Gümrükçü’den 7 yıl başkanlık önerisi ve sınır davası mesajı!

İLKSES Gazetesi’nin kent siyasetinin önemli aktörlerini ağırladığı ‘Perşembe Sohbetleri’nin bu haftaki konuğu Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü oldu. Gümrükçü, proje ve hizmetler hakkında önemli açıklamalarda bulunurken, gündeme damga vuran konulara yönelik soruları da yanıtladı. Gümrükçü, İZBAN’ın yer altına alınması, Çiğli’nin Meydan Projesi, Çiğli Havaalanı, Çiğli Tramvayı, kangrene dönen Harmandalı’ndaki çöp sorunu, kentsel dönüşüm çalışmaları, Karşıyaka ile olan sınır anlaşmazlığı, Çiğli’nin denizle buluşması ve ulaşım planları hakkında konuştu. Gümrükçü ayrıca, belediye başkanlarının görev süresinin 7 yıla çıkarılması önerisinde bulundu.

MALİ DEVRİM YAPTIK

Göreve geldiğinde borçlu bir belediye devraldığını söyleyen Gümrükçü, “650 milyon civarında kamuya borcumuz var. Sigorta, vergi ekseninde... 2004 yılında bir taksitlendirme olmuş, bölünmüş. Sonra yine bir hamle yapılmış ama ödenmemiş. Kurulduğu günden beri ödenmemiş diyebiliriz. Dolayısıyla bu bizim bütçe denkliğini de imkansız hale getiriyor. Meclisten geçirdiğimiz gelir-gider bütçesinde yüzde 70’leri ancak görüyoruz. Çünkü o para ödenmemesine rağmen bütçeye yazmak durumundasın. Aslında gerçekleşme oranı düşükmüş gibi görünse de denkliği korumaya çalışıyoruz. Zaten onu yapamazsak geçmişten borç yükü yüksek, personel sayısı fazla, giderayak alınan arkadaşlar vardı biliyorsunuz... Çiğli gibi bir ilçede sıkıntı yaşardık. Bu dakikaya kadar yaşamadık. Geçmişten bugüne 100 milyona yakın borç ödedik. Ama sigorta, vergi ödenmediği için belediyenin borcu azalmıyor. Ama piyasa borcumuz yok. Kendine döndürebilen bir belediye oluşturduk 2,5 yılda. Gelir toplamını 165 milyondan, bu yılsonu itibariyle 321 milyonla kapattık. 2,5 senede Çiğli Belediyesi’nin gelirlerini neredeyse yüzde 100 artırmış durumdayız. Bunun büyük çoğunluğunu da 2021 yılında yaptık. Sadece bu yıl yüzde 45’lik bir artış sağlamış olduk. Bu yıl pandemiye rağmen bir mali devrim oldu. Borçlu bir fabrikatör olarak hissediyorum kendimi. Bu yıl da borcumuzu ödedik, ödenmemiş maaşımız yok gibi. Bu zor şartlarda gelirlerimizi artırarak yurttaşlarımıza vaat ettiğimiz yatırımları, onların yaşamını kolaylaştıracak çalışmaları hayata geçirmeye gayret ediyoruz. Mesela yüksek enflasyon ortamında dar gelirlilerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bütçede yer almayan sosyal yardım bütçesini 0’dan 13 milyona çıkardık. Yani artırdığımız parayı bir yandan da bu işlere harcıyoruz. 54 civarında park bitirdik, bunlar için hiçbir ihale yapmadık. Tamamını kendi bütçemizden yaptık. 200 bin metrekare civarında parke, taş döşedik. Fiziki yatırım noktasında Uzay ve Havacılık Müze’si var” dedi.

TSK ORADAN ÇIKSIN DİYEMEYİZ AMA...

