Sayfa Yükleniyor...
Havaların soğumasıyla beraber hastalıklar da kendini göstermeye başladı. Diyetisyenler, bu havalarda hastalıklardan korunmak içinse doğru bir beslenme planı uygulamak gerektiği uyarısını yaptı
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Havaların soğumasıyla beraber; nezle, halsizlik, yorgunluk gibi belirtiler hemen hemen herkeste görülüyor. Çevresel etkiler; stres, mevsimsel değişiklikler, düzensiz ve yetersiz beslenme gibi etkenlerle bağışıklık sistemi zayıflıyor, vücut hastalıklara açık hale geliyor. Bu dönemde doğru gıdaları uygun miktarlarda tüketmek hastalık riskini en aza indiriyor. Diyetisyen Derya Zünbülcan ise bağışıklık sistemini güçlendiren gıdalar hakkında bilgi verdi. Soğuk günlerde ne yersek vücudumuzun bağışıklık sistemi güçlenir, ne tüketirsek gripten uzak kalırız? İşte kış aylarına özel beslenme önerileri...
KIŞ AYI, HASTALIK AYI
Kış aylarının bağışıklık sistemi zayıf bireyler için nezle-grip ayları olduğunu kaydeden Derya Zünbülcan, “Bu dönemde vücudumuzda bağışıklık sisteminde zayıflamayla birlikte grip, nezle sıklıkla görülür. Bu değişikliklere vücudumuzun uyum sağlaması ve sonbaharda bağışıklık sistemimizin güçlü çalışması için beslenme düzenimizde ve yaşam tarzımızda bazı değişiklikler yapmakta fayda var” dedi. Bağışıklık sisteminin saat başı 10 milyondan fazla antikorla savaştığını vurgulayan Zünbülcan, “Vücuttaki her sistem, organ ve hücre kendi düzenine göre bir düzen içindedir. Bağışıklık sistemi, bu düzenin sürdürülmesindeki en önemli sistemlerden biridir. Bağışıklık sistemi bünyesindeki akyuvarlar, timus bezi, kemik iliği, lenf sistemi, hormonlar ve bazı proteinler ile vücudumuzu virüs, bakteri ve parazit gibi mikroorganizmaların zararlı etkilerine karşı korur ve tümör hücrelerini tanıyıp onları yok edilmesini sağlar. Mevsim geçişleri bağışıklık sistemini etkiler. Özellikle çocuklar, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, gebe ve emziren kadınlar risk altındadır. Pandemik ya da mevsimsel grip-soğuk algınlıklarından korunmak için güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olunmalıdır” diye konuştu.
MİKROP SALDIRISINA UĞRAMAYIN!
“İnsan vücudu, yaşamının her anı çevresinde bulunan çok sayıdaki mikrobun saldırısına uğrar” sözlerine dikkati çeken Zünbülcan, şunları ekledi: “Bu saldırılardan sadece bağışıklık sistemini güçlü tuttuğu sürece galip çıkar. Yani sağlıklı bir vücuda sahipseniz karşılaştığınız hastalık etkenleriyle ve yabancı maddelerle çoğunlukla yenebilirsiniz. Literatürdeki diğer birçok araştırmadaki gibi Nature Dergisi’nde yayınlanan araştırmada, bağışıklık sisteminin, yardımcı T-hücreleri yardımıyla potansiyel karaciğer kanseri hücrelerini, kötü huylu tümöre dönüşmeden önce tespit edip öldürdüğünü, bağışıklık sistemi sorunu olanlarda ise hücrelerin kanserli hücrelere dönüştüğü gösterilmiştir.” Düşük bağışıklık işlevinin en yaygın nedeninin beslenmedeki yanlış alışkanlıklar olduğunu belirten Zünbülcan, “Günlük besinlerin protein, vitamin ve mineralden fakir, şeker, alkol ve diğer boş kalori kaynaklarından zengin olması bağışıklık sisteminin işlevini azaltır. Enfeksiyonlardan korunmak ya da enfeksiyonlarla savaş halindeki vücudumuzun bağışıklık sistemini güçlü tutmak için vücudumuzun doğal bağışıklık sistemini korumak ve güçlendirmek için tabağa sağlık katmak birincil kuraldır” dedi.
