Havadaki şüphe rekor seviyede

Aliağa, Menemen, Yeni Foça ve Bozköy bölgelerindeki hava ölçüm istasyonlarının verileri, Haziran 2016 döneminden bu yana açıklanmıyor. Uzmanlar, bu durumun değerlerin sınırın çok üzerinde olduğu şüphesi uyandırdığını belirtiyor


  • Oluşturulma Tarihi : 23.01.2019 07:38
  • Güncelleme Tarihi : 23.01.2019 07:38
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Havadaki şüphe  rekor seviyede

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Termik santrallerin ve ağır sanayinin yoğun olduğu İzmir’e bağlı Aliağa, Menemen, Yeni Foça ve Bozköy bölgelerindeki hava ölçüm istasyonlarının verileri, Haziran 2016 döneminden bu yana Hava Kalitesi İzleme İstasyonları’nın bilgilerinin paylaşıldığı sitede açıklanmıyor. Konuyla ilgili bakanlığa ulaşan çevreciler ve yaşam savunucularına verilen yanıt, ‘Yeni yazılım yükledik. Henüz test ölçümleri yapılıyor’ şeklinde. Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından geçen yıl yapılan açıklamaya göre; Aliağa’daki hava kirliliği seviyesi, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) sınır kabul ettiği en yüksek düzeyden üç kat fazla. Termik santral ve sanayi bölgesi yakınında hava ölçüm istasyonu kurulmasına rağmen sonuçlarının açıklanmamasının, değerlerin sınırın çok üzerinde olduğu şüphesi doğurduğunu belirten İzmir Tabip Odası, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne bir yazı gönderdi. Yazıda, Aliağa, Menemen, Yeni Foça ve Bozköy’deki hava kirliliği seviyesinin bir an önce halkın görebileceği şekilde hava kalitesi izleme ulusal ağında açıklanması talep edildi.



2016 YILINDAN BERİ PAYLAŞILMIYOR
İzmir Tabip Odası Çevre Komisyonu tarafından Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda, “Bakanlık bünyesinde yayın yapan havaizleme.gov.tr sitesinde 2016 yılının sonundaki verilere göre 249 hava izleme istasyonu bulunmaktadır. Aliağa, Menemen, Yeni Foça ve Bozköy’deki istasyonlarının verileri ise üzerlerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hava Kalitesi Ölçüm İstasyonu yazmasına rağmen paylaşılmamaktadır. Konuyla ilgili bakanlığa ulaşan çevreciler ve yaşam savunucularına verilen yanıt ise, ‘Yeni yazılım yükledik. Henüz test ölçümleri yapılıyor’ yönünde olmuştur. 18 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek oluşturduğu Temiz Hava Hakkı Platformu’nun geçen yıl yaptığı basın açıklamasında, Aliağa’daki hava kirliliği seviyesinin, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) sınır kabul ettiği en yüksek düzeyden üç kat fazla olduğu belirtilmiştir. Geçen yıl 8-9-10 Mayıs tarihlerinde Aliağa kent merkezinde yapılan 2581 ölçüm sonucuna göre, PM2,5 düzeyi metreküpte 26,2 mikrogram seviyesinde çıkmıştır. DSÖ’nün PM2,5 sınır değerine göre ise bu düzeyin metreküpte 10 mikrogramı aşmaması gerekmektedir” denildi.



DEĞERLER SINIRIN ÜZERİNDE Mİ?
Menemen, Aliağa, Bozköy ve Yenifoça Hava Kalitesi Ölçüm istasyonlarının verilerinin bir an önce paylaşılması talep edilen yazıda şu ifadelere yer verildi: “Termik santral ve sanayi bölgesi yakınında hava ölçüm istasyonu kurulmasına rağmen sonuçlarının açıklanmaması, değerlerin sınırın çok üzerinde olduğu için açıklanmadığı şüphesini doğurmaktadır. İstasyonun kurulduğu yerlerden biri olan Aliağa’da, kanserden ölüm sıklığının diğer yerleşim bölgelerine göre daha yüksek olduğu gözlenmektedir.  Hava kirliliği, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de en önemli çevre sağlığı sorunlarından birisidir. Dünya Sağlık Örgütü, hava kirliliği nedeniyle dünyada her yıl 8 milyon insanın hayatını kaybettiğini açıklamıştır. Türkiye’de ise her yıl hava kirliliğinden yaklaşık 32 bin 670 kişinin hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir. İzmir ve çevresinin sağlığını yakından ilgilendiren, Menemen, Aliağa, Bozköy ve Yenifoça Hava Kalitesi Ölçüm istasyonlarının verilerinin bir an önce halkın görebileceği şekilde hava kalitesi izleme ulusal ağında paylaşılmasını talep ederiz.”