Çiğli’nin bir havacılık kenti olduğunun altını çizen Gümrükçü, ilçedeki Kaklıç Havaalanı’nın sivil ulaşıma açılması gerektiğini belirterek, “Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) oradan çıksın diyemeyiz. Desek de kimse bir yere gitmez. Çünkü Türkiye’de Çiğli’de eğitim almamış bir pilot yok. Orası hava kuvvetlerinin en önemli eğitim merkezi. İki havaalanı var. Birinin İstanbul-Ankara eksenli bir ulaşıma açılması gerekiyor. Her gün de olmayabilir, hafta birkaç günü olacak şekilde dar kapsamlı bir talebimiz var. Görev alanımızda değil, biz talep ediyoruz. Vali ile görüşüyoruz. Siyasetçiler geldiğinde Binali Yıldırım’ın sözünü hatırlatıyoruz. Uzay ve Havacılık Müzesi ile konuyu gündemde tutmaya devam ediyoruz. Büyükşehir’in hazırladığı Ulaşım 2030 Master Planı var. Orada Çiğli bölgesinde 1,5 milyon nüfus öngörülüyor. Bu durum yaklaşık 8 ilçeyi ilgilendiren ve kent içi trafik yükünü de azaltacak bir uygulama olacak. Zaten tüm modern kentlerde tek havaalanı yetmiyor. İkinci havaalanı yapılıyor. Hazır böyle bir pistimiz varken ve yeni bir yatırıma gerek yokken, bu potansiyeli kullanmamız gerektiğini düşünüyorum. 1984 yılına kadar zaten tüm uçaklar Çiğli’ye iniyordu. Bu mirası canlı tutmak, kentin de kimliğini bulması açısından çok önemli. Biz de belediye olarak buna sahip çıkıyoruz” ifadelerini kullandı.

DİĞER TESİSLER HIZLI BİR ŞEKİLDE AÇILMALI

Kangrene dönen bir sorun haline gelen Harmandalı Çöp Tesisi’ne ilişkin konuşan Gümrükçü, şunları söyledi: “Aziz Kocaoğlu, ‘Ne yapamadın?’ diye sorulunca ‘Çiğli’den çöpü kaldıramadım’ yanıtını verdi. Yamanlar’da olacak mı olamayacak mı tartışması ciddi bir vakit kaybettirdi. Sonradan çöp tesisini madem Yamanlar’a yapamıyoruz o zaman bunu bir metan gazından elektrik üreten bir sisteme çevirelim kararı alındı. 2019 yılında tesiste elektrik üretim süreci başladı. Öbür taraftan çöpün tesise depolanması da devam ediyor fakat bu süreçte iki gelişme oldu. Biri Ödemiş diğeri Bergama iki çöp tesisi devreye girdi. Bunlar Çiğli’ye gelen toplam çöp 100 tonsa 10’unu Bergama aldı, Ödemiş’teki tesis de yüzde 10’unu aldı. Dolayısıyla 100 birimden gelen çöp 80 birime düştü. Bunu Menderes ve Yarımada’da açılacak iki yeni çöp tesisi ile güçlendirildiğinde sadece Menderes kalan 80’ın 40’ını alacak. Böylelikle Harmandalı’nın yükü yüzde 70 azalacak. Bu önemli çünkü oranın ekonomik ömrü 20 yıldı zaten. Bugün 30.yılındayız ve 10 yıldır bir süre uzatma konusu var. Oradaki çöp bir ağırlık yapıyor. Kaymalar oluyor. Onunla ilgili kazık imalatını yazın bitirdi Büyükşehir. Çöpün depolanması ayrı maliyet bir de toprak kaymaları ile karşı karşıya kalınca ona da ekstra bir maliyet getiriyor. Dolayısıyla hızlı bir şekilde diğer tesislerin açılması bir numaralı talebimiz ve beklentimiz. Kamuoyu da gördüğüm kadarıyla Menderes’te bu işe ısındı. İlk tepkiler de azaldı. Ciddi bir ekonomik getiri de sağlıyor, sonuçta istihdam kazandırıyor bölgeye. Teknoloji yüksek olursa yan etkisi de olmuyor. Bizim sıkıntımız çöpler açıkta. Üzerine kum örtüyorlar, koku gelmiyor ama örtülmediği noktada koku geliyor. Çöp 100 gün kokuyorsa 30 güne düştü. Çiğli’de çöp kokusu azaldı ama tabiî ki yetmiyor. Bir de çöp sularının yeraltı suyuna karışması gibi konular var. Onunla ilgili de ciddi borulama yaptılar. Heyelan en büyük problem... Bunun çöpe bir yansıması olabilir ve kaymanın olduğu yönde imar beklentisi olan vatandaşlar var. Oradaki mülkiyet sahibi olan insanlar için imar ile ilgili de bir sorun yaratıyor. 13 civarı ev boşalttık belki birkaç tane daha boşaltılacak. Yoğun bir yapılaşma olmaması bizim şansımız oldu.”

AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMELİ

Bölgedeki risklere dair hazırlanan raporun ilk sonuçlarını paylaşan Gümrükçü, “Toprak kaymasının yönü ve şiddeti ile ilgili kuyular açıldı, 31 Aralık’a kadar gözlemler yapıldı. Gözlem 1 sene daha sürecek. Ama ilk rapor çıktı, Büyükşehir’e ulaştı. Orada bir etkilenme ve önlem alınması gereken alan sınırı çiziyorlar. O da bahsettiğimiz imar bekleyen kişilerin arsasına denk geliyor. Gördüğüm kadarıyla bölgede yapılaşmaya izin vermeyen bir durum var. Buranın afet bölgesi ilan edilmesi ile ilgili zaten daha kamuoyu ile fikirlerimi paylaşmıştım. Bizim bu görüşümüzü destekleyen bir veri seti geliyor. Biz Büyükşehir ile beraber, AKP kanadı, Çevre ve Şehircilik ve AFAD ile görüşmeler yaparak afet bölgesi ilan edilmesi talebimizi raporu da içine koyarak yenileyeceğiz. Afet bölgesi ilan edildiğinde hak sahibi vatandaşlardan arsaları satın alınabilir, kamulaştırma ile. Ya da hemen yakınında bir hazine arazisi var. Oradan arsa verip TOKİ aracılığıyla yurttaşlar ev sahibi yapılabilir. Bununla ilgili çalışacağız. Çalıştığımızı da devlet ve CHP ile bunu bir siyasi malzeme yapmadan, Büyükşehir Belediyesi de kamulaştırma olacaksa belli bir ekonomik bütçe aktarsın, devlet de aktarsın ona göre bir çalışma yapalım diye ön konuşmaları gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.

O MAHALLELERDE İMAR PLANLARI TAMAM

İlçede kentsel dönüşüme girmesi beklenen mahallelerle ilgili konuşan Gümrükçü,1 ay içinde Balatçık, Köyiçi ve Ataşehir Mahalleleri’n kapsayan imar planlarının meclise geleceğini müjdeleyerek, “Çiğli’de geçtiğimiz dönem Ataşehir’de iki bölgede, Yenimahalle’de, Köyiçi’nde ve Harmandalı’nda revizyon çalışması yapıldı. Bunun üçü yurttaşların yoğun baskısı sebebiyle havada kaldı, sonuçlanmadı. Biz bu konuları yeniden ele aldık. Ataşehir gündemimizde, bir revizyon çalışması yaptık bitirdik. Köyiçi aynı şekilde, bir de Balatçık’ı ekledik çalışmaya. Anadolu Caddesi’nden Organize Sanayi Bölgesi’ne olan kısmın tamamını aldık. Burası otoban ile de birleşen yeni bir kentleşme bölgesi. Çiğli’nin geleceğini de şekillendirebilecek, aynı zamanda üniversite olduğu için yurt problemimizi de çözebileceğimiz ve Çiğli’nin Kuş Cenneti ile sanayi bölgelerini de birleştiren bir turizm merkezi olarak ortaya çıkması için bir turizm alanı da belirliyoruz bölgeye. Yurttaşlardan gelen bazı talepler var onları da çözeceğiz. Planlar bittiğinde Köyiçi de dahil olmak üzere ilçede planlama noktasında yüzde 80 konu kapanmış olacak. Esentepe’de mahkemelik bir süreç var, yakın zamanda biter diye düşünüyorum. Necip Nasır’ın etkisiyle bir kanun değişikliği oldu Esentepe’deki sorun ile alakalı. Mahkeme bittiğinde hızla çözülebilecek hukuki bir boyutu var şu an. Güzeltepe’deki kentsel dönüşüm kapsamında 1 Eylül’den itibaren yurttaşlarla görüşmeler başladı. 300 civarında hak sahibi vardı. Sabah uğradım 220’si ile görüşülmüş. Yarıya yakını ile anlaşma yapılmış durumda. Büyükşehir başkanımız da kendileri ile görüşme yapacak. Balatçık’ta bir konu var, onu da biz çalıştık ilçe belediyesi olarak. Bakanlığa bölgenin riskli alan ilan edilmesi için başvurumuzu yaptık. Yakın zamanda oradan da olumlu bir haber alırız” dedi.

