Hastane odası evleri oldu

İzmir’de diyaliz hastası 78 yaşındaki Erol Günkızıl, sedyeli nakil aracı olmadığı için 2 aydır hastanede yatıyor. Yatalak eşinin yanından ayrılmayan Şemsi Altıntaş, “Sedyeli nakil aracı istiyoruz. Artık evimize gitmek istiyoruz” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 12.03.2019 07:06
  • Güncelleme Tarihi : 12.03.2019 07:06
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Hastane odası evleri oldu

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Evli ve bir çocuk babası olan Erol Günkızıl’ın hayatı, 12 yıl önce geçirdiği beyin kanamasının ardından alt üst oldu. Hastanede günlerce süren tedavinin ardından taburcu edildi ancak vücudunun sağ tarafı felçli kaldı. 4 yıl sonra prostat kanserine yakalandı, tümör kemiklere sıçrayınca tamamen yatağa bağımlı hale geldi. Ardından kronik böbrek yetmezliği teşhisi konuldu ve böbrek hasarı çok yüksek boyutlarda olduğu için 2 ay önce diyalize girmesi gerektiği söylendi. Yıllarca hastane ile ev arasında mekik dokuyan Günkızıl ailesi, 2 aydır evlerine gidemiyor. Çünkü haftada iki gün diyalize girmesi gereken Günkızıl, sedyeli nakil aracı olmadığı için hastaneye yatışı yapıldı. 78 yaşındaki Günkızıl’ın yanından bir an olsun ayrılmayan eşi Şemsi Altıntaş ise, “Eşimi taşıyacak sedyeli araç yok. Mecburen hastanede kalacaksınız diyorlar. Eşimin yanından ayrılamadığım için oğlumla ilgilenemiyorum, evde tek başına kalıyor. Artık evimize gitmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
TAŞIYACAK ARAÇ YOK
45 yaşındaki ev hanımı Şemsi Altıntaş Günkızıl, “Eşim 12 yıl önce beyin kanaması geçirdi. Sağ tarafı felç oldu. Tam toparladı derken de 2011 yılında prostat kanserine yakalandı. Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi gördüğü sırada aynı zamanda böbrek yetmezliği olduğu söylendi. 2018 yılına kadar bütün tedavileri ve kontrolleri Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde yapıldı. Eşim yatalak hasta, kanseri son evrede ve kemiklere sıçradı. Yürüyemiyor, ayağa kalkamıyor. 2 ay önce diyalize girmesi gerektiği söylendi. Urla’da oturduğumuz için ilçedeki devlet hastanesine götürdük. Diyalize gidebilmemiz için sedyeli bir nakil aracı verilmediğinden 2 aydır hastanede kalıyoruz. Sedyeli bir nakil aracı istiyoruz. Benim gibi çaresiz insanlar çok var. 2 aydır hastanede kalıyoruz. Özel diyaliz merkezlerinde de sedyeli araç yok. Özel ambulanslar çok pahalı. Günde 500 TL istiyorlar. Haftada iki gün diyalize girmesi gerekiyor. Özel ambulans günde 500 TL istiyor. Bunu karşılayacak gücüm yok” dedi.
HASTANEDE KALMAK İSTEMİYORUZ
Eşiyle hastanede kalmak zorunda olduğu için 13 yaşında oğlunun bakımıyla ilgilenmediğini söyleyen Günkızıl, “Diyaliz için hastaneye kendi imkanlarımızla gittik. Hastam için sedyeli nakil aracı istedim. Fakat doktorlar, ‘Bu problemi sen çözeceksin. Aracımızın rampası bile yok’ dedi. Diyalize evimizden gelip gitmek istiyorduk ama sedyeli nakil aracı olmadığı için hastaneye yatışı yapıldı. Oğluma faydalı olamıyorum. Evime gidemiyorum. Hastanede kalmak istemiyoruz artık. Çok çaresiz kaldım. İki aydır hastanelerdeyiz. Hastayı taşıyacak sedyeli araç yok hastanede yatacaksınız diyorlar. Hastam yatalak olduğu için oturamıyor. Çok çaresizim artık evime gitmek istiyorum. Hastamın evden diyalize taşınması için sedyeli bir araç istiyorum. Sürekli hastanede eşimin yanındayım. Oğlum küçük, tek başına kalıyor. Geceleri uyuyamıyorum diyor. Birçok ilçede bu hizmetin verildiğini duydum diğer hastalardan. Ama bize yok diyorlar” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi