Gediz Deltası, Jeotermal Kaynak Arama Projesi’yle karşı karşıya

Gediz Deltası'nı tehdit eden Jeotermal Kaynak Arama Projesine karşı dava açıldı.

UNESCO Dünya Doğa Mirası Adayı Gediz Deltası, Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi tehdidiyle karşı karşıya. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ kararına ve projenin iptaline karşı Doğa Derneği, Ege Çevre ve Kültür Platformu Derneği (EGEÇEP), İzmir Barosu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından dava açıldı.

DOĞA HAKLARINI SAVUNACAĞIZ

İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Şefika Yıldırım Sert yaptığı basın açıklamasında, “İnsan Haklarının Başkenti İzmir vizyonuyla hareket eden İzmir Barosu, temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir doğanın içinde, tüm canlılarla bir arada yaşamayı da evrensel bir hak olarak kabul ediyor. Gediz Deltası kendine özgü ekosistemi ve barındırdığı sulak alanlarıyla çok farklı sayı ve türde canlıya ev sahipliği yapıyor. Bu alanı korumak, kentin, İzmirlilerin ve doğanın haklarını savunmak adına, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleriyle birlikte açtığımız bu dava, Avukatlık Kanunu'nun Barolara yüklediği görev ve sorumluluğun doğal bir sonucu. Ayrıca kent dayanışmasının da etik bir gerekliliği. İzmir Barosu, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da doğa, kent ve insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü savunmaya, korumaya ve bundan sonra da işlerlik kazandırmaya devam edecek" dedi.

ÜREME ALANLARINDA SONDAJ KUYUSU AÇILMASI PLANLANIYOR

Gediz Deltası ulusal ve uluslararası sözleşmelerle koruma altında olan içinde geleneksel üretimlerin devam ettiği ve biyoçeşitlilik açısından zengin bir delta sistemi olduğunu dile getiren Sert, “İzmir’de şehir merkeziyle iç içe geçmiş bu önemli alan üzerinde KORDELİON İŞLETMELERİ Anonim Şirketi tarafından İzmir Gediz Deltası, Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi hayata geçirilmeye çalışılıyor. Projenin ilk aşamasında kuşların üreme alanlarının üzerinde jeotermal kaynak arama amacıyla 2 adet sondaj kuyusu ve üç adet gözlem kuyusu açılması planlanıyor” diye belirtti.

PROJE, SÜRDÜRÜLEBİLİR KORUMA ALANI İÇERİSİNDE

ÇED süreci ile 2021 yılında başlayan projenin, Gediz Deltası'nda yer alması nedeniyle İzmir 2 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu tarafından engellendiğini ifade eden Sert, “Projenin yeniden gündeme gelmesiyle 23 Ocak 2024 tarihinde ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ kararı verildi. Proje kapsamında inşa edilmek istenen sondaj kuyuları, sit açısından Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı içerisinde kalıyor. Aynı zamanda Gediz Deltası Sulak Alanı bölgelerinden olan Kontrollü Kullanım Bölgesi'nde yer alıyor. Projede planlanan gözlem kuyularından biri ise Nitelikli Doğal Koruma Alanı ve Hassas Koruma Bölgesi koruma sınırları içerisinde kalıyor. Ayrıca deltanın Ramsar alanı sınırları içinde kalan bölge üzerinde de etkisi olacağı öngörülüyor. İzmir ve Akdeniz'deki kuş türleri için büyük bir tehdit” diye aktardı.

FLAMİNGOLARIN YÜZDE 10’UNA EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR

Doğa Derneği'nin son yıllarda gerçekleştirdiği araştırma sonuçlarına göre deltada yaşayan flamingoların yaklaşık yüzde 70'inin proje sahasının güney kıyılarında beslendiğini belirten Sert, “Bölge flamingo dünya nüfusunun yüzde 10'una ev sahipliği yapıyor. Doğa Derneği'nin çalışmalarına göre, projenin gerçekleşmesi halinde alanda üreyen ve beslenen kuşlar zarar görecek, yaşam alanları hızla yok olan pek çok kuş türünün yaşamı tehlikeye girecek. Gediz Deltası'ndaki hukuksuz projelere karşı buradayız” sözlerine yer verdi.