Glut ‘(s)ensiz’ de olur!

9 Mayıs Dünya Çölyak Günü ile ilgili konuşan Ege Çölyakla Yaşam Derneği Başkan Yardımcısı İlknur Nerede Balcıoğlu, “Mutfağınız glutensiz de olur fakat glutensiz yaşam eğitim gerektirir” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 09.05.2019 07:52
  • Güncelleme Tarihi : 09.05.2019 07:52
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Glut ‘(s)ensiz’ de olur!

BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Bugün 9 Mayıs Dünya Çölyak Günü. ‘Çölyak nedir?’ diye soracak olursanız ise doğuştan genetik yatkınlığı bulunan bireylerde, herhangi bir yaşta ortaya çıkabilen; buğday, arpa, çavdar ve az miktarda yulafta da bulunan bitkisel bir protein olan glütenin tetiklediği bir ince bağırsak hastalığıdır. Yani bir nevi glüten alerjisi de diyebiliriz. Türkiye açısından bir buz dağı olan bu hastalığın en önemli sorunu ise olası 500 bin hastaya karşın henüz 10 ila 12 bin civarında hastaya ulaşılmış olması. Geri kalanı ise henüz tanı koyulmayan buz dağının alt kısmında kalıyor. Bu hastalıkla ilgili bilgi edindiğimiz Ege Çölyakla Yaşam Derneği Başkan Yardımcısı İlknur Nerede Balcıoğlu “Günün birinde size artık ömür boyu ekmek, börek baklava, makarna, gevrek, kumru, boyoz vs. yememeniz gerektiği söylendiğinde bu sorunun adı Çölyak hastalığıdır” ifadelerini kullanarak öncelikli olarak hastalıkla ilgili bilgiler verdi. Çölyak hastalığının dünyada en yaygın görülen genetik hastalıklardan biri olduğunun altını çizen Balcıoğlu, “Çölyak 100 kişide bir görülen bir hastalıktır. Çölyaklı bireylerin ailelerinde de risk oldukça fazladır. Ailede bir Çölyaklı varsa kardeşlerde ve ebeveynlerde görülme riski on kat, amca, dayı, hala, teyze gibi akrabalarda ise risk faktörü 5 kat artmaktadır. Bu nedenle ailede tek bir kişiye bu teşhis konulduğunda tüm aileye tarama yapılmalıdır” dedi. Balcıoğlu Çölyakın bebeklik döneminde ekmek kırıntısı, bisküvi gibi glütenli gıdaların alımından itibaren başlayarak her yaşta ortaya çıkabilen bir hastalık olduğunu da belirtti.
TANI KOYMAK ZOR
Çölyak hastalığının belirtilerinin iki türlü olarak gerçekleştiğine değinen Balcıoğlu, “Bu hastalık çok ağır belirtilerle ortaya çıkabildiği gibi sessiz ve sinsi bir şekilde de kendisini gösterebiliyor. Bunu oranlayacak olursak Çölyak hastalarının yüzde 40’ını sessiz belirtilerle ortaya çıkanlar, yüzde 5’ini klasik belirtilerle ortaya çıkanlar geri kalan yüzde 55’ini ise başka şekillerde ortaya çıkanlar oluşturuyor. Hastalığın klasik belirtileri ise, ishal, karın ağrısı ve karın şişliği şeklinde ortaya çıkıyor. Klasik olmayan belirtilerine baktığımızda ise genellikle bir tanı karmaşası yaşanıyor. Bu nedenle tüm dünya hekimleri her türlü geçmeyen, tekrarlayan ve çözüm bulunamayan yakınmalar karşısında Çölyak hastalığını düşünmelidir. Bu belirtiler; tek başına boy kısalığı, migren tipi baş ağrıları, üç aydan uzun süren karın ağrısı, geçmeyen diş çürükleri, parmaklarda çomaklaşma ve daha pek çoğu şeklinde görülebilir” şeklinde konuştu.
TEK TEDVİ ÖMÜR BOYU DİYET
Bu hastalığın tek tedavisinin ömür boyu glütensiz diyet olduğunu öne çıkaran Balcıoğlu, “Hastalığın tanısından sonra Çölyak bir hastalık olmaktan çıkar ve bir yaşam biçimine dönüşür. Çölyak hastaları da tamamen sağlıklı bireyler gibi yaşama hakkına sahiptirler fakat bunun için asla kaçamak yapılmamalıdır. Kesin ve net bir diyet uygulanmalıdır. Ufak kaçamaklar anında bulgu vermez ve vücutta sinsi bir şekilde ilerleme gösterir” diye konuştu. Glütensiz diyet tedavisinin ardından hastalarda dramatik bir düzelme gözlendiğini de kaydeden Balcıoğlu, “Hastalar hızla kilo almaya başlar. Halsizlik ve huzursuzluk hali kaybolur. Kendine güven artarak depresyon son bulur. Çocuk hastalarda giderek boy uzaması gözlenir” dedi.
GLUTENSİZ GIDA NEDİR?
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Amerikan Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından belirlenen sınırlara göre günümüzde kilogramında 20 miligramdan daha fazla glüten içermeyen gıdaların glütensiz olarak kabul edildiğini de aktaran Balcıoğlu, “Baklagiller, tüm sebze, meyve ve etler glütensizdir; pirinç, mısır, nohut, fasulye, patates, kestane ve karabuğday unları glütensizdir. Marketlerimizde 2002 yılından bu yana glütensiz ürünler satılmaktadır. Ancak hastaların dikkat etmesi gereken nokta; ürünlerin hazırlanması sırasında glüten bulaşma tehlikesidir” diye açıkladı. İzmir Büyükşehir Belediyesinin glütensiz ekmek satışları ile ilgi de konuşan Balcıoğlu, “Belediye’nin İzmir Kent Ekmek ile ortaklaşa yapmış olduğu ekmeklerin hammaddeleri yurt dışından getirildiği için fiyatlarda bir yükselme yaşandı. Fakat amaç burada kesinlikle hastaları mağdur etmek değil en kaliteli, en sağlıklı ve glütensiz ekmeği Çölyaklılara sunmaktır. Bu konu ile ilgili yeni çalışmalar devam ediyor” diye belirtti.
Ege Çölyakla Yaşam Derneği
Çölyak hastalığının daha geniş kitlelere tanıtılması ve Çölyaklıların sorunlarının duyurulması amacı ile 25 Aralık 2001 yılında Prof.Dr. Sema Aydoğdu tarafından Türkiye’de Çölyak ile ilgili kurulan ilse sivil toplum örgütü olma özelliğini taşıyan dernek, etkinliklerini ise Bornova Diyet Kafe’de gerçekleştiriyor.