş. 31 yaşındaki kardeşimiz ev kuruyor, çocuk büyütüyor. İnsan gibi karşılaştırın ülkeleri. Tasarruf yapma hususundaki sıkıntılarımızı biliyoruz. En iyi çıkış noktamız ihracat. Turizm gelirlerimizin artması bizim için son derece önemli. Diğer hizmet ihracatlarımız da önemli. İhracata dayalı büyüme modelini Türkiye’de uygulamak için seferberliği devam ettirmemiz lazım. Aklın yolu kim. Bunu kim başardı, Çin. Şu anda Çin başka bir noktaya geldi.”
“20 YILINI UYUYARAK GEÇİRDİ”
Dünyada değişen ekonomiye vurgu yapan Zeybekci, “Dünya, sanayi 5.0’a geçti. Ucuz emek ve işgücü avantajı bitti. İzmir’in, 21. yüzyılda hangi ekonomik rollerde olması lazım diye bir hazırlık içindeyim. İzmir’in bu hazırlık içinde olması gerektiğine inanıyorum. Dünyada değişen alışkanlıkların içinde Türkiye önemli bir rol üstlenecek, peki bu rolün İzmir neresinde yer alacak? Şu andaki haliyle hiçbir şey yapamaz. 4,5 milyonluk kent, çöpünü dağlara tepelere atarken yaklaşık derinlik 100 metre civarında olmuş. Bir çöp faciası olsa Allah korusun… İzmir trafik, hava kirliliği ile ilgi en sıkıntılı şehirlerden bir tanesi. İzmir son 20 yılını uyuyarak geçirdi. Kendileri söylüyor; şimdi öpeceğim, uyandıracağım diyorlar. İzmir, 1997 yılında Türkiye’nin ikinci büyük ekonomisiydi. Şu an ise 3… İnşallah 31 Mart’ta ASKON’lu kardeşlerimizle o gece o zeybek oynanacak” ifadelerini kullandı.
YÜZDE 2 BÜYÜME BEKLENTİSİ
2018 yılının küresel görünüm anlamında dünya ekonomisinin daralma dönemi olduğunu belirten ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın, “Bir yandan ticaret savaşları, bir yandan jeopolitik gerginlikler tedirginliği ve ülkelerin içe kapanmasını beraberinde getirmiştir. Bu bağlamda Dünya Bankası ve IMF gibi uluslararası kuruluşlar, dünya ekonomisiyle ilgili beklentilerini sürekli yenilemek zorunda kalmışlardır. Anlaşıldığı kadarıyla 2019 yılında küresel çaplı küçülme devam edecektir. 2019’da uluslararası ticaret aktivitesinin yavaşlaması ön görülmektedir. Özellikle bazı büyük gelişen ekonomilerin dikkate değer piyasa baskısı ile karşı karşıya kalacağı ve gelişmiş ekonomilerin 2018’de ancak yüzde 2,2, 2019’da ise yüzde 2 seviyesinde büyüme kaydedeceği aşikardır. Yeni ekonomi programında da ön görüldüğü gibi 2019’da enflasyonun yüzde 15 seviyelerine kadar gerileyeceğine olan inancımız tamdır” dedi. İzmir 2002 yılında 2 milyar 777 milyon dolar ihracata sahipken bu rakamın 2018 yılında 10 milyar 237 milyon dolara yükseldiğine vurgu yapan Aydın, “2019’un ilk ayında ise İzmir’in ihracatı 782 milyon 780 bin dolar olarak gerçekleşmiş ve İzmir en fazla ihracat yapan iller arasında dördüncü sırada yer almıştır. İzmir’in 2018 yılı ihracat ve ithalat rakamlarına bakıldığında yaklaşık 1 milyar 120 milyon dolar dış ticaret fazlası vermesi çok büyük bir değeri ifade etmektedir. İzmir’in ihracatında imalat sanayi ürünleri yaklaşık 9 milyar 34 milyon dolar ile yüzde 88’lik bir orana sahip olduğu görülmektedir” dedi.
GIDA ÜRÜNLERİ BİRİNCİ SIRADA
2018 yılında İzmir ihracatında ilk 3 ürün grubu sıralayan Aydın, “Birinci sırada yüzde 12,7 ile gıda ürünleri ve içecek, 1.3 milyar dolarlık ihracat. İkinci sırada yüzde 11,7 ile giyim eşyası, 1,2 milyar dolarlık ihracat. Üçüncü sırada yüzde 9,6 ile başka yerlerde sınıflandırılmamış makine ve teçhizat, 983 milyon dolarlık ihracat İzmir ilimizde gerçekleştirilmiştir. İzmir İthalatında ise ilk sırayı 1, 7 milyar dolar ve yüzde 19,4 ile kimyasal maddeler, ikinci sırayı 987 milyon dolar ve yüzde 10,8 ile kok kömürü, rafine petrol ürünleri ve nükleer yakıtlar, üçüncü sırayı 827 milyon dolar ve yüzde 9,1 ile başka yerde sınıflandırılmamış makine ve teçhizat oluşturmuştur. Biz iş insanlarının şüphesiz hedefi, günümüzün küresel piyasalarında rekabet edebilen, katma değeri yüksek, teknolojisi yüksek, dijitalleşmesi yüksek ürünlere odaklanan girişimcileri ile dünyanın ilk 10 ekonomisi içerisinde yer almaktır” açıklamasında bulundu.
Üzüm hasadından muhteşem kareler
Tahtalı Barajı’ndaki son durum endişe verici