- Gündem
- 08.07.2025 21:42
Genç Kick Boks, Wushu ve MMA antrenörü Umut Doğan, kadınlara verdiği ‘Sokağa karşı savunma’ dersleri ile kendilerini şiddete karşı korumak için kullandıkları göz yaşartıcı spreyleri tarihe gömüyor
NURETTİN BAKİ-RÖPORTAJ
14 yaşında ilgi duyduğu sporun şimdi antrenörlüğünü yapan 25 yaşındaki Umut Doğan, İzmir Kick Boks & Wushu Akademi’de sokağa karşı savunma dersleriyle kadınların herhangi bir saldırıya karşı kullandıkları göz yaşartıcı spreyi tarihe gömüyor. Bu s+r eğitimleriyle kadınlara en büyük silahlarının ayakları ve elleri olduğu felsefesini aşılayan Doğan, kadınların eğitim sonunda herhangi bir taciz saldırısı karşısında kendini rahatlıkla koruyabildiğini söyledi. Doğan, “Kadınlar burada sokağa karşı savunma dersleri alarak, bıçaklı ve silahlı saldırılar başta olmak üzere; kapkaççılık, gasp, taciz ve tecavüze karşı kendilerini savunabilir pozisyona geliyor. Çünkü burada eğitim alan kadınların en büyük silahı elleri ve ayakları oluyor” dedi.
Öncellikle kendinizden kısaca bahsedebilir misiniz?
Ben Umut Doğan 25 yaşındayım. Kick boks, wushu ve Karma Dövüş Sanatları (MMA) antrenörüyüm. 14 yaşında bu mesleğe başladım ve bu yaşımdan beri bu sporu aktif olarak yapıyorum. 3-4 yıl önce İzmir Kick Boks & Wushu Akademi’de eğitim vermeye başladım. Hem grup hem de özel dersler veriyorum. Biz burada karma dövüş sanatları veriyoruz. Burası aynı zamanda yeni trend olan bir salon türü. İlk başlarda kick boks ile başlamıştık. Ben dediğim gibi Kick boks wushu antrenörüyüm. Almanya’da karma dövüş sanatları eğitimi de aldım. Ondan sonra karma dövüş sanatlarına başladım. Bu yılın Kasım ayından sonra da karma dövüş sanatları eğitimini vermeye başladım.
KADINLARI DONANIMLI HALE GETİRİYORUZ
Bunun dışında hangi dersler veriyorsunuz?
Bu spor eğitimlerin dışında sokağa karşı savunmalar dersleri veriyoruz. Bu spor türünü en çok tercih eden kadınlar. Çünkü son zamanlarda kadınlara olan şiddet ve taciz olayları arttı. Bu yüzden çok fazla sayıda kadın bu savunma tekniğini öğrenmek istiyor. Örneğin bıçağa karşı savunmalar, silahlı saldırıya karşı, kapkaççıya, gaspa karşı savunmalar üzerine çalışıyoruz. Kadınlar herhangi bir taciz saldırısı karşısında kendilerini nasıl savunabilirler diye yer güreşi adında bir başka spor öğretiyor. Kadınlara bunları da öğretiyoruz. Kadınlar bu eğitimlerin sonunda tacizcilerin kafasını ve kollarını kilitleyip kaçabiliyor. Kadın karşısındakini bu şekilde etkisiz hale getiriyor. Silaha karşı savunmalarımız da oluyor. Kadınların herhangi bir saldırı karşısında kendilerini spreyle savunmalarına son veriyoruz. Daha etkili ve teknik şekilde kadınları donanımlı hale getiriyoruz. Bu sporla en güzel silah yumrukları ce tekneleriyle kadınların ayakları ve elleri oluyor.
Kaç tane kadına sokağa karşı savunma dersleri verdiniz?
Toplamda bu güne kadar yani 3-4 yıl içinde 200’ü aşkın kadına sokağa karşı savunma eğitimleri verdim. Almanya’ya yüksek lisans için gittiğimde de yine oradaki kadınlara da sokağa karşı savunma sanatı eğitimleri veriyordum. Bu sadece Türkiye özgü bir şey değil. Ayrıca kadınlarda da federasyona bağlı lisanslı olarak, dövüşmek isteyen 2 kadın kursiyerim var.
Peki, şu anda kaç kadın öğrenciniz var?
