- Gündem
- 06.07.2025 00:47
Bergama ve Balıkesir Ayvalık arasında bulunan yemyeşil çam ağaçları ile ünlü Kozak Yaylası, granit taşlar ve yeşilin uyumu ile sizleri şaşırtarak gizemli bir yolculuğa çıkartıyor
BURCU YANAR/GEZİ YAZISI
İzmir dışına çıkmadan fakat kendinizi sanki şehir dışında bir yerdeymiş gibi hissetmek ister misiniz? O zaman sizi Bergama’nın yemyeşil çam ağaçları arasında bulunan Kozak Yaylası’nın köylerine alalım. 17 köyden oluşan Kozak Yaylası’nda hem çam fıstığı üretimi gerçekleştirilen koca çam ağaçlarını görebilir hem de granit taşlar üzerine kurulmuş olan esrarengiz köyleri hayranlıkla ziyaret edebilirsiniz.
GRANİT KÖYE ÇOK ŞAŞIRACAKSINIZ
Kozak Yaylası’na girdiğiniz ilk anda öncelikle dikkatinizi tıpkı bir brokoliye benzeyen fıstık çamı ağaçları çekiyor. Bergama ve Ayvalık arasında kalan Kozak Yaylası bozulmamış doğası ile insana şehirden kaçıp ağaçlar arasında aylak aylak dolaşma hissini de son derece yoğun bir şekilde yaşatıyor. Bildiğimiz Karadeniz yaylalarından farklı bir yapısı bulunan Kozak Yaylası, hem Ege insanının sıcaklığını içerisinde barındırırken bir yandan da binlerce yılda oluşan sert granit kayaların üzerinde kurulmuş olan köyleri ile insanı ‘Bu ev bu kayanın üzerinde düşmeden nasıl duruyor’ şeklinde hayrete düşüren görüntülere de sahip. Sert taş denildiğinde ilk akla gelen ve çıplak gözle görülebilen kristal yapılı minerallerden oluşan granit dünyada en yaygın bulunan ve yeryüzünün temellerini oluşturan taşlardan biri olmasıyla birlikte yer altında sıvı halde bulunan magmanın farklılaşması sonucunda ortaya çıkması akıllara ‘Acaba Bergama’da yüzyıllar önce bir volkanik dağ mı vardı?’ sorusunu da akıllara getirmiyor değil. Madra Dağı’nın eteklerinde bulunan Kozak Yaylası ismini çam kozalaklarından alırken bir yandan da granit ve yeşilin uyumunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Kozak Yaylası’na gittiğinizde eğer çam kozalağı toplama dönemine denk gelmek istiyorsanız yılın bu zamanları ve ilkbahar döneminde gitmeniz öneriliyor. Toplanan kozalaklar ise yaz aylarında güneşe serilerek kurutuluyor ve çam fıstıkları bu şekilde toplanıyor.
MADEN VE TAŞ OCAKLARINDAN KORUNMALI
Fakat Kozak Yaylası’nın ve köylülerin son yıllardaki en büyük problemlerinden bir tanesi çam fıstığı verimlerinin nedeni bilinmeyen bir şekilde düşerek köylünün başka alanlara yönelmek durumunda kalması olmuş. Köylüler eski zamanlardaki çam fıstığı üretimine karşın şimdiki verim düşüklüğünü yaylaya kurulan altın madeni ve taş ocaklarının sayısının giderek artmasına bağlarken bir yandan da bu sorunun köylüyü taş ocaklarında çalışmaya mecbur bıraktığına dikkat çekiyor. Fakat gelin görün ki köylüler köylüler mecbur kalmasına rağmen bu ocaklarda da düzgün bir iş bulamıyor. Antik çağlardan beri çam fıstığı üretimi yapılan ve Türkiye’nin çam fıstığı üretiminin yüzde 80’inin karşılandığı kozak Yaylası’nın bu hale gelmesi de doğal bir zenginliği nasıl koruyamadığımızın en büyük kanıtı olarak karşımızda duruyor.