Havamızı koruyalım KOAH’SIZ yaşayalım

T.C. Sağlık Bakanlığı ve Türk Toraks Derneği işbirliğiyle düzenlenen Dünya KOAH Günü etkinlikleri kapsamında, toplumda KOAH farkındalığı oluşturularak bilincin artırılması hedeflendi


  • Oluşturulma Tarihi : 17.11.2016 09:34
  • Güncelleme Tarihi : 17.11.2016 09:34
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Havamızı koruyalım KOAH’SIZ yaşayalım

NİLGÜN TAZE

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Fatma Kaşarlı dersliğinde Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı (KOAH) ile ilgili “Bilgilendirme Toplantısı” yapıldı. Etkinliğe Prof.Dr. Alev Gürgün, Uzm.Dr. Funda Elmas Uysal ve Fizyoterapist Tolga Çapanoğlu katılarak hasta ve hasta yakınlarına KOAH hakkında bilgi verdi. Dünya KOAH Günü’nün bu yılki sloganı ise ‘Havamızı koruyalım KOAH’sız yaşayalım’ oldu.

Kronik Obstrüktif (tıkayıcı) akciğer hastalığının kısaltılmış ismi olan KOAH, zararlı toz, gaz ve parçacıkların solunması sonucu hava yollarında ve akciğerlerde oluşan mikrobik olmayan iltihabın neden olduğu bir hastalık olarak kabul ediliyor. Hava yollarının daralması ve tıkanması ile sonuçlanan ve genellikle ilerleyici özellikte bir hastalık olan KOAH’ın tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olmasına rağmen kamuoyu tarafından yeterince bilinmemekte olduğunu söyleyen Prof.Dr. Alev Gürgün, “Toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH var.  Oysa 10 KOAH hastasından sadece biri doktora başvurmuş ve doğru tanı alabilmiştir. KOAH’ın temel nedeni olan kirli hava soluma sorunu, son 200 yılda sanayi devrimi sonrasında ortaya çıkan bir gerçekliktir. KOAH’lı hastaların ve bu hastalıktan ölen kişilerin dünyadaki dağılımına bakıldığında, yüzde 90’dan fazlasının düşük-orta gelirli yoksul ülkelerde yaşayan insanlar olduğu görülmektedir” dedi.

KİRLİ HAVAYA DİKKAT

Anne karnından itibaren iç ve dış ortamlarda solunan zararlı duman, gaz ve küçük parçacıklar nedeniyle KOAH’ın oluştuğunu söyleyen Gürgün, tütün dumanı, termik santraller, fabrikalar ve trafikteki arabaların egzozlarından çevreye yayılan kirli havanın KOAH hastalığını arttırdığını söyledi. Gürgün, “Isınma ve yemek pişirme amaçlı evlerdeki soba veya ocaklarda yakılan odun, tezek, ağaç kökleri ve kömürün dumanı ve tozlu dumanlı işyerlerinde soluduğumuz kirli hava da hastalığa neden olan en önemli sebeplerdendir. KOAH ilerleyici bir hastalık olmasına karşı önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Hastalık genellikle 40 yaşından sonra ortaya çıkmakta ve kendini uzun süreli nefes darlığı, öksürük, balgam ile göstermektedir. Bu belirtiler hastalık ilerledikçe artmaktadır. Hastalık spirometri diye adlandırılan basit bir “nefes ölçüm testi” ile kolayca teşhis edilebilmektedir” ifadelerini kullandı.

İLK İŞ SİGARAYI BIRAKMAK

KOAH’lı bir hastanın yapması gereken ilk işin sigarayı bırakmak amacıyla hekime başvurması olduğunu belirten Uzm.Dr. Funda Elmas ise, “Bunun dışında, diğer zararlı toz ve dumandan uzak durulması, ortam havasının temiz tutulması, grip ve zatürre aşılarının yapılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavisinin yanı sıra fiziksel aktivitenin uygulanmasını öneriyoruz. Tüm bu önlemler hem hastalık gelişimi, hem hastalığın ilerlemesi ve kötü sonuçlarının önlenmesinde önemli adımlardır. T.C. Sağlık Bakanlığı ve Türk Toraks Derneği olarak, GARD Türkiye (Kronik Havayolu Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programı) çerçevesinde, tüm hekimleri, kamu yetkililerini, ulusal örgütleri ve ulusal ve yerel medyayı birlikte çalışmaya davet ediyoruz. Gelecek nesillerimiz için herkesin el birliği içerisinde temiz hava ortamını sağlaması ve koruması gerekmektedir. Solunan ortam havasını temiz tutarak KOAH’ tan korunabiliriz” şeklinde konuştu.

Haber Merkezi