Geri dönmeyeceklermiş gibi

SGDD Genel Koordinatörü Kavlak, “Birkaç yıl sonra Suriye’yi tanımayan, Suriye ile tarihsel, duygusal bağı olmayan belki yaklaşık 2 milyon kişi burada olacak. Geri dönmeyeceklermiş gibi planımızı yapmamız lazım” dedi

  • Oluşturulma Tarihi : 04.11.2018 13:59
  • Güncelleme Tarihi : 04.11.2018 13:59
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Geri dönmeyeceklermiş gibi haberinin görseli

E. ÇAĞLA GENİŞ-SULTAN GÜMÜŞ
Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD) ve Mülteci Destek Derneği (MUDEM) tarafından Ankara’da düzenlenen Medya ve Mülteciler Basın Buluşması’nın dördüncü haftası tamamlandı. Toplantının kapanış konuşmasını yapan SGDD Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak, bu buluşmalar sayesinde yerel medya mensuplarıyla bir araya gelmekten mutlu olduklarını dile getirdi. Aralık ayına kadar sürecek etkinliklere 600’den fazla gazetecinin katılmasını hedeflediklerini ifade eden Kavlak, “Türkiye’de 370 bin Suriyeli çocuk doğdu. 1 milyon 600 bin kişi, 18 ve 18 yaş altı nüfusu temsil ediyor. Dolayısıyla bundan birkaç yıl sonra Suriye’yi tanımayan, Suriye ile tarihsel, toplumsal, kültürel ve duygusal bağı olmayan belki yaklaşık 2 milyon kişi burada olacak. Geri döneceklermiş gibi değil dönmeyeceklermiş gibi bizim planımızı yapmamız lazım. Ama dönmek isteyenlere tabi ki kapı her zaman açık. Aksi takdirde eğitime erişim, kamu güvenliği veya kamu yararı açısından risk oluşturabilir. Dolayısıyla bizim öncelikli çabamız herkesin insani olanaklara, hak ve hizmetlere, uyruk, din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin erişmenin şartlarının oluşmasını sağlamaya çalışmak olmalı” ifadelerini kullandı.



MÜLTECİ KAVRAMI TARTIŞILDI
Medya ve Mülteciler Basın Buluşması’nın ikinci gününde yazılı ve görsel basında mülteci kavramı tartışıldı. Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı ve Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, “Burası Anadolu, bu topraklar her zaman dışarıdan gelen insanları karşıladı. Bu insanların hepsi aslında kendi acılarını buraya getirdiler. Afganistan’dan, Kafkaslardan, Arap ülkelerinden… Biz onarlı ağırladık, sindirdik, bizden biri oldular. Bu bir toplumsal sorun. Önemli olan bu sorunun çözümüne zarar vermekten çok yarar sağlamamız. Şu an gazeteler hakkında çok olumlu şeyler söyleyemeyeceğim. Bu insanlar ülkelerindeki felaketten kaçtılar. Ya bu ülkede kalacaklar ya da başka ülkelere gidecekler. Bizim ‘misafir’ kavramından kurtulmamız lazım. Biz her zaman devletin dilini kullanmayız, biz gazeteciyiz. İki kavram var bağlayıcı olan. Biri sığınmacı biri mülteci. Gazeteler hem kaçak göçmen hem sığınmacı hem mülteci kavramını kullanmamalı. Kavramları bu kadar karıştırmak izleyenlerin de kafasını karıştırır” dedi.



SURİYELİ GAZETECİLERİN GÖZÜNDEN
Günün son oturumunda ise Suriyeli gazeteciler Elham Esmail Hakkı ve Subhi Dusouki, “Suriyeli Gazetecilerin Gözünden Mülteciler” başlığı altında konuşmalar yaptı. Konuşmasında yaşadıkları ve içinde bulundukları durumu anlatan Ali Mohammed Shereef, “Medya çalışanları olarak çok önemli ve çok büyük bir görev yerine getirmekteyiz. Medya her zaman geleceğin şekillenmesinde büyük bir söz sahibi. Gerçeğin insanlara aktarılması büyük bir sorumluluktur. Biz her zaman sizin sevginize, bize karşı davranış biçiminize ve sizin kendi ülkenize olan sevginize hayranız. Keşke biz de kendi ülkemizde işlerimizi yapabilseydik, keşke bizim de böyle bir hükümetimiz olsaydı. Ama ne yazık ki böyle oldu” şeklinde konuştu.

GÖRSEL MEDYADA MÜLTECİLER
Medya ve Mülteciler Basın Buluşmaları’nın dördüncü haftasının son günü ise Türkiye Haber Kameramanları Derneği Başkanı Aytekin Polatel ve Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Rıza Özel’in “Haber Kameramanlarının ve Foto Muhabirlerinin Gözünden Mülteciler” konulu oturumu ile başladı. Haber kameramanlığının zorluğuna dikkat çeken Aytekin Polatel, özellikle mültecilerin yaşadığı dramları çekerken duygusal anlar yaşadıklarını belirtti. Gösterdiği göç fotoğraflarının hikayelerini ve mesleğin zorluklarını dile getiren Rıza Özel ise, “Basın fotoğrafının normal fotoğraftan farkı kamuoyu yaratma gücüdür. Aylan bebek fotoğrafı, bunu yarattı. Dünyada yayınlanmadığı gazete yok. Normal şartlarda çocuklar fotoğrafta kullanılmaz. Tartışılır ama o fotoğraf yayınlandıktan sonra Avrupa’daki birçok yerde mültecilere olan bakışı değiştiriyorsunuz. Bir haber fotoğrafçısı doğru kaynaktır. Kamu yararını gözeterek o fotoğrafı kullanıyorsunuz” ifadelerini kullandı.



SİYASİ DİL
Medya ve Mülteciler Basın Buluşmaları üçüncü hafta programının kapanışını SGDD Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak gerçekleştirdi. Türkiye’de siyasetçilerin mültecilere ilişkin kullandıkları dilin uzlaştırıcı olması gerektiğini savunan Kavlak, “Mülteci Hakları Komisyonu temsilcileri ile görüşerek politikacıların kullandığı dilin uzlaştırıcı bir şekilde nasıl çalışma yapılabilir diye görüştük. Herkes farklı bir dil konuşuyor. Böyle bir çalışmamız olacak. Belediyelerle de çalışmalar yürütüyoruz. Duruma bakışı değiştirmek için vatandaşa daha fazla bilgi vermemiz lazım” açıklamasında bulundu.

GAZETECİLER SGDD OFİSLERİNİ ZİYARET ETTİ
Medya ve Mülteciler Buluşması kapsamında düzenlenen toplantı sonrasında gazeteciler, mültecilere yönelik gerçekleştirilen eğitim ve uygulamaları yerinde incelemek için Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği’nin Mamak ve Altındağ ofislerini ziyaret ederek, yetkililerden eğitim çalışmaları hakkında bilgi aldılar. Gazetecilere yönelik yapılan bilgilendirmenin ardından yetkililer, gazetecilerin sorularını yanıtladı.