- Gündem
- 17.06.2025 01:03
Başkan Soyer, Bir TV ekranlarında yayınlanan ‘Gündem Özel’ programında 6 İzmirli gazetecinin sorularını yanıtladı. Kent gündeminin ana başlıkları Buca Metrosu, Kültürpark, İzmir Otogarı ve ‘Yeşildere’ hakkında önemli mesajlar veren Soyer, ikinci dönem sorusunu da yanıtladı
NUR ENGİN
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Bir TV ekranlarında yayınlanan gündem özel programına konuk oldu. İzmirli Gazeteciler Mehmet Karabel, Mustafa Yılmaz, Sercan Avcı, Onur Çakır, Çağla Geniş ve Mustafa Akbaş’ın yanı sıra sokak röportajlarına katılan İzmirlilerin de sorularını yanıtladı. ‘Başkanla Gündem Özel’de perde İzmirlilerin sorularıyla açıldı. Başkan Soyer Buca Metrosu ve Kemeraltı hakkında önemli mesajlar verdi.
2026 BAŞINDA BİTİRMEYİ PLANLIYORUZ
Buca Metrosu ile ilgili soruya yanıt veren Soyer, “Buca Metrosu’nun finansmanı hazır, parası bankada bekliyor, hiçbir engel yok. Kazı başladı, köstebek cihazının 3 tanesi birden yer altına girecek. Şu ana kadar 300’ün üstünde kazık çakıldı ve 2026 başında bitirmeyi planlıyoruz” dedi.
İMZAYI ATMIYORLAR
Soyer programda merkezi hükümet-yerel idare tartışması ekseninde ‘engellenme’ sorusunu da iki örnekle şöyle yanıtladı: “Çok ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. İki örneği var. Biri elektrik fabrikası. 8 Nisan 2019’da mazbatayı aldım. Sonrasında buranın ihalesi vardı ve biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak derhal gireceğiz dedik. İmar durumunda sosyal ve kültürel tesis olarak geçiyor. Buna en uygun talip biziz dedik ve 35 milyon bedel verdik. Çok heyecanlandık. İhaleyi iptal ettiler. 4 sene geçti üstünden ve o bina çürüyor. Tekrar ihaleye çıkmadılar. Bu akıl alır bir şey değil. Bu hiçbir rasyonel açıklaması olmayan bir şey. Narlıdere Metrosu’nda sonuna geldik, tren hareket ettirdik, deneme seferi yaptırdık. Bu ay içinde tam anlamıyla bir deneme seferi de yapacağız. Bu hale gelmiş metrosunun 30 milyon TL finansmanı çıktı ve bu yatırım planında olan proje. Finansmanı konusunda daha önce onay alınmış proje. Sözleşmeyi imzalamışız ancak hazineden imza atması lazım. Garanti vermek değil sadece bürokratik bir işlem. Ancak bu imzayı atmıyorlar. Bu kabul edilebilir bir şey değil...”
YEŞİLDEREDE HAKLIYIZ
Soyer ayrıca İzmir’in EXPO 2026 alanı olarak belirlenen Yeşildere’deki planların yargı kararıyla durdurulması hakkında da açıklama yaptı ve şunları kaydetti: Buradan vazgeçmeyeceğiz. Bu sadece Botanik EXPO yapma ile ilgili değil. Yeşildere ırmağı tepeden tırnağa yenilenmesi gereken bir yer. Bir taşla iki kuş aslında bu konu. Hem orayı ıslah edeceksiniz hem de bu rekreasyon alanı ile EXPO’ya ev sahipliği yapmanıza imkan verecek. EXPO olmasa da biz o düzenlemeyi yapacağız. Ancak bir EXPO ile taçlandırmayı düşünüyoruz. Orada haklıyız ve haklılığımızı hukuken sonuna kadar savunacağız. Ve göreceksiniz savunacağız...
‘ANKARA’ SORUSUNA ESPRİLİ YANIT
Soyer, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı yardımcılı adaylığının gölgesinde seçim sonrası bir ‘Ankara’ planı ya da ihtimali olup olmadığı sorusuna esprili bir açılışla yanıt verdi. Soyer, “O dönem bir espri vardı, ‘Soyer’in başı kel mi?’ diye, ben de ‘Evet başım kel’ diyordum. Benim öyle bir derdim, beklentim, hayalim yok. Ben İzmir’de çok mutluyum ve yapacağım çok şey var burada. Böyle bir şey ne beklerim var ne isterim. Ben İzmir için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
YENİ BİR İKTİDAR GELİYOR
14 Mayıs’ta yapılacak seçimleri Millet İttifakı’nın kazanacağını kaydeden Soyer, “Oy oranı vermem mümkün değil ancak inancımı koruyorum. Ben siyasetin hayatı değiştirme sanatı olduğuna inanıyorum. Bu bugünkü siyasal iklimde siyasal taraflardan biri olmayı gerektiren bir şey değil. Aksine onlardan dışarı çıkarak bir irade ortada olmayı gerektiriyor. Ben bunun sizin gözünüzden öyle göründüğünü düşünüyorum. Ben ilk gün duyduğum noktadayım. Bugünkü siyasi kutuplaşma, ayrışma meselelerine ilk gün nasıl bakıyorsam hala aynı bakıyorum. Bizi ayrıştıran sebeplerden çok daha fazla birleştiren sebeplerin olduğunu anlamak zorundayız. Bütün bu krizler çok daha fazla el ele olmamızı gerektirir. Bu hikaye siyaset gerektiriyor. Bu iktidar gidiyor ve yerine yeni bir iktidar geliyor. Bunda netim. Ancak bugünkü sığ siyasi söylemlerle söylenecek şeyle değil bu. Çok daha kapsayıcı ve herkesi içine alan bir zemin yaratmak zorundayız. Buna inanıyorum ve buna uygun davranmaya çalışıyorum” ifadelerini kullandı.