YUMURTANIN ÖNEMİ
Güçlü bir immün sisteme sahip olmak için nasıl beslenmemiz gerektiğini aktarmaya devam eden Zünbülcan, “Bağışıklık sistemi, protein ve enerji bakımından yetersiz ve dengesiz beslenme durumunda zayıflar. Karbonhidrat, protein ve yağdan dengeli, lif içeriği yüksek bir programla beslenmek bağışıklık gücünüzü arttırır. Kurubaklagiller hem protein, hem lif hem de bağışıklık sistemi için önemli minerallerden biri olan demir açısından zengindir. Haftada en az 2 defa kurubaklagil tüketilmelidir. Kolesterol probleminiz yoksa kahvaltıda mutlaka yumurta olsun. Kahvaltıda yumurta tüketmek hem metabolizmanızı hızlandıracak, hem de kan şekerinizi dengeleyerek kilo artışını önler. Kahvaltıda tahıllı ekmek, yarım yağlı peynir, doğal bal, zeytin, domates, biber ve yumurta ile bağışıklık sisteminizi de güçlendirebilirsiniz” yorumunda bulundu.
GÜNDE 1 BARDAK KEFİR
Günde 1 bardak kefir içmemiz gerektiğini vurgulayan Diyetisyen Derya Zünbülcan, şöyle devam etti: “Kefir; bağışıklık sistemini güçlendirir, mide bağırsak florasını dengeler, hazmı kolaylaştırır, kabızlığı önler, kansere karşı koruyucudur, yüksek tansiyon, kolesterol düşürülmesinde etkilidir. Vitamin ve mineraller bağışıklık sisteminin korunmasında büyük önem taşır. Sonbaharda bağışıklık sistemimizi güçlendirmek, hastalığın seyrini hafifletmek için A, C, E vitamini tüketimine dikkat edilmesi gerekir. C vitamini, soğuk algınlığında antihistaminik etki göstererek belirtileri hafifletir. Alışveriş sepetinize limon, portakal gibi turunçgillerle değil, özellikle kuşburnu, kırmızı ve yeşil sivri biber, kivi, maydanoz, roka ekleyerek C vitamini alımınızı arttırabilirsiniz.” A vitamininin kandaki beyaz hücre aktivitesini arttırdığına değinen Zünbülcan, “Beyaz hücreler bağışıklık sisteminin önemli bileşenleridir. Havuç, ıspanak, kabak, domates, karaciğer, havuç, ıspanak, brokoli, marul, kayısı tüketerek A vitamini alımınızı arttırabilirsiniz” dedi.
ALKOLDEN UZAK DURUN
“Sofranızda haftada 2 defa balık olsun” diyen Zünbülcan, “Balık bağışıklık sisteminin temeli olan Omega-3 yağ asitlerinden zengindir. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için pişirme yöntemi de önemlidir. Mevsim balıklarını ızgara şeklinde, buğulama yaparak veya fırında pişirerek tüketebilirsiniz. Yapılan bilimsel çalışmalarda alkol tüketiminin bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaptığı kanıtlanmıştır. Güçlü bir bağışıklık sistemi için alkolden uzak durun” şeklinde konuştu.
SUSAMAYI BEKLEMEYİN
Vücut ısısını dengede tutabilmek için bol sıvı alımı gerektiğini de kaydeden Zünbülcan, şunları belirtti: “Yeterli sıvı alımı vücutta oluşan toksinlerin (zararlı öğeler) atılmasında , vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasında, metabolizma dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde son derece önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle, her gün en az 2-2,5 litre (12-14 su bardağı) su içilmeli, sıvı alımının karşılanmasında ıhlamur, adaçayı, kuşburnu çayı, açık çay gibi içecekler tercih edilmelidir.”
BİTKİ ÇAYLARINI TERCİH EDİN
Bağışıklığı desteklemek için bitki çaylarını tercih etmenin önemine vurgu yapan Zünbülcan, “Kış çayları, hem soğuk günlerde içimizi ısıtıyor, hem de hastalıklara karşı mücadele etmemize yardımcı oluyor. Bu nedenle ülkemizde de bulunması son derece kolay olan, adaçayı, ıhlamur, kuşburnu, ekinezya gibi bitki çaylarını günün her saatinde tüketmek, mikroplara karşı savaşarak hastalıklara karşı savunmada en güçlü yardımcılar arasında yer alıyor. 1 tutam ıhlamur, 1 parmak kalınlığında portakal kabuğu, 1 adet çubuk tarçın ve 2-3 adet karanfilin üzerine sıcak su koyup demlenmesi sonucunda elde edilecek bir kış çayını günün her saatinde keyifle tüketebilirsiniz” dedi.