Göktaşından kazanç

2015 yılında Bingöl’ün Sarıçiçek Köyü’ne düşen meteroitlerden sonra araziye çıkıp gök taşı aramak vatandaşlar için kazanç kapısı oluşturuyor. Doç.Dr. Ünsalan, umut kapısı olduğunu söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 25.06.2018 14:06
  • Güncelleme Tarihi : 25.06.2018 14:06
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Göktaşından kazanç haberinin görseli

Bingöl’ün Sarıçiçek köyüne düşen meteoritlerden sonra araziye çıkarak göktaşı aramak vatandaşlar için umut kapısı oldu. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi ve Türkiye Meteor Takip Sistemleri Projesi Yürütücüsü Doç.Dr. Ozan Ünsalan, Sarıçiçek Köyü’ne düşen meteoritlerden sonra araziye çıkarak göktaşı arayan vatandaşların sayısında artış olduğunu belirterek, bu işin insanlar için bir “umut kapısı” haline geldiğini söyledi. Ünsalan, halk arasında “yıldız kayması” olarak nitelendirilen ve görenlerin dilek tuttuğu ışık yansımasının aslında atmosfere giren meteorun parçalanması olduğunu, bu sırada dünyaya düşen parçaların meteorit olarak adlandırıldığını ifade etti. Meteoritlerin nereye düştüğünün tespitinin çok zor olduğunu anlatan Ünsalan, Sarıçiçek Köyü’ne düşen meteoritleri NASA ile incelediklerini, oradaki meteorit parçalarının hem kamera kaydı hem de görgü tanıkları sayesinde bulunabildiğini belirtti. Ünsalan, olaydan sonra meteoritlerin popüler olduğunu ifade ederek, “Vatandaşımız örnekleri toplayıp koleksiyonerlere satarak küçümsenmeyecek maddi gelir elde etti, ev-araba alabildi. Bu durum diğer insanların da dikkatini çekti. Şöyle bir furya oluştu; ‘hava düzelsin ben de araziye çıkayım, elime de bir mıknatıs alayım, onun çektiği taşları toplayıp satayım.’ ‘Ben araziye çıkayım bir göktaşı arayayım’ niyetiyle çıkıldığı zaman bir insan ömrü boyunca göktaşı bulma ihtimali yüzde birden az” diye konuştu.

HER MIKNATIS TUTAN GÖK TAŞI DEĞİL

Ünsalan, vatandaşların arazide toplanan taşların incelenmesi için kendisine mail yoluyla ulaştığını ve her geçen yıl bu sayının arttığını belirterek, “Vatandaşlarımız göktaşı olduğunu düşündükleri numunelerin fotoğraflarını gönderiyorlar” dedi. Kendisine getirilen parçalar arasında ancak 3 örneğin meteorit olacağı ihtimalinin oluştuğunu, yapılan incelemede bunların da meteorit olmadığını tespit ettiğini anlatan Ünsalan, göktaşı arayan kişilere rehberlik etmesi amacıyla bir kitapçık hazırlığını belirtti. Ünsalan, sosyal medyada göktaşı satış ilanları bulunduğuna ve ilanlarda “raporlu göktaşı” gibi ifadelerin yer aldığına dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her mıknatıs tutan taş, göktaşı değildir. Ben bulduğum bir taşı analizler yapan kuruma gönderirim, onlar da bir para karşılığında bunun içerisinde şu elementler ve bu mineraller var diyebilir fakat ‘göktaşıdır’ diyemez. Bunun için konuda yetkin olmaları gerekir. Boşuna analiz yapılmasın, bu başlı başına bir çalışma alanı. Bir taş örneğinin göktaşı olup olmadığını belirlemek için analiz yapılmaz, NASA, Japonya Uzay Araştırma Ajansı (JAXA) ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA)’da dahil hiçbir zaman böyle yapmazlar.” Vatandaşları göktaşı olduğundan şüphelendikleri parçalara çıplak elle dokunmaması konusunda uyaran Ünsalan, bulunan cismin folyoya sarılarak kapalı bir kavanozun içerisine konulması, tartılması ve bölgenin fotoğraf ve koordinatının alınması gerektiğini sözlerine ekledi. AA

İlginizi Çekebilir...

Kabul Ediyorum
İlkses Gazetesi olarak sistemimizde sadece sizin izinleriniz doğrultusunda bilgilerinizi kullanıyoruz. Detaylı Bilgi cookie script