Şu an 7-8 kişilik bir grup kadın grubumuz var. Bu kadınlara sabah akşam eğitim veriyorum. Bunun dışında özel dersler de veriyorum.
BEKÇİLERE DAHA SERT EĞİTİM VERİYORUZ
Erkekler de bu dersleri alıyor mu?
Burada tabi ki sadece kadınlara değil erkeklere de eğitimlerimiz oluyor. Onlara da sert defans eğitimi veriyoruz. Ama onlarda ağırlıklı olarak karma dövüş sanatları şeklinde oluyor. Erkeklerle müsabakalarla hazırlamak için çalışıyoruz. Erkekler müsabakalara hazırlamak için bu dersleri alırken kadınlar kendilerini korumak için bu dersleri alıyor. Ancak her 10 kadından bir tanesi ben müsabakalara katılmak için bu eğitimi almak istiyorum diyor. Erkekler de bu oran tam tersi işliyor.
Aynı zamanda bekçi grubum var onlar da 7 kişi. Onlar da sabahları gelip burada eğitimlerini alıyor. Onlara farklı olarak sokağa karşı daha sert defans eğitimleri veriyoruz. Çünkü sokakta çok farklı insanlarla karşılıyorlar. Bıçak çeken, silah çeken bir sürü insanla karşılaştıklarını anlatıyorlar. Biz de tabi korkunç olaylar karşısında kendilerini koruyabilsin diye gereken eğitimin en üst düzey şekilde veriyoruz.
Hobi olarak bu sporu tercih eden insanlar var mı?
Tabi ki. Hem kadınlar da hem de erkekler de bu sporu hobi olarak tercih eden var. Ama bekçiler tamamen kendilerini korumak için bizi tercih ediyorlar.
İzmir Kick Boks & Wushu Akademi’yi diğer spor salonlarından ayıran farkınız nedir?
Burada akademi tarzında eğitimlerimiz oluyor. Burası iki yumruk atayım salonu değil. Felsefemiz bu işi yapıyorsak tam yapalım şeklinde. Bunun dışında benim antrenman stillerim de farklı. Çoğu salonda gidildiğinde yumruk tekme yaparak eğitimleri bitirirler. Benim biraz daha farklı, ben aylık ve yıllık ders programları çiziyorum. Mesela bir aylık programımdan yolla çıkarsak anlatmam gerekirse; haftanın bir günü kick boks öğretiyoruz, diğer gün wushu çalışıyoruz. Ondan sonra biraz esneme yapıyoruz. Bir ders sadece kuvvet, bir ders sadece istasyon antrenmanları oluyor.
BİZİ TERCİH EDENLER FİT HALE GELİYOR
Yaptığınız sporun sağlıkla ilişkisi nasıl?
Özellikle kilo vermek için akademimize gelen kadınlar var. Çünkü ortalama bir kicks boks antrenmanında 1500 kalori yakıyoruz. Çok fazla hareketli bir spor olduğu için çok fazla tekme atıyoruz, diz çekiyoruz. Diz çektikçe alt karın bölgesinde yağlar eriyor. Tekme atıldığında da bacak yağları eriyor. Verdiğimiz eğitimlerle fit bir vücuda sahip olabiliyorsunuz.
Sizi diğer spor salonlarından farklı kılan neler?
Spor salonları daha çok bireysel, asla kötülemek anlamında söylemiyorum bunu, onlar aynanın karşısında ağırlıklarla daha çok makinelerle çalışıyorlar. Orası makineleşmiş bir alan. Biz tamamen eşli çalışıyoruz. Bizim burada tanımadığınız insanlarla arkadaş, kardeş oluyorsunuz, birlikte çalıştığınız için fiziksel temaslar oluyor. Çocuklarda da aynı şekilde annesi ve babasından çekinen çocuklar bizden çekinmiyor. Burada bir aile ortamı sağlıyoruz. Bizi onlardan ayıran en önemli özelliğimiz ve farkımız bu. Burada hem fit kalıyorsun hem de maçlara çıkıyor. Yani hem kendini koruyorsun hem de fit kalıyorsun. Spor salonlarına göre kalabalık olmuyor, bu da verimliliği artırıyor.
50-60 TANE MALDALYA ALDIM
Akademiniz ne zaman kuruldu?
Salonun 6-7 yıllık bir geçmişi var. Ben burada 4 yıldır eğitim veriyorum. 25 yaşındayım. 14 yaşında bu mesleğe başladım, bu yaşımdan beri bu işi aktif olarak yapıyorum.
Başarılarınızdan bahsedebilir misiniz?
Kick Boks ve Wushu’da Ege ve İzmir şampiyonluklarım çok fazla var. Wushu’da iki kere Türkiye Şampiyonu oldum. İzmir ve Ege Bölgesi’nden 50-60 tane madalya aldım.
Model aldığın bir sporcu var mı?
Spora Whusu ile başladım. O zamanlar Jet Li hastasıydım. Whusu’nun içinde ikiye ayrılan bir branş var. Sanda ve Tao. Sanda dövüş ve güreş anlamına geliyor, Tao ise hayali dövüş ve bu sporu tek başına yapıyorsun. Ben bu sporu küçük yaşlardayken Jet Li’ye özenerek yapmaya başlamıştım. Onun videolarıyla kendimi geliştiriyordum. Televizyondan, telefondan videolar izleyerek Türkiye şampiyonasına gittim ve derece aldım. Çünkü burada Tao eğitimi veren yer yoktu.
Sosyal medyayı aktif kullanıyor musunuz?
Kesinlikle sosyal medyayı aktif kullanmaya başladık. Özellikle bire bir özel ders almak isteyen öğrencilerimiz sosyal medyadan bana ulaşıyor. Tabi grup derslerine gelen de çok sayıda takipçim var. Sosyal medyanın bize katkısı çok fazla. Biz de yaptığımız eğitimlerimizi, çalışmalarımızı sosyal medya üzerinden paylaşamaya devam edeceğiz.
Bu sporların antrenörü olmak için ne gibi eğitimler alınması gerekiyor?
Kesinlikle antrenörün eğitim alması gerekiyor. Bizim sporlarımızda derece kuşakları var. 3 ayda bir kuşak alınıyor. Beyaz, sarı, yeşil, mavi ve siyah şeklinde uzanan kuşaklar zinciri var. Bu kuşakları alanlar antrenör olabiliyor. Bizim yaptığımız spor, bitmeyen bir spor, sürekli yeni şeyler öğreniyorsun, eğitim verirken bile yeni şeyler öğrenebiliyorsun yani bu sporda hiçbir zaman oldum demeyeceksin. Her zaman farklı bir hareket öğreniyorsun.
Peki, bu sporu her kilodaki kişiler yapabilir mi?
Bu sporu her kilodaki insanlar yapabilir. Benim bir tane 95 kiloluk bir öğrencim vardı. Bu öğrencimin hayalinde üniversitede BESYO okumak vardı ama kilolarından utanıyordu. Bana geldi beraber düzenli bir çalışmaya başladık. Çalışmaya da boks ile başladık. Çünkü tekme atamam diyordu. Bir yıllık bir program hazırladım. Bir yıl içerisinde 95 kilodan 70 kiloya düştü ve şuan BESYO okuyor. Artık karma dövüş sanatı üzerine seminerler vermeye başlayacağım. 19 Mayıs’ta ücretsiz bir seminer düzenleyeceğim. Farkındalık yaratmak için bu seminerleri yapacağım, insanlar hem spor yapsın hem de yeni spor branşları öğrensin. Spor salonumuzda düzenlenecek seminer. Tamamen ücretsiz olacak. Bu seminerler devam edecek.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Bizim akademiye kayıt yaptıranlara ilk dersi ücretsiz veriyorum. Çünkü bir hevesle gelenler var, bu kişilerin paraları boşa gitmesin diye böyle bir program yapıyoruz. Hoşuna gidenler devam ediyor, hoşuna gitmeyenler ise hiçbir zararı olmadan akademiyi bırakabiliyor. Böyle bir seçenek sunuyoruz.
Kick Boks ve Wushu sporları nedir?
Kick boks; yumruk, tekme, diz ve sınırlı clinch uygulamalarının bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş eklektik bir dövüş sporudur. Egzersiz sistemi olarak uygulanabildiği gibi tam temaslı bir mücadele sporu olarak da uygulanabilmektedir. Wushu ise; Çin savunma sanatlarına verilen genel addır. Kelime olarak, güç iş, zor teknik ve sanat anlamına gelir. Wushu’da saldırı ve savunmanın yanında akrobasi ve baleye benzer koreografik hareketler sergilenir. Bununla beden ve ruhun uyumu sağlanması amaçlanır.