İSKELEYE İHTİYACIMIZ VAR

“Bir de Çiğli’nin denizle buluşması konusu var” diyen Gümrükçü, şöyle konuştu: “Onun da çalışmasını, başvurusunu yaptık. O da bu yıl içerisinde tamamlanır. İskele konusunda bir çalışma yok çünkü bizim sahilimiz çok sığ. Bir feribot iskelesinin yapılması, Kuş Cenneti’nden geçtiği için çevrecilerin de yoğun tepkisini alan Körfez Geçiş Projesi’ne de yani o kadar yüksek bir maliyeti de gerektirmeden bunu çözmüş oluruz diye düşünüyorum. Bostanlı Feribot İskelesi de ciddi trafik yaratıyor. Çiğli’nin bir feribot iskelesi ihtiyacı var ama bizim çalışmamız içerisinde o yok. Büyükşehir ile bu konuyu görüşüyoruz.”

18 NOKTADA ÇALIŞMA YAPACAĞIZ

İlçedeki trafik sorunu konusunda yapılacak çalışmalardan bahseden Gümrükçü, “Anadolu Caddesi’nden günde 50 bin araba geçiyor. Otobandan ise 100 bin araba geçiyor. Dolayısıyla yoğun bir geçiş noktası üzerinden giriş kapısı. Kentin nüfusu da her geçen gün artıyor. Biz 18 nokta belirledik kent içi trafiğin kolaylaştırılması için. Mesela Mavişehir Kavşağı diye adlandırdığımız noktada bir yoğunluk oluşuyor. Ona bir ek olabilir. İkinci ek Hilltown’un olduğu bölgede de Çiğli. Yani tam sınır, mahkemeyi kazanırsak... O bölge ile 75. Yıl Endüstri Meslek Lisesi, Karşıyaka’nın Selçuk Yaşar Tesisleri’ni otobanın altından birleştirmek... Balatçık’tan bir alt geçit, Çiğli İtfaiye’yi yine aynı bölgeye bağlayacak bir alt geçit... Maltepe’de Emniyet’in oradan bir alt geçit, yan yol... Biz Çiğli’den gelirken dönüşü otobandan yapıyoruz. Orada bir kolaylık, yine itfaiyenin oradan bir altgeçit değil ama öbür şeride bir geçit, bunları imar planlarına da işliyoruz. Bu 17-18 nokta üzerinde çalışıyoruz. Bunların bir kısmın kamulaştırması bitmiş, imalatı yapılmamış. Tramvay köprüsü de bitiyor, orası da bisiklet ve yaya yoluyla da Çiğli’nin iki yakasını bir araya getirecek. Bir tane Kipa’dan Can Hastanesi’ne bağlantı konusu var. O da tramvayın yarattığı Mavişehir kavşağındaki yükü hafifletecek. Bunların dosyasını hazırladık yakın zamanda başkanımızla bir toplantı yapacağız. Seçildiğimde buranın birikmiş sorunları var 5 sene içinde hepsini olmasa da yüzde 80’ini çözeceğim dedim. Bütün derdim o. O yüzden sabahın köründe kalkıp sokakta geziyorum, imar planı yapıyorum, asfalt vs... Bunu aynı zamanda mesleğim gereği yapıyorum. Ben inşaat mühendisiyim. Böyleyken geldim, bunları yapamadım da gittim olmasın. İzmir’in kalbi Çiğli’de atacak dedik. Bu sene evdeki hesap çarşıya uyarsa ciddi dönüşümlerin müjdesini vereceğiz yurttaşlarımıza” açıklamasında bulundu.

