Futbol sonuç odaklı

KENAN YEŞİL

Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) tarafından “Küresel Gelişmeler Işığında Bölgesel Vizyon” ana temasıyla düzenlenen Ege Ekonomik Forumu’nun “Ege Bölgesi ve Spor Ekonomisi” başlıklı son oturumu NTV Spor Grup Başkanı Fuat Akdağ’ın yönetiminde gerçekleştirildi. Ege Ekonomik Forum’da gerçekleştirilen ‘Ege Bölgesi ve Spor Ekonomisi’ oturumunda spor ekonomisine yönelik ana politikaların belirlenmesinde Egeli spor kulüplerinin nasıl hareket ettiği ele alındı. Geleceğin sporcuları için yapılması gereken altyapı çalışmaları, sporda markalaşmanın önemi ve Egeli spor kulüplerinin bölgeye sağlayacağı katkıların neler olacağı da konuşuldu.

YÖNETİCİLER DİKKATLİ OLMALI

Oturumda konuşan Akhisar Belediyespor Kulübü Başkanı Hüseyin Eryüksel, Spor Toto Akhisar Stadı’nın yüzde 95’inin tamamlandığını ve ikinci yarıda maçlarını orada oynamayı planladıklarını kaydetti. Süper Lig’de 6. yıllarının olduğunu hatırlatan Eryüksel, altyapıdan Süper Lig seviyesinde Hasan Ali Adıgüzel dışında oyuncu yetiştiremediklerini, onun da şanssız bir sakatlık yaşadığını söyledi. Yanlış transfer politikaların kulüplerin ekonomisini olumsuz etkilediğini belirten Eryüksel, “Yaptığımız işler doğruydu ki 6 yıldır süper ligdeyiz. Transfer politikaları kulüplerin ekonomilerini olumsuz etkileyen temel unsur. İsim doğru olsa da oyunculara verilen rakamlar yanlış oluyor. Yöneticiler dikkatli olmalı. Yanlış transferlerle kulüplerin 4-5 yıllık gelecekleri yok oluyor. Aynı zamanda yönetimde istikrar gerekiyor. 9 yıldır aynı yönetimle devam ediyoruz. Akhisarspor’da ödeme ahlakı mevcut, Akhisarspor parasını öder algısı oluştu. Oyuncuların maaşını zamanında ödeme yapıyoruz. Hafta sonu gelirimiz yok, dahası giderlerim var. Biz 6 yıldır farklı bir statta oynuyoruz. Oraya 6 yılda harcadığımız para 12 milyon lirayı geçmiş durumda. Süper Lig’de gelen parayla takımı döndürebiliyorsunuz. Bu para kulübü çevirmeye yetiyor” diye konuştu.

YABANCI OYNATMAYACAĞIZ

Altyapıları hakkında bilgiler veren Altınordu Kulüp Başkanı Seyit Mehmet Özkan, “Bu toprakların çocuklarını güveniyoruz. Bu enerjiyi çocuklarımıza nasıl aktarabiliriz diye düşündük ve dedik ki ‘biz yabancı oynatmayacağız’ dedik. Bizi birilerin anlayabilmesi için yapılacak son şeydi. Süper lige çıktığımızda da yabancı oynatmadan devam edeceğiz. 11 yıl önce başladığımda saçlarımda çok az beyaz vardı. Biz demir çelikçiyiz 3 fabrika kurduk. 11 yıldır Altınordu ve futbol dünyasına verdiğim enerji ile biz her halde 3 tane daha demir çelik fabrikası kurardık. İnsan odaklı bir organizasyon gerçekten dünyanın en zor işiymiş.İnsan yetiştirmek dünyanın en zor işi ama en saygılı işi olduğunu zaman içinde acı çekerek öğrendik. Avrupa’nın en büyük kulüpleri ile çok iyi ilişkilerimiz var. Anadolu’nun her yerini geziyoruz. Ama önce Batı Anadolu’ya geziyoruz. Birlikte işbirliği yatığımız amatör takımlarımız var. Çocuklarımızı devşirmeyi çalışıyoruz. Çocuklarımıza bir slogan gerekiyordu. ‘İyi Birey, İyi Vatandaş, İyi Futbolu’ mottosunu sımsıkı sarılıyoruz. Altınordu’dan her şey koparılabilir ama bu mottodan hiç koparılamayacak” dedi.

TÜRİYE’DE FUTBOL SONUÇ ODAKLI

Türkiye’de herkesin sonuç odaklı olduğunu vurgulayan Özkan, “Ülkemizde herkes sonuç odaklı süreç odaklı değil. Taraftar hafta sonu takımının kazanmasını istiyor. Sonuç odaklı sistem, süreç odaklı sistemin en babası olan çocuk yetiştirme aşamasını olumsuz etkiliyor. Biz bu işe kendimiz adadık. 65’e yakın teknik kadromuz var. Ege Bölgesinde yaygın 70 futbol okulumuz var. Biz tamamıyla o okulları çocukların spor yapması için uyguluyoruz. Bir gelir elde etmek gibi amacımız yok. Bizim için önemli olan sporu topluma yaymak. Sportmen bir toplum değiliz, spor yapan bir toplum değiliz, sporcu bir toplum değiliz. Spora odaklanmalıyız. Bu işin toplumsal dönüşümü var” ifadelerini kullandı.

