- Gündem
- 09.05.2025 14:57
Organik sabun, tuz ve yağ üreten Ayvalık sabuncusu Nihat Özer, ‘Yöresel’ adı altında ürün satanları eleştirdi, “Biz bu vampirlerle savaş veriyoruz” dedi
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
10.’su düzenlenen Ekoloji İzmir Fuarı’nda stant kuran ve sabun, tuz, yağ gibi organik ürünlerini satan Ayvalık sabuncusu Nihat Özer, kostiksiz çöven otuyla köpürten sabunuyla iddialı görünüyor ve Türkiye’nin tek sabuncusu olduğunu söylüyor. “Analizlerden geçen bir tuzcuyum. Fuarda sadece tuzcu olarak ben varım” diyen Özer, Organik Tuz-Himalaya, Ayvalık Sabuncusu ve Alaçatı Sabuncusu olmak üzere üç tane tescilli markaları olduğunu kaydetti. 28 çeşit sabun ürettiklerini aktaran Özer, Dikili’de bulunan dükkan aracılığıyla yurtdışına yüzde 99 ihracatta bulunduklarını belirtti. Fuar 1’nci Hol’de stant açan Nihat Özer’in tüm bunların yanı sıra eleştirileri de var. “Müşteri velinimettir” sözlerini kullanan Özer, sorgulamadan ürün alan vatandaşın ‘bilinçli’ bir tüketici olmadığını söyledi. ‘Yöresel’ adı altında organik ürün sattıklarını iddia eden satıcıyı da hedef alan Özer, “Ortalık da gıda terörü almış başını gidiyor. İki adımda bir Karadutçular, çörekotçular tünüyor. Biz bu vampirlerle savaş veriyoruz. Bunlara çok acil bir şekilde devletin el atması gerekiyor” cümlelerine dikkati çekti.
28 ÇEŞİT SABUN
“Hayatım sabunla geçti. 2000 yılından beri bu işi yapıyorum” diyerek sözlerine başlayan Ayvalık Sabuncusu Nihat Özer, “Yollar, fuarlar, stantlar, panayırlar benim evim oldu. Ev yüzü görmüyorum adeta. Eşimi ve kızımı da kendimle sürüklüyorum. Kemeraltı’nda, Karşıyaka’da ve Dikili’de dükkanlarımız var. Organik Tuz-Himalaya, Ayvalık Sabuncusu ve Alaçatı Sabuncusu olmak üzere üç tane tescilli markamız var. Bunlardan iki tanesi üretim, bir tanesi Pakistan’dan ithal ettiğimiz tuzdur. Analizlerden geçen bir tuzcuyum. Fuarda sadece tuzcu olarak ben varım. Dolayısıyla kostiksiz çöven otuyla köpürten Türkiye’nin tek sabuncusuyum da. A+A Plus. 28 çeşit sabun var. Hangisiyle banyoda yıkanırsan yıkan hem ciltte kuruluk yapmaz hem de saç dökülmesine, kaşıntıya, kepeğe neden olmaz. Bizim ürünlerimizi vatandaş içtenlikle kullanabilir” dedi.
“DEVLETİN EL ATMASI GEREKİYOR”
Müşterinin velinimet olduğunu vurgulayan Özer, şöyle bir sitemde de bulundu: “İnsanlar sorgulamadan para uzatıp, ürünü istiyorlar. Ben ona karşıyım. Benim çoluk çocuğuma iyi bir gelecek bırakabilmem için insanların bilinçli tüketici olması lazım. Vatandaşa diyorum ki ‘alışveriş yapmayın yeter ki beni sorgulayın. Bu nedir, bunu neden buraya koydunuz, zararları, faydaları nedir, içerisinde ne vardır merak edin.’ Bunlar çok önemli noktalar.” “Ortalık da gıda terörü almış başını gidiyor” ifadelerine dikkati çeken Özer, “İki adımda bir Karadutçular, çörekotçular tünüyor. Şunu arz etmek istiyorum. Biz bu vampirlerle savaş veriyoruz. Bunlara çok acil bir şekilde devletin el atması gerekiyor. Yöresel adı altında tahin vs. satan ancak hiçbir şekilde orijinal olmayan şeyler var. Düşünsenize dört bir tarafta Trabzon Peyniri yazıyor, ama 61 plaka yok ortada” yorumunda bulundu.
MİS KOKULU CARİYE SABUNLARI
Üzüm, karpuz, kavun, şeftali, erik, kayısı, armut ve muz görünümlü sabunları da üreten Özer, “Gerçeğinden ayırt etmek çok zor. Bazı kişiler gerçek meyve zannediyor. Bunların tanesi 1.5-2.5 liradan satılıyor” dedi. Haremdeki cariyelerin, padişahın huzuruna çıkmadan önce meyve şeklindeki sabunlarla yıkandığını da aktaran Nihat Özer, şöyle ekledi: “Harem ağasının talimatı ile sabuncu başı tarafından cariyelere sabun verildiğinde, cariyeler mis kokulu sabun çeşitleriyle yıkanıp, padişahın huzuruna çıkmak için hazırlanırdı. Odalarda bu sabunun bulunması ve baş köşelerde sergilenmesi bir cariye için gurur ve prestij unsuru olduğundan bu mis kokulu sabunlara ‘cariye sabunları’ da denilirdi. Padişah kızlarının çeyizlerinde ve sonrasında genç kızların çeyizlerinde de hamam tası içinde çok değerli bir süs eşyası olarak tarihte yerini almıştır. Bu günlerde dahi genç kızların çeyizlerinde hamam tası koyma adeti bu alışkanlıktan gelmektedir. Gelin hamamına davette, bu sabunların kullanılması ayrı bir prestij kaynağı olmuştur.”
Foto Altı: Özer, “Gıda terörü almış başını gidiyor. İki adımda bir Karadutçular, çörekotçular tünüyor. Biz bu vampirlerle savaş veriyoruz. Bunlara çok acil bir şekilde devletin el atması gerekiyor” dedi.