Gediz Deltası’nda karar verildi

USAK Gediz Nehri Sulak Alanı’nın statüsünü değiştiren kararına karşı Doğa Derneği tarafından açılan davada, bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor doğrultusunda bakanlığın kararı iptal etti


  • Oluşturulma Tarihi : 06.05.2019 14:05
  • Güncelleme Tarihi : 06.05.2019 14:05
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Gediz Deltası’nda  karar verildi

ÇAĞLA GENİŞ
Ulusal Sulak Alan Komisyonu’nun (USAK) Gediz Nehri Sulak Alanı’nın statüsünü değiştiren kararına karşı Doğa Derneği, İzmir Kent Stratejileri Merkezi’nden Araştırmacı Ali Rıza Avcan ve Avukat Cem Altıparmak tarafından açılan davada karar çıktı. Mutlak koruma alanı içerisinde bulunan Gediz Deltası’nın koruma sınırlarını daralttığı ve yapılaşmanın önünü açtığı gerekçeleriyle Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kararının iptali isteniyordu. Dosyayı inceleyen İzmir 3. İdare Mahkemesi geçtiğimiz günlerde kararını açıkladı. Mahkeme, bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor doğrultusunda bakanlığın kararını iptal etti. Gediz Deltası’nın mevcut durumu açısından oldukça önemli bir konumda olduğunun ifade edildiği mahkeme kararında “Delta’nın tamamının kuş cenneti statüsünü karşılamakta olduğu ve koruma çalışmaları dışında yapılacak herhangi bir faaliyetin, kuşlar üzerine kesinlikle negatif etki oluşturacağı, sulak alan ekosistemlerinin korunmasında, ekosistem dengesinin bozulmasını başlatacak bir etki olarak değerlendirildiği; böyle ekosistemlerin daraltılmasının kuşlar üzerinde beslenme, yuva yapma, yumurtlama ve yavru bakımı gibi aktiviteleri bakımından stresler yaratacağından dava konusu düzenlemenin Gediz Deltası faunası üzerine olumsuz etkiler oluşturacağı düşünüldüğünden, ornitolojik açıdan uygun olmadığı” ifadeleri yer aldı.
KARAR İPTAL EDİLDİ
Konuya ilişkin düzenlenen basın toplantısında metni okuyan Doğa Derneği Program Koordinatörü Levent Erkol, “Ulusal Sulak Alan Komisyonu’nun 2017 Mart ayında karar ile Gediz Deltası Sulak Alan Koruma Bölgeleri’ni belirmiş ve bu karar Nisan 2017’de bakan oluru ile yürürlüğü girmişti. Gediz Deltası’nın sulak alan bütünlüğünü bozacak olan bu karar ve bakan olurunun iptali için Doğa Derneği, Cem Altıparmak ve Ali Rıza Avcan’ın açtığı davada İzmir İdare Mahkemesi tarafından iptal kararı verildi. İzmir İdare Mahkemesi tarafından atanan, konularında uzman 7 kişiden oluşan resmi bilirkişi heyeti, alınan kararın kuşlar üzerinde beslenme, yuva yapma, yumurtlama ve yavru bakımı gibi aktiviteler bakımından stres yaratacağını, Gediz Deltası’nın bütününe yönelik yapılaşma baskına neden olacağını, Gediz Deltası’nın bitki varlığının bütünlüğü üzerinde olumsuz etki oluşturacağını, hayvan tür sayısını azaltacağını, binlerce senede oluşmuş bir ekosistemin yok olmasına ve telafisi mümkün olmayan kayıplara sebep olacağını oybirliği ile tespit etti” dedi.
 TARİHİ ÖNEM TAŞIMAKTADIR
Kararın önemine vurgu yapan Erkol, “İzmir’in Gediz Deltası, flamingolar başta olmak üzere çok sayıda kuş türünün dünyadaki en önemli yaşama alanlarından biridir. Türkiye’deki 14 uluslararası öneme sahip Ramsar Alanı’ndan biri olan Gediz Deltası, aynı zamanda Doğal Sit Alanı olarak korunmaktadır. Türkiye’nin en büyük yüzölçümüne sahip kıyı sulak alanlarından biri ve 40 binden çok flamingonun yuvası olan İzmir’in Gediz Deltası, UNESCO’nun dünya Doğa Mirası ile ilgili dört kriterinin tamamını sağlamaktadır. Bu nedenle alınan karar dünya doğa koruma içtihadı açısından tarihi önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.