FUTBOL DEVLET DESTEĞİ İLE GİDİYOR

Özkan, A Takım bütçesinin 3 milyon avro olduğunu belirterek, “Devletimiz bize 3 milyon avro veriyor. Keşke kendimiz futbolumuzu idare edebilsek. Şu anda futbol devletimizin desteği ile gidiyor. Keşke devletin desteği ile gitmese. Çünkü bu profesyonel bir spor. Devletimizin olimpik sporlara destek vermesi gerekiyor. Ülkemizde ayrıca meslek bilinci yok. Meslek çok önemli. Okullar sadece sınav insanı yetiştiriyor. Her ay 1 milyon TL harcıyoruz. Süper ligden bir oyuncu almaya çalışsanız 6 milyon avrodan başlıyor. Her yıl bir tane futbolcu satmak lazım. Çağlar’dan 2.5 milyon avro aldık. Çağlar şimdi 15 milyon avro. Çağların bir sonraki transferinden yüzde 25 pay alacağız. Cengiz’i 800 bin avro sattık. Roma’ya satıldı oradan da 4.5 milyon avro yavaş yavaş bize gelecek. Berke ile Avrupa’dan 3 kulüp ile flört ediyoruz. Birisiyle nişanlanmak üzereyiz. 2023 yılının ya önünde ya da sonunda süper ligde oynamak istiyoruz. Avrupa’da hedeflerimiz var” dedi.

YENİ TESİS GELİYOR

Göztepe Kulübü Başkan Vekili Talat Papatya, altyapı için kullandıkları Gürsel Aksel Tesisleri’nin stat yapımı için boşaltıldığını, bu nedenle altyapı oyuncularının şehrin farkı yerlerinde çalıştığını söyledi. Göztepe Futbol Akademisi için çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Papatya şöyle devam etti: “Torbalı Belediyesi tarafından 103 dönümlük bir arsa tahsis edildi. Gelecek ayın 3’ünde lansmanını da yapacağız. İçinde 8 tane saha olan futbol akademisi kurmak üzereyiz. Planı hazır. İzmir Büyükşehir Belediyesi belli bir oranda finansmanını karşılayacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi geçen sene bize şampiyonluk primi vermek istedi, başkanımız ‘Prim vermeyin, altyapı tesisi için o zaman bize yardım yaparsınız’ dedi.”

SÜREKLİLİK YOK

Papatya, dernek statüsünde olmadıklarını, altı kişilik yönetim kurullarının olduğunu ve bu yapının kararlarda dinamiklik kazandırdığını söyledi. Süper Lig’e 40 puan hedefiyle başladıklarını ve bu doğrultuda ilerlediklerini kaydeden Papatya, “Bu hedefi revize etmek için erken. Kısa vadede ligde kalmak istiyoruz. Uzun ve orta vadeli hedeflerimiz çok farklı. 6 kişilik yönetim kurulumuz var. Dinamik ve hızlı bir şekilde kararlar alabiliyoruz. Her hangi bir kuruma hesap verme yetkimiz olmadığımız için hızlı bir şekilde kararlar alabiliyoruz. Süreklilik çok önemli. Türkiye’de maalesef kulüplerde her açıdan süreklilik yok” şeklinde görüş belirtti.

FUTBOL EKONOMİSİ DENETLENMİYOR

Gazeteci Mehmet Demirkol da Türk futbolunun obez olduğunu ve iyi denetlenmediğini vurgulayarak, “Türkiye’de futbol iç açıcı değil. Türkiye futbolu obez, iyi denetlenmiyor. Kulüpler vergi vermiyor. Sözde verseler dahi o vergiler affediliyor. Futbolda çok para var ve denetlenmiyor. Denetlenmeyen ekonomi sonunda patlar. Futbolcu vergi vermiyor. Çok şişik maaşlarla bu işler dönmez. Her hangi bir Anadolu takımına 150 bin avro pazarlanan futbolcu bir büyük takıma 2.5 milyon avroya pazarlanıyor. Biz Avrupa’nın Brezilyası olabiliriz. Futbola çok yatkın insanımız var. Çok karışık bir toplumuz. Sadece futbolda değil diğer branşlarda da aynı şekilde. Aslında doğru politikalarla iyi işler yapabiliriz. Kaynağa sahibiz. Biz Almanya’dan daha iyi futbolcu yetiştirebiliriz. Okullarda güzel bir eğitim verirsek ekonomiyi denetlersek çok iyi yerlere geliriz. Birçok kulübün borç yükü çok fazla. Başka hiçbir sektörde bu durumu göremezsiniz” şeklinde konuştu.