Gençlik Örgütleri Forumu’ndan Hangi Genç Raporu

Gençlik Örgütleri Forumu (GoFor) tarafından ‘Hangi Genç?’ isimli rapor, kamuoyuna aktarıldı. 19 Mart 2025’te gençlerin öncülüğünde başlayan protestoları merkeze alan forum, Türkiye’de son 10 yılda yaşanan gençlik hakları ihlallerine dikkat çekiyor. 

Raporun izleme kısmının yanı sıra, 19 Mart süreci ve gençlik mobilizasyonunun zorunlu kıldığı Türkiye’deki son 10-15 yılda şekillenen gençlik hafızasının tartışılması kaçınılmaz hale geldi. Dolayısıyla, 19 Mart protestolarının daha doğru bir perspektifte anlaşılması için rapora bu konu da eklendi. 

ENDİŞE VERİCİ BİR GELİŞME 

Raporun sunuş bölümünde şu ifadelere yer verildi: “19 Mart 2025 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun sabah saatlerinde gözaltına alınması ve 23 Mart 2025 tarihinde tutuklanması Türkiye’deki mevcut tartışmalı siyasi atmosferi daha da derinleştiren bir dinamik olarak gündeme gelmiştir. Bu durumu önceleyen süreçte ise İstanbul Üniversitesi’nin İmamoğlu’nun lisans diplomasını iptal etmesi, olası bir 2028 Cumhurbaşkanlığı adaylığının önünde engel teşkil etmesi yönünde planlandığına dair bir kamusal okumayı kaçınılmaz kılmıştır. Seçme ve seçilme hakkının engellenmesiyle ilgili çeşitli politikalar, kamuoyu için uzun zamandır aşina olunan bir durumdu. Ancak, bu özel durumda eğitim kurumunun, siyasal iktidarın çıkarları uğruna, üniversite kurumunun ve kavramının meşruiyetini tekrar tartışmalı bir noktaya getirmesi endişe verici bir gelişme olarak öne çıkmıştır.” 

TÜRKİYE’DEKİ SON 10-15 YILDA ŞEKİLLENEN GENÇLİK HAFIZASI

Devamında, “Bunu takip eden süreçte, başta üniversiteli gençler olmak üzere, ülke genelinde farklı kesimlerden yurttaşlar sokaklara döküldü. Kadıköy, Beşiktaş, Ankara Kızılay, İzmir Alsancak, Eskişehir gibi merkezlerde toplanan gençlik grupları, yürüyüşler, oturma eylemleri ve basın açıklamaları düzenledi. Protestolar kısa süre içinde ‘İmamoğlu’na Özgürlük’ sloganının ötesine geçerek, demokratik temsil, seçme-seçilme hakkı, yargı bağımsızlığı ve gençliğin siyasal süreçlerdeki rolüne ilişkin taleplere dönüştü. Gençlik protestoları, özellikle üniversite kampüslerinde yoğunlaştı. İstanbul Üniversitesi, Boğaziçi, ODTÜ, Ege ve Anadolu Üniversitesi gibi birçok kampüste öğrenciler forumlar ve yürüyüşler düzenledi.2 Kitlenin mücadeledeki ısrarı ve üniversiteleri, sokakları boş bırakmama çabası, polis müdahaleleriyle sert bir şekilde karşılandı. Birçok şehirde protestolar biber gazı, gözaltılar ve TOMA’larla bastırılmaya çalışıldı. Çok sayıda genç gözaltına alındı ve tutuklandı. Tüm bu baskılara rağmen gençlerin direnci sürdü. 19 Mart’ta başlayan süreçte yaşanan hak ihlalleri, raporun izleme kısmında derinlemesine ele alınacaktır. Raporun izleme kısmının yanı sıra, 19 Mart süreci ve gençlik mobilizasyonunun zorunlu kıldığı Türkiye’deki son 10-15 yılda şekillenen gençlik hafızasının tartışılması kaçınılmaz hale gelmiştir. Dolayısıyla, 19 Mart protestolarının daha doğru bir perspektifte anlaşılması için rapora bu konu da eklenmiştir” sözlerine dikkat çekildi.