- Gündem
- 20.04.2025 12:54
Uzmanlar çimento fabrikalarının yerleşim alanlarına yakın yapılmasının önemli sağlık ve çevre sorunlarına yol açtığını belirterek uyarıyor. Bu tehlikenin farkında olan bölge sakinleri de İzmirde faaliyet gösteren çimento fabrikalarının şehrin dışına taşınması istemiyle change.org üzerinden bir imza kampanyası başlattı
E. ÇAĞLA GENİŞ
Yaklaşık 1 ay önce Ali Koray Erdinç tarafından başlatılan kampanyayla İzmirdeki çimento fabrikalarının şehir dışına taşınması isteniyor. Özellikle Ege Üniversitesi kampüsünün bulunduğu Bornova'da hava kirliliğinin hat safhada olduğu belirtilen ve internet üzerinden başlatılan imza kampanyasına şimdiye kadar 6 bin 520 kişi destek verdi.
Kampanyanın bulunduğu sayfada yorumlarını da paylaşan vatandaşlar insan sağlığına, canlı yaşamına ve çevreye olumsuz etkileri olan çimento fabrikalarının yerleşim yerlerinden uzakta bulunması gerektiğini belirtti. Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Ali Osman Karababa, çimento üretimi sürecinde oluşan partiküler kirliliğin akciğerlerimize kadar ulaşarak ciddi sağlık sorunlarına neden olduğunu belirtti. Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer ise, fabrikaların kent dışında taşınması gerektiğini ifade ederek kampanyaya destek verdi.
CİDDİ SAĞLIK SORUNLARINA NEDEN OLUYOR
Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa, çimento endüstrisinde üretim sürecinde oluşan yüksek sıcaklık, tozluluk, alerjik maddeler ve gürültü nedeniyle çalışanların; üretilen toz, baca emisyonlarındaki atık gazlar ve toksik kimyasallarla da çevrenin ve çevrede yaşayan halkın olumsuz yönde etkilendiğini belirtti. Tesislerin verimli tarım arazilerine, ulaşım yollarına, yerleşim alanlarına yakın yapılmasının önemli sağlık ve çevre sorunlarına yol açtığını kaydeden Karababa, Çimento endüstrisinde hammadde çıkarılması, toprak kullanımını ve biyoçeşitliliği olumsuz etkilemektedir. Çimento üretiminden kaynaklanan tozların; hammaddenin taşınması, kırılması, stoklanması, öğütülmesi ve pişirilmesi ile alçı ve katkı maddeleri katılıp tekrar öğütülerek paketlenmesine kadar geçen her aşamada, atmosfere partikül madde emisyonu olarak yayılması kaçınılmaz bir sonuçtur. Çünkü çimento üretiminde, hem ara maddeler, hem de son ürün olan çimento toz halindedir. Partiküler kirlilik, mikroskobik düzeyde katı veya sıvı damlacıklardan oluşur ve akciğerlerimizin alveollerine kadar ulaşarak ciddi sağlık sorunlarına neden olurlar dedi.
HAVA KİRLİLİĞİ KANSERE NEDEN OLUYOR
Kalp ve akciğer sağlığı sorunu bulunanların, çocukların, yaşlıların partiküler kirlilikten daha çok etkilendiğini vurgulayan Karababa, Çimento endüstrisi yarattığı partikül ve gaz kirliliği yanında kullanılan hammaddelere ve özellikle alternatif yakıt olarak kullandığı maddelere bağlı olarak başta arsenik, kadmiyum, nikel, krom, bakır, cıva, kurşun, mangan, selenyum, vanadyum, çinko gibi birçok metalin çevreye yayılarak çevre kirliliği oluşmasına yol açar. Bu metallerin doğrudan solunum yoluyla ve dolaylı olarak beslenme zinciri aracılığıyla insan ve diğer canlılar tarafında alınmasıyla olumsuz sağlık etkilerine neden olur. Hava kirliliği, Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) tarafından 2013 yılında, kansere neden olan etmenler listesine alınmıştır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) hava kirliliğinin akciğer kanserine yol açtığını ve mesane kanseri riskini artırdığını bildirilmektedir ifadelerinde bulundu.
YASAL BİR KISITLAYICI YOK
Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, fabrikaların kent dışında taşınması gerektiğini açıklayarak, Fabrikaların kentin içinde olması yönünde yasal bir kısıtlayıcı yok ama planlarda yer seçim kararı olarak değerlendirdiğimizde kentin dışında olmasının daha doğru olduğunu her zaman söylüyoruz. Çünkü kente vereceği hava kalitesindeki düşme ve bozulma çevresel etkilerinin çok fazla olduğu kullanım alanları bunlar. Bornovadaki çimento fabrikaları kentin içerisinde kalmış durumda. Bornova, diğer illerden İzmire giriş niteliğinde bir yerleşim birimi. Hem çevreye verdiği zararlar hem de İzmirin ilk karşılama yeri konumunda olduğu için estetik olarak uygun değil. Bu fabrikaların biran önce kapasiteleri azaltılarak farklı çözümlerin geliştirilmesi, teknolojik gelişmelerin de uygulanması kent dışında taşınması gerekiyor dedi.
KAMPANYAYA DESTEK İSTEDİ
Çevre bilinci ve farkındalığı oluşturmak için kampanyayı başlattığını belirten Ali Koray Erdinç, Çok tozlu bir çevrede yaşıyoruz. 6 yıldır İzmirde yaşıyorum, Güneş Enerjisi Enstitüsünde yenilenebilir enerjiler üzerine çalışıyorum. Yaşadığım muhit son derece tozlu. Sabahları kalktığım zaman her yerde tozlar görüyorum. Arabalar, evler kirleniyor ve daha da mühimi bu tozları yutuyoruz. Mikroskoplarla da çalıştığım için tozlu ortamlara çok yakından da bakabiliyorum. İnsanlar tozlu bir çevrede yaşadıklarının farkında bile değil. Dolayısıyla bir çevre bilinci yaratmaya çalıştım bu kampanyayla. Çimento fabrikalarının hemen kalkmayacağını biliyorum bu uzun bir süreç ama en önemlisi insanların temiz bir çevrede yaşamak istediğinin farkında olması ve sağlığın çevrenin önemine varması. Eğer 7 bin 500 imzaya ulaşırsak, kampanyayı meclise, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığına da götüreceğiz. İzmir halkından bu konuda destek ve katılım bekliyorum diyerek destek istedi.
Çimento fabrikalarının insan sağlığına verdiği başlıca zararları:
Solunum yollarında irritasyon.
Öksürük.
Solunum zorluğu.
Akciğerin solunum kapasitesinde olumsuz değişiklikler.
Astım krizleri.
Kronik bronşit oluşumu.
Kalbin düzensiz çalışması.
Ölümcül olmayan kalp krizleri.
Kalp ve akciğer sağlığı sorunu bulunanlarda erken dönem ölümleri.