KÜLTÜRPARK VE İZMİR OTOGARI
Büyükşehir Belediye Başkanı programda “Kültürpark’ı koruduğunuza inanıyor musunuz?” sorusuna, “Kültürpark ile ilgili çok uzun müzakere süreci yaşandı. Herkesin beklentilerini, önerilerini dinledik. Oraya kongre merkezi yapılmasını isteyen de duyduk, tamamen park kalmasını isteyen de oldu. Sonrasında odalarımız ile bu işin anayasasını oluşturma sürecine girdik. Belki de 1 seneyi aştı ve madde madde her şeyi konuştuk. Birçok madde karar alındı ve onlar anıtlar kuruluna gitti ve ufak tefek değişimler ile kabul gördü. Koruma Kurulu’ndan ise henüz dönüş olmadı. Diliyorum ki bu hali ile onlar da kabul ederler. Kesinleşmesinin ardından bizim müdahaleleri başlayacak. Biz bu kentin en kıymetli mücevheri olduğunu kabul ederek bu noktalara geldik. Kimselerin zarar veremeyeceği, herkesin üstünde mutabık kaldığı kimsenin süremeyeceği bir hale getirmek hedefindeyiz. Orada düzenlenecek ne varsa bu karardan sonra belli olacak” yanıtını verdi.
ÇÖP TESİSİ İÇİN YENİ ADRES!
Kentte çöp sorunu, Harmandalı tartışmaları ve yeni arayışlar ekseninde önemli açıklamalarda bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı, “Katı atık tesisi için 6 alan ile ilgili talepte bulunmuşuz, hepsi tıkanmış. 8 alan ile ilgili talepler bakanlıkta devam ediyor. Biz Harmandalı’nı sonsuza kadar kullanmak istemiyoruz ki. 4 bölgede tesislerimiz olmalı zaten. Bakırçay’da Yarımada’da, Küçük Menderes'te belki merkezde çöp tesislerimiz olmalı. Biz büyükşehir olarak 2005'ten beri sürekli yeni yer araşındayız. En son Manisa sınırında bir yer var. Valiliğimizin uygun gördüğü bir yer. Bunu mutlaka yapmak mecburiyetindeyiz. Harmandalı’nda 500 milyon TL'nin üstünde gelir elde etmişiz ancak Harmandalı hem heyelan bölgesi hem artık kapasite başka yere taşınmak mecburiyetinde” dedi.
İZMİR’E YAKIŞMAYAN BİR TABLO
Kadına şiddetle mücadele ekseninde özellikle ilçe belediyelerinde kadın sığınma evleri sayısındaki tablo hakkında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı, “İzmir'e hiç yakışmayan bir tablo bu. Bu mesele ile ciddi bir şekilde mücadele etmiyor ve yeteri kadar başarılı değiliz. Ben belediye başkanı olarak kendi üstüme düşeni yapmaya çalışıyorum ancak ilçe belediyelerin de üstüne düşeni yapması lazım. Ben çok umutluyum. İzmir'de bu sorunu diğer şehirlere göre daha köklü çözümler sunabileceğimizi düşünüyorum. Kadının toplumdaki yeri, üretime katılımı, dilimizdeki söylemin... Hepsini etkili olduğunu düşünüyorum. Ancak bunların hiçbiri kader değil” dedi.
ASLA USTALAŞTIĞIMI DÜŞÜNMÜYORUM
Soyer bir zen rahibinin ‘Bir ustanın zihninde çok az, aceminin zihninde pek çok olasılık vardır’ sözü ekseninde 4 yıllık görev süresinde geldiği noktayı açıklarken, “Asla ustalaştığımı düşünmüyorum. Bizim zihnimizi berraklaştıran zihnimizi açan şey o acemiliktir. Bizim koltuklarımızda oturan kişilerin görev sürelerinin belli bir süre sonra bitirilmesi lazım. Giderek daha çok ustalaştığınızı düşünerek diğer olanakları görememeye başlarsınız. Bu riski vardır bu koltuklarda oturanların. Ben hala kendimi çok eksik, çok bilmeyen olarak görüyorum” şeklinde konuştu.
BİR DÖNEM DAHA YAPMAK İSTERİM
Soyer son olarak ‘ikinci dönem’ sorusuna yanıt verdi ve “Çalışmalarımızı kesintiye uğratan çok şey yaşadık. Ben çok ders çıkardım çok proje hazırladık, çok çözüm önerimiz var. Bundan dolayı bir dönem daha yapmak isterim. Bu dönem benim İzmir aşkımı büyüttü. İzmir'i ben çok severek yaşadım. Hep nereye gittiysem koşa koşa dönmek istedim. Bütün bu süreçler İzmirliye ve İzmir'e olan aşkımı büyüttü” açıklamasını yaptı.