NEGATİF ETKİ VURGUSU
Erkol, son olarak şunları söyledi: “İzmir İdaresi Mahkemesi aldığı bu tarihi iptal kararında, ‘Gediz Deltası’nın mevcut durumu, taşıdığı ornitolojik potansiyel, incelenen raporlar ve değerlendirmeler, alanın avifauna (kuş faunası) bakımından oldukça önemli bir konumda olduğu, Delta’nın tamamının kuş cenneti statüsünü karşılamakta olduğu ve koruma çalışmaları dışında yapılacak herhangi bir faaliyetin, alanda yaşayan canlılar ve Delta’nın sulak alan bütünlüğü üzerinde kesinlikle negatif etki oluşturduğu için ‘Ulusal sulak Alan Komisyonu’ tarafından alınan 30.03.2017 tarih ve 28-2017/1 nolu kararın ‘Gediz Deltası Sulak Alanı’ için uygulanmasının faunistik açıdan uygun olmadığı’ ifadelerine yer verdi. Mahkeme bu gerekçeyle dava konusu Sulak Alan Koruma Bölgeleri kararının iptaline karar verdi.”
MÜCADELE DEVAM ETMELİ
Bir birey olarak davacı olduğunu söyleyen İzmir Kent Stratejileri Merkezinden Araştırmacısı Ali Rıza Avcan ise, “Ben bir birey olarak bu davaya müdahil oldum. Bunun iki sebebi vardı. Gediz Deltası’na yakın bir mahallede yaşadığım için oradaki havayı her gün soluduğum için bu davaya müdahil oldum. Fakat beni asıl ilgilendiren konu öfkelendiğim bir şeydi. Ulusal sulak alan komisyonuna baktığımda iki tane doğa örgütünün imzalarını gördüm. Onlardan biri de Türkiye’de Ramsar Alan’ların korunması için görevli olan örgüttü. Arkasından dava sürecini yaşadık. Oradaki börtü böcek önemli ama bir yandan da orası toplumun malı. Kamu yararı çerçevesinde kullanılması gereken bir yer. İzmir Körfez Geçişi ile bağlantılı bir karar. Körfez Geçişi yapılabilseydi bu bizim iptal edildiğimiz karar sayesinde olacaktı. Bunlar birbirine bağlı iki konuydu. Önce Körfez Geçişi’nin ÇED’ini ardından Gediz Deltası’nın ranta açılmasını mümkün kılan bu kararı iptal edildik. Bu umudun yeşermesi anlamında çok önemli. Ama bir yandan da bunun devam ettiğini görüyorum. 2-3 hafta önce Buca’daki tarihi alanların niteliklerinin düşürülmesi ile ilgili kararla karşı karşıya kaldım. Kentteki doğa mücadelesini önemli olduğunu ve bu konudaki mücadelenin devam ettirilmesi gerektiğinin farkındayım. Güzel bir son bakalım karşı hamle ne olacak bunu da hep birlikte göreceğiz” ifadelerini kullandı.
İZMİR’İN DAVASI!
Davacılardan avukat Cem Altıparmak da, “Bu dava İzmir’in davasıydı. İzmir’deki mücadele platformlarının ortak katkısı ile devam eden bir dava oldu. Kendi üzerimizde bireysel hak iddiamız yok, kentin davasıdır diye bakıyoruz. Kontrollü kullanım bölgesi aslında yağma alanı sağlar karar alıcılara. Sulak alan yönetmeliğinde yapılacak ve yapılmayacak faaliyetler vardır. Kontrollü kullanım bölgesinde yapamayacağınız hiçbir proje yok. Açılan davada kontrollü kullanım bölgesi kararının iptaline karar verdi mahkeme. Karar alıcılar hem yerelde hem merkezde tekrar düşünmeleri gerecek, artık kent ve çevre mücadelesi ile çok iç içe olduğunu düşünüyorum. Şüphesiz idare bu kararı temyiz edecektir ama kararın kesinleşmesi Körfez Geçişi gibi birçok projeye son noktayı koyacak bir karar. Artık istediği ÇED kararı ile gelsin bu körfez geçişi yapılamaz” dedi.