YENİ İZBAN DURAĞI MÜJDESİ

İZBAN’ın yeraltına alınması ve Balatçık bölgesinde yeni bir İZBAN istasyonunun yapım süreci hakkında bilgiler veren Gümrükçü, “Ulaşım planında hazırladığımız 18 dosya içinde bir tanesi de o. Büyükşehir Belediyesi’nin yatırım planına aldırmak için görüşeceğiz ve muhtemelen yeni bir İZBAN durağı müjdesini Çiğli’ye vereceğiz. Balatçık, Harmandalı ve üniversite öğrencilerinin tamamına yaklaşık olarak beş mahalleye hitap edecek bir istasyon olacak. Ayrıca o bölgede Avrupa’nın en büyük diş hekimliği fakültesi yapılıyor. İKÇÜ’ye bağlı olan bir fakülte. O da yakın zamanda biterse diş hekimliği fakültesine yurttaşların ulaşımını kolaylaştıracak önemli bir hizmet olacak. Yeri ile ilgili İZBAN’la hemfikir kaldık. Yatırımı kim yapacak, nasıl olacak konularını Büyükşehir Belediyesi Başkanımız ile görüşeceğiz. İZBAN’ın yer altına alınması da bu ekonomik zorlukta böyle bir yatırımın altına İZBAN giremez gibi duruyor. Ama bu kentin tam ortasından geçiyor ve bir bölünmüşlük yaratıyor. Aynısı Bayraklı ve Gaziemir’de de var. Oradaki belediye başkanları ile görüşüp konuştuk. AK Partili arkadaşlar, CHP’li arkadaşlar bir araya gelelim bu sorunu birlikte dile getirelim Bakanlığa, Büyükşehir’e birlikte gidelim dedik. Pandeminin başlamasıyla bu iş biraz sekteye uğradı ancak yakın zamanda tekrar ele alırız.”

ÇİĞLİ’YE MEYDAN YAPACAĞIZ

Çiğli’nin merkezinde bölünmüşlük probleminin olduğunu ve bunun da bir meydan problemine neden olduğunu da sözlerine ekleyen Gümrükçü, “Kasaplar Meydanı’ndan bizim eski belediye binasının önündeki trafonun olduğu bölgenin yer altına alınması için görüşüyorum. Trafoyu yer altına alabilirsek bizim Kasaplar Meydanı ve Atatürk Heykeli bir yarı meydan noktasına gelecek. Oranın ihale dosyası da hazır. Gediz tamam dediği anda bir tarafı büyüteceğiz. Tramvayın geçtiği demiryolunun diğer tarafında ise Bostanlı gibi yürüyüş yapılabilir gene bir yarı meydana dönüştürebilirsek ve esnafı da rahatsız etmeden iki meydandan oluşmuş bir şey yaratabiliriz. Bu yıl o da belli olacak. Onlar belli olduktan sonra demiryolunun yer altına alınması baskısını çok daha rahat kurabiliriz diye düşünüyorum. İki tarafta meydan olursa o zaman tam bir bölünmüşlük ortaya çıkar, belki yer altına alınmadan üst bağlantı ile de sorun çözülebilir. İZBAN’ın yukarıdan gitmesini de önerdim ama açı ve mesafenin uygun olmadığını söylediler. İzmir-Ankara hızlı tren projesinde Çiğli indirme-bindirme durağı olarak yer alırsa belki projemiz o projeylede örtüştürülebilir. O zaman kente oradan bir avantaj sağlayabiliriz” dedi.