ALİAĞA YIL BOYUNCA HAVAYI KİRLETİYOR
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Helil Kınay, İzmir’de Aliağa bölgesindeki ağır sanayi tesislerinden kaynaklı hava kirliliğinin yıl boyunca devam ettiğini ancak kış aylarında ısınma kaynaklı kirlenme de eklendiğinde sorunun daha da büyüdüğünü aktardı. Kınay, “Kentimizde plansız yapılaşma, yeşil alanların yok olması, bu süreçlerle birlikte hava hareketini sağlayacak hava koridorlarının ortadan kalkması, sosyo-ekonomik faktörlere de bağlı olan kalitesiz yakıt kullanımı, Aliağa bölgesindeki kirletici vasfı yüksek tesisler, kent içerisindeki ve çevresindeki sanayi tesisleri, taş ocakları gibi faktörler kentin hava kalitesini de olumsuz etkilemeye devam ediyor” dedi.

SANAYİ BÖLGELERİNDE ÖLÇÜM YAPILMALI
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ülkemizde 81 kentte hava kalitesi verileri izleme istasyonları bulunduğunu, ayrıca İzmir ilinde hava kirliliği seviyelerinin İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından sürekli ölçüm istasyonları aracılığı izlendiğini belirten Kınay, “1996-1998 yılları arasında toplam 4 adet hava kirliliği ölçüm istasyonu alınması ile hava kirliliği izleme çalışmaları başlamıştır. İzmir ili hava kirliliği ölçüm ağının genişletilmesi amacıyla 2008 yılında 2 adet ve 2009 yılında 1 adet hava kirliliği ölçüm istasyonu İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından faaliyete geçirilmiştir. 2013 yılı itibari ile izleme çalışmaları 24 saat ölçüm yapan toplam 7 istasyonda sürdürülmektedir. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan ölçüm istasyonları kent merkezi içerisinde yer almaktadır. Hava kalitesi ile ilgili değerlendirmenin daha sağlıklı yapılabilmesi için özellikle sanayi tesislerinin yoğun olduğu Aliağa, Torbalı, Kemalpaşa gibi bölgelerde de bu ölçümlerin yapılması gereklidir” ifadelerini kullandı.

HAVA KALİTESİ YÖNETİM PLANI HAZIRLANMALI
Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ait Aliağa, Menemen, Yeni Foça ve Bozköy’deki istasyonların verilerinin kamuoyu ile paylaşılmadığını vurgulayan Kınay, şunları söyledi: “Özellikle Bozköy İstasyonu verileri Aliağa Kaynaklı hava kalitesinin değerlendirilmesinde önemli bir bileşendir. Bu kapsamda kentin en önemli kirletici kaynağı olan bu bölgedeki ölçüm ve değerlendirme sonuçlarının kamuyu ile paylaşılması gerekmektedir. Sanayi kaynaklı kirleticilerin ana kaynağı Aliağa’da ölçüm istasyonu verilerinin paylaşılamaması İzmir kenti hava kalitesi verilerinin de yetersizliğini ortaya koymaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından paylaşılan ölçüm istasyonlarına ait 2017-2018 yılı verileri değerlendirildiğinde yıllık ortalama partikül madde (PM) derişimlerinin bütün istasyonlarda sınır değerlere yakın olduğu; Bayraklı, Bornova ve Şirinyer istasyonlarında ise sınır değerlerin üzerinde olduğu görülüyor. Benzer şeklide yıllık ortalama SO2 derişimleri karşılaştırıldığında da 2017- 2018 yılı verilerinde sınır değerlerin aşılmadığını ancak günlük değerlendirmelerde sınır değerlerin aşıldığı günler olduğunu görüyoruz. Bu sorunun kontrol altına alınarak çözülebilmesi için bütüncül bir yaklaşımla hava kalitesi yönetim planı yapılması ve kent sürecindeki tüm faaliyetlerin planlanmasında bu planlar doğrultusunda çalışmalar yürütülmesi gerektiğini yıllardır ifade ediyoruz.”