“Hastaya 5 dakika yetmez”

EMİRCAN IŞILDAK

İzmir Tabip Odası, Sağlık Bakanlığının genelgeyle yayınladığı değişiklikle hasta başına 10 dakikadan 5 dakikaya düşürülen muayene zamanını içeren uygulamayı eleştirdi.

Tabip Odası Sekreteri Ceyhun Balcı, konuyla ilgili hekimlerin ortak endişesini yapılan basın açıklamasında ifade etti. Balcı, hastaların 5 dakikada muayene olmalarının tıp mesleğinin kabul edemeyeceği bir durum olduğunu söyledi.

MHRS DIŞINDA DA HASTALAR VAR

Balcı, yapılan yeni düzenlemeyle hekimlerin tıbbı sekreterlik görevini de yürüttüğünü hatırlatarak, “Sağlık Bakanlığı tarafından önceden uygulanmakta olan Merkezi Hasta Randevu Sistemi’ne (MHRS) göre, hastalara 10 dakikada bir olacak şekilde poliklinik randevusu verilmektedir. Randevulu hasta dışında, randevu almadan gelen hastalara da hizmet verilmektedir. Geçtiğimiz aylarda, hekimlerin poliklinik ortamındaki yardımcıları olan tıbbi sekreterlerin sayısı azaltılmış, polikliniklerde görevli sekreterlerin yerine bir sağlık çalışanı görevlendirmesi de yapılmamıştır. Hekimler, hastası ile ilgilenmenin yanında sekreterlik görevini de yürütmeye başlamıştır. Hekimler 5 dakikada bir hasta bakmaya zorlanarak tıp mesleğinin kabul edemeyeceği bir uygulamaya zorlanmaktadır” dedi.

“BU BİR DAYATMADIR”

Uygulamada hasta ve hekim yararı bulunmadığını söyleyen Balcı, “Hekimlik aynı zamanda bir sanattır ve insani yönü yabana atılamayacak bir meslektir. Bir hekimden karşısına çıkan hastayı 5 dakika içinde sorgulaması, muayene etmesi, yorumlaması ve sonuçlandırması istenemez. İstenirse bu bir dayatma olur. Dayatmanın olduğu yerde de ne hekimlik ne de sağlık hizmeti olur. Bu uygulamalarda ne hasta yararı ne kamu yararı ve ne de hekim yararı vardır. Bir günde daha fazla hasta muayene ediliyor oluşu daha fazla sayıda insanın memnuniyeti gibi bir yanılsamaya yol açsa da, daha nitelikli sağlıklı hizmeti verilmesi anlamına gelmemektedir hizmeti söz konusu olur” diye konuştu.

“GEREKÇE DUYGUSALDIR”

Balcı, konuşmasını şu şekilde bitirdi: “Gerekçenin duygusal olduğunu düşünüyoruz. Hastaneler, başvuran hastalar sayesinde mali varlığını sürdürmektedir. Ne kadar çok hasta başvurusu, ne kadar çok tetkik, o kadar çok hastane geliri demektir. Koruyucu sağlık hizmetlerine gerekli önem verilmediği için toplum sağlığı her geçen gün daha da bozulmaktadır. Toplumun hastalanmaması veya daha az hastalanması için önlemler almakla yükümlü olan Sağlık Bakanlığı, sağlık tüketimini körüklemektedir. Ne yazık ki, hastanelerimiz sağlık hizmetleri tüketiminin aracı haline gelmiştir. Bu uygulamada hasta ve kamu yararı yoktur.”