TRAFİK PROBLEMİNİ ÇÖZECEĞİZ

Tramvayla birlikte Çiğli’de bulunan hastane ve üniversite bağlantısının da olacağını belirten Gümrükçü, “Bunun yanı sıra organize sanayi bölgesindeki servis trafiği de rahatlayacak ve çevre kirliliği azalacak. O anlamda önemli bir yatırım. İmalat başlayalı neredeyse bir yıl oldu ve çok hızlı ilerliyor. Büyükşehir belediyemiz de konuya hassasiyetle yaklaşıyor. Büyükşehir artık raylı sistemler projelerinde çok tecrübeli ve Büyükşehir Belediyesi’nin de geçmişe göre tecrübesi arttı. Bizim için biraz sancılı oluyor, ekstra yarattığı problemler var. Daha kritik bir nokta olarak Çiğli Aktarma Merkezi’nin orada imalat başlayacak. O bölgede yapım aşamasında araç trafiğini bir arka yoldan vermek düşüncemiz var. İzmir Büyükşehir Belediyesi de kamulaştırma programına aldı. Orada yeni bir yol hızlı bir şekilde yapılırsa İZBAN’ın aktarma merkezinden önce orası açılırsa trafik problemini bir şekilde çözmüş oluruz” şeklinde konuştu.

TARİHSEL HAKLARIMIZI GERİ ALACAĞIZ

Karşıyaka ile sınır sorunu hakkında da açıklamalarda bulunan Gümrükçü, “Daha önce 3-4 kez dava açılmış ve kazanılmış, 3-4 kere de Karşıyaka’da kalmış. Biz Yargıtay’da dosyayı kazandık. Karşıyaka Belediyesi de devletin İller İdaresi’ne karar düzeltme başvurusu yaptılar. Biz o davayı da kazanırız. Davayı kazandıktan sonra tarihsel haklarımızı da almak için gerekli girişimleri yapacağız. Bizim için önemli. Çiğli’nin hem hakkı hem de nüfus transferi olacak. Yapılaşması bitmiş bir bölge olacağı için bize sorun yaratmayacak ve artı değer katacak. Aynı zamanda gelir artışı da sağlayacak. Hakkımız olanı ağabeyimiz olan Karşıyaka’dan hayırlısıyla almış oluruz inşallah. Karşıyaka’dan geçmişte Bayraklı ve Çiğli’yi kopardılar ve küçülme psikolojisi var. Ancak Bayraklı’nın bölünmesi ile bizimki farklı. Tapuda B. Çiğli yazıyor” dedi.

7 YIL BAŞKANLIK ÖNERİSİ

Bir dönem daha yaptığı çalışmaların sonucunu almak için Çiğli Belediye başkanlığına talip olduğunu da açıklayan Gümrükçü, “Ben belediye başkanlığı süresinin 7 yıl olmasını öneriyorum. Bir dönem olsun 7 yıl olsun dedim. İlk seçildiğiniz dönemin ilk iki yılında ekibinizi kurmakla uğraşıyorsunuz. Büyük projeler en az 4-5 yıl sürüyor. Tek dönemde yanınızda birini de yetiştirme şansınız olur. Türk siyasetinde yerine birini yetiştirme konusu da çözülmüş olur. Belediyede herkes birbirine rakip gözüyle bakıyor. Koltuktan hiç kalkmayacakmış gibi oturuyor. Ama tek dönem olursa bunun biteceğini anlar. 7 yıl olursa iyi olur sadece başkanlar biraz yıpranır. Her belediye başkanı ikinci dönem başkan olmak için uğraşıyor. Bu sürede vatandaş hizmetten mahrum kalıyor. Belediye başkanı bir daha atanabilir miyim diye kendini yıpratıyor. Sonuçta gergin süreçler bunlar. Bu öneriyi daha resmiyete dökmedim ama kamuoyu tartışsın diye sağda solda söylüyorum” ifadelerini kullandı.

STRATEJİ PLANIMIZDA VAR

Belediye Kanunu’na göre nüfusu 100 binden fazla olan ilçe belediyelerinin sığınma evi zorunluluğu sorulan Gümrükçü, “Büyükşehir belediyesi ilçemiz sınırları içerisinde bir yere kadın sığınma evi yapıyor. Sanıyorum yakın zamana açılır. Gelen talebe göre yoğunluğu orası göğüsler. Projenin bitmesini görmek istiyoruz. Strateji planımızda bizim da kadın sığınma evi var. Yapılan yatırımı bir görelim istiyoruz. İhtiyacı karşılamazsa biz de bir tane açmayı düşünüyoruz. Maalesef devlet kendi üzerindeki görevin bir kısmını belediyeler üzerine atmış. Ama bunun da bir denetim mekanizması yok. Kadınlar biraz sahipsiz memlekette maalesef” dedi.