- Gündem
- 04.07.2025 00:59
Altyapı çalışmaları sırasında ortaya çıkan 300 yıllık Çakı Bedesteni kazısında son durum halen aynı. Yetkililer çalışmaların Temmuz ayında biteceğini söyledi ancak Halit Ziya Bulvarı toz, toprak, çamur
SULTAN GÜMÜŞ - ÖZEL HABER
Gazetemizde 16 Temmuz 2021 tarihinde yayımlanan ‘Çakı Bedesten’i gün yüzüne çıkarıldı: Arkeologlar seviniyor esnaf ağlıyor!’ başlıklı haberimiz ile Halit Ziya Bulvarı’nda yaklaşık 3 ay önce başlatılan altyapı çalışmaları tarihi kazı dolayısıyla uzayınca esnaf çıkmaza girmişti. 1922 yılında meydana gelen İzmir yangınının izlerini de taşıyan bedesten kalıntısı İzmir’in en işlek caddelerinden biri olan Halit Ziya Bulvarı’nı pasif hale getirirken, sahadaki son durumu esnafın ardından bu kez yetkililere sorduk… Yağmur suyu şebekesi döşemek amacıyla başlatılan ve en geç 15 gün içerisinde bitirilmesi planlanan çalışmanın ne zaman tamamlanacağı öngörülemezken, İzmir Müze Müdürlüğü arkeologları, bedestene ait tüm verileri toplayarak bedestenin rölövesini çıkaracaklarını söyledi. Kalıntıların eski yerine yerleştirilerek üstünün kapatılacağını açıklayan arkeologlar, alt yapı çalışmalarının ise kaldığı yerden devam edeceğini aktardı.
ÖNEMLİ BİR MİRAS ORTAYA ÇIKTI
İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun kararıyla buluntuların belgelendirilerek kayıt altına alınması için Müze Müdürlüğünün denetiminde, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Türk İslam Arkeolojisi Bölümü Öğretim Üyesi ve Smyrna Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Doç.Dr. Akın Ersoy danışmanlığında çalışma başlatıldı. Araştırmalarda kalıntıların, yazılı kaynaklarda geçen ancak izine bugüne dek rastlanmayan 17. yüzyıldan kalma 48 dükkanlık Çakı Hanı Bedesteni’ne ait olduğu belirlendi. Büyük İzmir yangınının ardından, kentin 1925 yılında yeniden planlandığını anlatan saha arkeologları, “Kentin planlanmasının ardından başlayan çalışmalarla, bir daha ulaşılamayacak olan Osmanlı dönemini anlatan kalıntılar böylece örtüldü. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sürdürdüğü alt yapı çalışmasıyla, Osmanlı dönemine ait önemli bir miras ortaya çıktı” dedi.
CAM ŞİŞE PARÇALARINA RASTLANILDI
Çakı Bedesteni’nin Osmanlı tarihi açısından önemli olduğunu söyleyen arkeologlar, çalışmalarda ‘cam şişe’ parçalarına rastlandığını aktararak, bedestende daha çok zücaciye ürünlerinin satılmış olabileceğini ifade etti. Kazı yapılan alandan görev alan arkeologlar, Büyükşehir Belediyesinin de koruma çalışmalarına destek verdiğini belirterek şöyle konuştu: “Çakı Bedesteni, 17. yüzyıldan başlayan ve 300 yıllık sürece tanıklık eden bir miras. 48 dükkandan oluşan hanın varlığını yazılı kaynaklardan biliyorduk ama daha önce hiç ulaşamamıştık. Önemli bir Osmanlı mirasını yakalamış olduk. Şu anda belgelemeler yapılıyor, döşeme kaldırılacak ve kalıntılar olduğu yere tekrar döşenecek. Bu belgeler sayesinde önemli bir yapı hakkında bilgi sahibi olacağız.” Ayrıca arkeologlar, bedestene ait tüm verileri toplayarak bedestenin rölövesinin çıkarılacağını, kalıntıların eski yerine yerleştirilerek üstünün kapatılacağını kaydetti.
Öte yandan, İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri normal koşullarda haziran ayı sonunda trafiğe açılması planlanan Halit Ziya Bulvarı’nın, oluşan yeni durum nedeniyle 1 aylık gecikmeyle temmuz ayı sonuna yetiştirilmesinin hedeflendiğini dile getirmişti. Fakat denilen ne yazık ki olmadı, çalışma halen sürüyor. Ve kazı bulvar boyu devam ediyor.
ÇALIŞMA ŞARTLARIMIZ ZOR
İzmir Arkeoloji Müzesi’nin resmi internet sayfasında yazılı bir açıklama yapan İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürü Hünkar Keser ise kentin önemli merkezlerinden Halit Ziya Caddesi’nin geçmişte de ticaret merkezi olarak kullanıldığına dikkati çekti. İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından alınan karara göre, bedestene ait tüm verilerin toplanacağını, rölövesinin çıkarılacağını ve belgelemenin yapılacağını anlatan Keser, kalıntıların titizlikle çıkarılacağını ve altyapı çalışmaları tamamlandıktan sonra yeniden eski yerine yerleştirilerek üstünün kapatılacağını kaydetti. Çakı Bedesteni’nin tek katlı bina olduğu bilgisini veren Keser, “17. yüzyıldan kalma bu yapı, 1922 yılındaki İzmir yangınının izlerini taşıyor. Günümüzde 300 yıllık bir mirasın hatıralarını gösteriyor” dedi. Keser, tarihi mirası korumak için titizlikle çalışma yaptıklarını vurgulayarak, “Temizlik, bakım ve onarım yapıyoruz. Çalışma şartlarımız zor. Ekiplerimiz kanalizasyon suyu içinde çalışıyor, suyu ve toprağı temizliyor. Arkeolojik değer taşıyan her şeyi ellerimizle koruyoruz” diye konuştu.
Kış geldi, ayıların yine uykusu gelmedi
İzmir otogarındaki yangın korkuttu