Hastane korkusu kalp krizini bile evde tutuyor!

Kalp krizi geçiren bazı hastaların koronavirüs korkusu nedeniyle hastaneye gitmediğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. İnan Mutlu, “Erken müdahale edilemediğinden bazı hastalar evde yaşamını yitiriyor. Geç başvuranlarda ise kalp yetmezliği gelişmiş oluyor” dedi

  • Oluşturulma Tarihi : 23.04.2020 06:53
  • Güncelleme Tarihi : 23.04.2020 06:53
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Hastane korkusu kalp krizini bile evde tutuyor! haberinin görseli

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Küresel bir salgına dönüşen koronavirüs nedeniyle dünyanın pek çok ülkesinde hayat durdu. Salgının sebep olduğu korku riskli hastalıkların tedavi süreçlerini de olumsuz etkiledi. Hastane polikliniklerine tedavi için başvuranların sayısında büyük düşüş yaşanırken, bu durumun kardiyoloji gibi bölümlerde de görülmesi endişe yarattı. Hastaların önemli bir kısmının kalp krizi geçirse dahi anca birkaç gün sonra hastaneye başvurduğunu belirten Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. İnan Mutlu, şu uyarıda bulundu: “Erken müdahale edilemediğinden bazısı evde yaşamını yitiriyor. Birkaç gün sonra hastaneye başvuranlarda ise kalp yetmezliği gelişmiş oluyor. Bu durumda hastanın tedaviden göreceği fayda da daha az oluyor. Özellikle kalp, şeker ve tansiyon hastalığı bulunan, sigara içen ve göğüs ağrısı şikayeti olanların hastaneye başvurmaktan çekinmemeleri gerekir.”

VİRÜS KALBİ DE ETKİLİYOR
Kalp hastalarının bu süreçte en fazla dikkat etmesi gereken grupta olduğunu, ayrıca tüm enfeksiyonların vücutta stres yaratarak kalp krizi riskini arttırdığını belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. İnan Mutlu, “Eğer öncesinde şeker hastalığı, hipertansiyon, stent öyküsü, sigara kullanımı gibi risk faktörü dediğimiz durumlar var ise risk daha fazla olacaktır. Bu sebeple koronavirüs hastalarında da kalp ile ilgili hastalıklar gelişebileceğini biliyoruz. Tüm ülkeler henüz birçok bilinmeyen yönü olan koronavirüs hastalığı ile ciddi bir mücadele yürütmek zorunda kaldı. Hastalıkla ilgili bu bilinmeyen yönler gün geçtikçe aydınlatılmaktadır. Her geçen gün veriler üzerinden ve hastaların bize kazandırdığı tecrübeler üzerinden bazı noktalar açığa çıkmaktadır” dedi.



KALP KRİZİNE NEDEN OLABİLİYOR
Koronavirüsün epitelyum denilen damar iç yüzeyini örten yapıya zarar vererek kalp krizine neden olabileceğini kaydeden Mutlu, “Dünya verileri incelendiğinde virüsün epitelyum dediğimiz damar iç yüzeyini örten yapıya da zarar verebildiği gözlenmiştir. Sonrasında plak yapılar bozulur ve kalp damarının tıkanması ile sonuçlanan bir süreç başlamaktadır. Bu da kalp krizi olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca virüsün kalp kasını ve/veya kalbi saran zarı tutarak ‘miyokardit/perikardit’  dediğimiz iltihabi duruma yol açtığını biliyoruz. Kalıcı veya geçici olarak kalp yetmezliğine yol açabilir. Daha hafif şekilde de seyreden hastalar da olmakla birlikte ve az bir hasta grubunda görülmekle birlikte gözden kaçırılmaması gereken durumlardır” ifadelerini kullandı.

BAŞVURULAR AZALDI: ENDİŞE VERİCİ!
Dünyada ve Türkiye’de son dönemde koronavirüs bulaş korkusu ile hastanelere başvurularda genel bir azalma yaşandığına dikkat çeken Mutlu, şunlar söyledi: “Bu başvuru oranlarındaki azalma bazı hastanelerde yüzde 40-50 civarında çıkmaktadır. Bu bizim açımızdan endişe vericidir. Özellikle daha önce kalp hastası olan, şeker ve tansiyon hastalığı olan, sigara içen ve göğüs ağrısı olanların hastaneye başvurmaktan çekinmemeleri gerekir. Kalp krizinin ölüm riski, koronavirüsteki tehlikeden çok daha yüksektir. Gerekli önlemler ve koşullar altında böyle bir risk varsa hastaneye başvurulmalıdır. Günlük pratiğimizde bize birkaç gün geç ulaşan kalp krizi hasta sayılarında belirgin bir artış var. Erken müdahale olmadığından bazısı evde yaşamını yitiriyor, birkaç gün sonra bize ulaşanlarda ise kalp yetmezliği gelişmiş oluyor. Bu durumda hastanın tedaviden göreceği fayda daha az oluyor.”